Akıllı Petro'nun bombası
Yeni bir yılın başında iyimser olmamız için bin sebep sayabiliriz. Türkiye adına her bir şeyi hayra yormak o kadar kolay ki, mutlak şer gibi görünen gelişmelerden bile samimiyetle iyimserlik gerekçesi çıkarabiliriz! Örneğimiz Rusya ile Ukrayna arasındaki doğalgaz bunalımı... Konuyu yorumsu bir haberle yansıtan Times gazetesine göre 2006'ya sarkan bu kavga, yeni bir 'Soğuk Savaş' döneminin başlangıcı. Medyamızın pek önemsediği bu bunalım için İngiliz gazetesi -mecazi anlamda değil- 'hakiki anlamda soğuk' diyor. Rusya'nın doğalgazı siyasi bir araç olarak kullanması bizim için ve Avrupa için gerçekten dondurucu bir süreç demektir. İnsanın, 'Putin dünyayı tir tir titretecek bir silah ürettiklerinden söz ederken doğalgazı kastetmişti' diyesi geliyor. Böyle bir bunalımdan nasıl iyimserlik çıkarabiliriz? Alay etmek için değil, kemali ciddiyetle söylüyorum ki Rusya bu konuda Ukrayna'nın boğazını biraz daha şiddetle sıkarsa, hem onlar için, hem bizim için, hem de bütün Avrasya için hayırlı olacaktır. Zira ancak o zaman 'Akıllı Petro' Putin'in enerji silahı ile ne hayaller kurduğunu görüp ve gereğini yapacağız. Bilindiği gibi, Ukrayna'daki küresel çete devrimi Rusya'nın nüfuzunu geriletmiş, Batı sermayesini bu ülkenin efendisi haline getirmişti. Putin doğalgaz bombasına sarılarak 'Ilık Savaş' ta kaybettiği Ukrayna'yı tekrar Moskova'nın güdümüne sokabilmek için doğalgaz bombasını kullanıyor. (Ilık Savaş, daha önce de vurguladığım gibi küresel çetenin Soğuk Savaş sonrası devreye soktuğu yöntemdir. 'Turuncu Devrim' de aslında Ilık Savaş'a küresel çetenin koyduğu isimdir. Türkiye'de PKK'yı kullananların yürüttüğü fitne de, tıpkı 12 Eylül öncesinde Maraş, Çorum, Malatya olaylarındaki CIA ajanlarının payı gibi, bir Ilık Savaş uygulamasıdır.) Rus doğalgaz bombasının, Avrasya için yeni ve uzun vadeli Akıllı Petro stratejisinin anahtarı olduğunu görebilme imkanı, bu şerden çıkarabileceğimiz biricik hayır değil. Bizim için özelde ayrıca önemli bir hayır da, tarihimiz boyunca karşılaştığımız en büyük ihaneti milletçe apaçık biçimde tanımlama ve gereğine soyunma fırsatı bulmamızdır. Defalarca söyleyip yazdığım halde ülke genelinde yeterli bir enerji bilinci oluşmasına pek katkıda bulunmayan bu benzersiz ihanet, şimdi Rusya ile Ukrayna arasındaki bunalım sayesinde, herhalde en gafil gözleri de açacaktır. Temel gerçeğe bakalım. Rusya doğalgazla sadece Ukrayna'yı değil Avrupa'yı da donma tehdidiyle karşı karşıya bırakabilir. Fakat o kadar! Avrupalı en kötü ihtimalle kömüre dönebilir, o olmadı daha fazla petrol tüketmek durumunda kalır, o da yetmedi, nükleer enerjiye yoğunluk verir. Oysa Rusya doğalgaz bombasını Türkiye'ye karşı kullandığı zaman mesele bizim sadece üşümemiz veya donmamız değildir. Tarihimin en büyük ihaneti yüzünden elektrik üretimimizin neredeyse yarısını doğalgaza bağlamış bulunmamızdır! Böylece ülkemizi ve insanımızı Rus doğalgaz bombasının bir numaralı hedefi haline getirmişizdir. Türkiye'nin 28 Şubat sürecinde düştüğü küresel çete tuzağı yanında kuzeyden yediği bu kazık Mavi Akım'la birlikte benzersiz bir hainlik olarak gerçekleşmiştir. Moskova bu silahı bize çevirdiği an evlerimizin yarısı soğukta ve karanlıkta kalmaya, fabrikalarımızın da yarısı durmaya mahkumdur. İnsanlık tarihinde hiçbir ülkede hiçbir iktidar, kendi devletini ve milletini başka bir ülkeye böyle peşkeş çekmiş değildir. Sadece alınacak rüşvetler için Türkiye Moskova'daki iktidarların insafına rehin bırakılmıştır. Şahsen Rusya ile iyi ilişkileri geliştirmeyi ve bölgenin iki doğal müttefiki olmayı istememe rağmen Putin'deki Deli Petro iradesi karşısında geleceği görebilmek bakımından, şu an Ukrayna halkına atılmak istenen doğalgaz bombasını bir 'mutlu cinayet' örneği sayıyorum. İnşallah bu aşağılık tehdit sayesinde biz ve ilgili bütün taraflar nereye gitmekte olduğumuzu görürüz!
|