kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Heyecandan gazeteyi yaktım!

Bab-ı Ali de yaşamı öyle özlüyorum ki... Eski dostluk ve sevginin yerine şimdi kıskançlık ve çirkin rekabet aldı. Eskilerin deyimi ile 'hem mektepli hem alaylıyım.'Dahası: Atlantik'te translantik batıran gazetecilerin çırağıyım. Haber yokluğu çekildiği zaman manşet hazırlanır, ressam batan bir geminin (Köpekbalıkları insanları parçalaması özellikle anlatılır) resmini çizer ve manşet hazırdır artık: -"Atlantik translantik battı. Bin yolcuyu köpek balıkları yedi. Spor servisinde çalışmaya başladığım zaman bugünün deyimi ile şef editörünün ilkesi şuydu: Haberi abart!.. Ustalarım bunu nasıl yaptıklarını da şöyle anlatırdı: - Dinle yavrum. Bizim Can Bartu İtalya'da oynuyor ya. Nasıl oynadığını gören ve bilen yok. Can Bartu gol attığı haberini öğrenirsen, 11 kişiyi çalımladıktan sonra topu ağlara yolladı diye yaz.!.. Eğer golü bir başkası atmışsa yine aynısını yaz: Can Bartu 11 kişiyi çalımladı ve verdiği pası Hamrin (O zamanın ünlü santraforu) boş kaleye golü attı. Anlatacaklarım mesleki sırları vermek değil, Biraz muziplik biraz da komik yaşanmış Bab-ı ali öykülerinden bahsedeceğim. Yeni İstanbul Gazetesi'nde fotoğraf da çekiyorum, filmleri de yıkayıp karta basıyorum. İşten geldim. Resimleri yıkadım, karta bastım. Elektrikle çalışan kurutma makinasına taktım. Bir yandan da gözüm yazı işleri masasında ki telefonda. Şehirlerarası konuşulan tek telefon bu. telefon çaldı. Arayan Yazı İşleri müdürü Doğan Koloğlu'ydu, yazısını verecekti. Bir çaylak muhabir için en itibarlı iş, müdürün yazısını telefonla almaktı. Telefonu kulağıma dayadım, yazıyı almaya başladım, aklım kurutma makinasına taktığım fotoğrafta. Ne haddime bir dakika efendim demek. Zaten telefon zor bağlanmış. Bu arada maç heyecanlanmış, oyundan atılmalar.. Derken efendim. omuza dokunan bir el. Kafamı kaldırdım bir itfaiye eri. O taktığım resimler ısınmış ve yanmaya başlamış. Yangın büyümüş üçüncü katın neredeyse yarısı yanmış. Çağrılan itfaiye yangını zamanında söndürmüş. İşten kovulmuştum. Suçum gazeteyi yakmaktı. Dünya gazetesindeyim... O günlerde Fenerbahçe Stadı (Saraçoğlu) hizmete yeni açılmış. Spor müdürleri çağrıldı ve stad gezdirildi. Ben gazeteye döndüm çok ağır yazı yazdım: Bu ne biçim stad. Her tarafı direklerle çevrilmiş. Sahayı görmek imkansız. Bu stadı yapan mimar, mühendis ve müteahit kim varsa bu işi bıraksınlar. Ayıptır be!.. Eskilerin deyimi ile kalemimden kam damlamış. Bu haber-yorumu tam sayfa yaptım. Sabah geldim. Girişte gazetemi aldım spor sayfasına baktım.. O da ne!.. Spor sayfasında spor haberi yok. Yerine koskoca bir Türkan Şoray posteri. Danışma memuru kızcağız yutkunarak dedi ki: Genel Yayın Müdürü seni odasına bekliyor... Mete Akyol'un odasına girdim. Spor sayfam nerede diyorum... O ise gülümseme, kızgınlık ve mahcubiyet karışımı bir ifade ile 'otur yanıma' dedi. Hangi salak bu stadı yaptıysa onlar için çök kötü şeyler yazacağım dedim. Akyol 'yazamazsın' dedi. Niye o dedim... 'Birincisi kovuldun' dedi. İkincisi, 'Fenerbahçe Stadı'na yapan müteahit şu an Dünya Gazetesi'nin sahibi olan İhsan Altınel...' Servise çıktım. Herkes gece yaşanan şoku anlatıyor. Gazete basılmış. Elbette patronun evine gazete gitmiş. Patronda kendi gazetesinde kendisi aleyhinde yazıyı okuyunca çılgına dönmüş. Gece yarısı o sayfaya konulacak başka haberler bulunamayınca Türkan Şoray'ın posteri basılmış.

