| |
Halkla birliktelik
Hayatta hiçbir şeye, "lumpen çapaçulluğa" öfkelendiği kadar öfkelenmeyen Engin Ardıç biraderimiz kızacak ama benim de en sevdiğim şey "normal insanlarla" birlikte yaşamak! Dünyada bundan daha keyif verici bir etkinlik düşünemiyorum. Düşünemiyorum çünkü tersi durumda içimi sıkıntılar basıyor.
Bu bayram da, bir Türkiye klasiği haline gelen olayı idrak ettik, bayramdan önceki pazartesi ile daha önceki cumayı birleştirip, nur topu gibi 10 günlük bir tatil sahibi olduk. Ben önceden haberdar etmek için, Ergun Babahan'a birkaç gün dinlenmek istediğimi söylemiştim, yola çıkıncaya kadar genel yayın müdürü değişti, Fatih Altaylı geldi. Bu suretle onu da haberdar etmiş sayılıyorum zaten.
Gelelim etkinliğe... Ezkaza "politikacılıkla cezalandırılmış" bir vatandaş olsaydım, ne yapacaktım. Bütçe'yi, Pamuk hadisesini, 301. maddeyi, kuş gribini ve doğalgaz kazığını düşünmekten yorgun vaziyette, tatil yapıyormuş ayağından kabineden bazı arkadaşlarla bir yerlere gidecek sabah akşam siyaset geyiği yapacaktım. Hele bu kabinedeki C2H5OH (alkol oluyor) düşmanlığı ile nasıl tatil yapılırdı, düşünmek bile istemiyorum. Dayan ayrana, şerbete dayanabilirsen...
Nereye mi gideceğim? Paris maris derseniz, hiç kusura kalmayın, beni kesmiyor. Ne inkar edeyim, hem doğduğum ilçede beygir pislikleri içinde büyüdüm, hâlâ kokusunu özlerim, burnumda tüter, hem de benim ülkem, benim bakış açımdan vallahi ve billahi Paris' e beş çeker, metrolarda, müzelerde kendimi ezdiremem. Espresso bağımlısı da değilim. Eh nihayet bir düşünce adamısın, yazıl bir entelektüel çevreye, bayramı onlarla tartışarak geçir derseniz, baştan söyleyeyim bende alerji yapıyor. Televizyonlarda tartışmalar yetiyor da artıyor bile, bir de bütün yıl günde ortalama 4-5 saat neler olup bitiyor diye, okumakta ve de izlemekteyiz, öteki tarafa gittiğimizde madalya takacaklarını zannetmiyorum hiç. Bu arada bana neyin dokunduğunu da söyleyeyim: Hormonlu egolar bende ürtiker yapıyor!
İşbu sebeplerle, bayram etkinliğimi, Ege havalisinde kendi halinde yaşayan halkımızın arasında geçirmeye karar vermiş bulunuyorum. Ama hangi halkla? Tatil etkinliğimi "halkın arasında" geçireceğim ama... "Halk otobüsü" ne binen, "halk ekmeği" yiyen klasik halktan söz ediyorum tabii ki. Hangi halk tipiyle birlikte olmayacağımı söylersem daha iyi anlaşılır. Mücahit isimli bir arkadaş 1.5 yıl önce evleniyor. Başlıyor karısını pataklamaya... Genç kadın 5 aylık bebeğiyle baba evine sığınıyor ve boşanma davası açıyor. Tabii tazminat da istiyor. 13 bin liracık. Son duruşmada, damat bey, kızıyla duruşmaya gelen kayınpederine girişiyor: Bu tazminat çok fazla, "ödemiyorum" diye... Bu tür bir halk da var, onun için gidilecek yeri, konuşulacak insanı iyi seçmek gerekiyor. Bayramınız kutlu ve mutlu olsun.
|