|
|
|
|
|
Şarabı anlamak için yetenek yetmez. Asıl olan üretimi bilmektir
|
|
Büyük torun Narince'nin büyük bir yeteneği var. Dedesine çekmiş. Henüz beş yaşında olmasına rağmen peynir çeşitlerini kokularına göre ayırabiliyor, evde ne piştiğini görmeden anlıyor.
Gürkan ailesinin küçük oğlu 1975 doğumlu Doruk Gürkan yeni girdiği şarapçılık işini anlatırken heyecanlı. "Babam bir ara by-pass geçirdi. Benim baba mesleğine dönmemde büyük etkendir tabii. Her ne kadar şarabın ve bağların içinde büyüsem de işin başına geçtiğimde görünen tablonun hiç de o kadar kolay olmadığını öğrendim. Küçük yaştan beri ablamla ben bağlarda çalıştık. Yapmadığımız iş kalmadı." 35 yaşındaki Yapıncak Erman araya giriyor. "Yani o zamandan beri Mürefte'de çocuk işçi çalıştırılmaktadır. Size ihbar edeyim bari Balçiçek Hanım." Başlıyoruz gülmeye. Baba Tezcan Gürkan "Şarabı anlamak için her evresinde çalışmış olmak lazım" diyor. "İyi bir burun yetmez. Tabii ki yetenek önemlidir. Ama asıl önemli olan, üretimde bulunmak, şarabı hissetmek, sürekli tatmak." Gülümsediğimi görünce "Tatmak diyorum" diye açıklıyor "İçmek değil."
SABAH 10'DA ŞARAP MASASI 2005 yılının son günü birbirinden eğlenceli üyeleri olan bir ailenin evindeyim. Şarap konuşuyoruz, bir taraftan minik torunların seslerini duyuyoruz. En büyük torun Narince'nin kokuya olan duyarlılığını tekrar soruyorum. Peki bu konuda özel bir eğitim verdirmeyi düşünüyor musunuz? Anne Yapıncak Erman "Bakın etrafınıza" diyor. "Sabahın 10'unda şarap masası kurduk, akşam yine böyle bir masayla yeni yılı karşılayacağız. Narince böyle bir ortamda büyüyecek. Zaten özel bir eğitim almış olacak. Büyüdüğünde artık kendisi karar verir koku yeteneği işi mi hobisi mi olur diye." Doruk Gürkan'a dönüyorum. İşler nasıl gidiyor? İyiymiş. "Şişeli üretime şubat ayında başladık, makine parkı oluşturduk. Üzüm alımını yaptık, biliyorsunuz bizim bağımız yeterli değil. Anlaşmalı üreticilerimizden aldığımız üzümleri şişelemeye başladık. Cabernet Sauvignon, Semillion, Cinsault ve Gamay üzümlerini işledik. Şişeledik ve satışa sürdük. Hiç de fena gitmiyor işler." Peki son soru. En iyi üzüm hangisidir? Tezcan Gürkan "Zaten şampiyonlar bellidir" diyor. "Ama önemli olan firmanın o üzümü nasıl işlediği. Bazen dünyaca ünlü Fransız firmalarını örneğin Şilili bir şarap üreticisi bile geçebiliyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|