TEAŞKA'NIN ÖZEL DEMECİ
Hadi size iki muziplik anısı... Eskiden her serviste bir tane telefon olurdu. O da müdürün masasında. Muziplik bu ya...Dünya gazetesini çevirdim. Karşıma çıkan santralden spor servisini istedim. Kim arıyor dediler. Ben de Fenerbahçe antrenörü Teaşka dedim... Başında her zaman kukületası olan sevimli Romen Türkçe'yi kısa zamanda öğrenmişti. Müthiş zeki ve sevecen biriydi. Telefon bağlandı. Karşımda heyecan içinde konuşan müdür vardı. Ben söylüyor Teaşka. Siz yazıyor diye konuşmaya başladım. Aman tanrım neler söylüyorum. Türk futbolunda ihtilal olacak sözler. Telefonu kapattım. Müdürümüz söylendi..Biraz sonra ara şaka yaptığını söyle dedi. Ben ise Bir şekilde şaka yaptığımı söyleyemedim. Sabah gazeteye geldim herkes şokta. Gazeteyi elime aldım ki ne göreyim. Manşet şöyle: Teaşka müdürümüze telefonla çok özel demeç verdi. Türkiye birbirine girdi. Teaşka, 'ben konuşmadı, ben yok' diyor.. Kim inanır ki.. Bu hayali röportaj bütün gazetelerin günlerce konusu oldu. Ben bile bu Teaşka röportajı için vallahı harika gazetecilik. Harika iş dedim. O gazeteci arkadaşta bu haberi ile ödül bile aldı...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Roma'da spagetti Porto'da şarap sorma!   / 18-12-2005
 Heyecandan gazeteyi yaktım!   / 11-12-2005
 Bingöl dağlarında İzmirli iki öğretmen!   / 04-12-2005
 Beyoğlu'nda entelektüel olmak!   / 27-11-2005
 Sahi siz hiç gemileri yaktınız mı!   / 20-11-2005
 İşte o yüzden seni kimse hatırlamayacak!   / 13-11-2005
 Alain Delon'a ne dedim de güldürdüm?   / 30-10-2005
 Barbaros'un mezarının hikayesi   / 23-10-2005
 'Oğlum kanser oldu' diye hem ağlıyor hem de herkesi ağlatıyordu!   / 16-10-2005
 Başbakan Erdoğan hedefim başka demiş!   / 09-10-2005
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Komplo teorisi sever misiniz?
Yabancı elçiler bilgi...
MEHMET ALTAN
Bamya çorbası
Bamyaya bayılarak yiyen çocuk var mıdır,...
ÖNCEL ÖZİÇER
Kurban olurum ben, bize!
Herkes neden bu kadar...
REFİK DURBAŞ
Siena ve Ülkerspor kültür maçı
Kırk yıla yaklaşan...
KAZIM KANAT
Yaş 75... Yolun yarısı eder
Umudun umudu...
En devrimci Fransız otomobili
En devrimci Fransız otomobili
Renault Espace, Fransa'da Robespierre'den sonraki en büyük devrimci.
Paşanın gece uçuşu
Paşanın gece uçuşu
atv Airport, dünyanın sayılı hava akrobasi timlerinden Türk...
Bangladeş yetimhaneleri-ne Türk modeli
Türk ve Bangladeşli gençler, kendi sivil toplum kuruluşları...
Terapistim yok koçum var
Son yılların gözde mesleği "koçluk" giderek yayılıyor. Elmas Genç ise...
Yemeklerin cilası pilav
Türk pilavı ne İtalyanlar'ın rizottosuna ne Çinli ve Japonlar'ın pirinç...
Fatih'in sevdiği karidesler
Sultanın yemeğini önce çaşnigirbaşı, yani çeşni tadıcı tadar sonra padişah...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.