 KKTC Meclisi 'Rumlara mal iadesi' tasarısını kabul etti
KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Rumların 1974'ten sonra Kuzey'de bıraktığı malların iade, takas ve tazminini öngören yasa tasarısını görüşerek, oy çokluğu ile kabul etti. Tasarıya 29 ''kabul'', 17 de ''ret'' oyu verildi.
''Anayasa'nın 159. maddesinin (1)'inci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesi'' adını taşıyan, kısaca ''Mülkiyet Yasası'' olarak bilinen tasarıya, hükümet ortakları, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Demokrat Parti (DP) milletvekilleri ''kabul'', ana muhalefet Ulusal
Birlik Partisi (UBP) ile Barış ve Demokrasi Hareketi ''ret'' oyu verdi.
Meclis toplantısına, 1 UBP, bir de DP milletvekili katılmadı. Yasa, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecek
CTP'nin 23, DP'nin 7, UBP'nin 17, BDH'nın da 1 milletvekili bulunuyor. 50 üyeli Cumhuriyet Meclisi'nde 2 üyelik boş bulunuyor.
Tasarıyla ilgili ikinci kez söz alan Başbakan Ferdi Sabit Soyer, ''Bu memleketten başka memleketimiz yok'' diyerek, Kıbrıs sorununun çözümünde siyasal eşit taraf olmayı ve dünya ile bütünleşmeyi hedeflediklerini kaydetti. Soyer, yasanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından kabul göreceğinin yüzde yüz garantisi olmadığını, ancak bunun için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
RUMLAR'IN MİSİLLEMESİ
KKTC'nin hazırladığı, Kıbrıslı Rumların 1974 sonrasında Kuzey Kıbrıs'ta bıraktığı taşınmaz ve taşınır mallarının iadesini, takasını ve tazminini öngören yasa tasarısına, Rumlar da misilleme yapmıştı. Rum kesimindeki Avrupa Partisi (EURO.KO) milletvekili ve avukat Hristos Kliridis, KKTC makamlarına başvuracak Rumlara, para ve hapis cezası öngören bir yasa önerisini Rum meclisine sunmuştu. Öneri, KKTC'deki mahkemelere, gerek mallarını geri almak, gerek tazminat talep etmek için başvuracak Kıbrıslı Rumların, 4 yıla varan hapis veya 20 bin Kıbrıs Lirası (KL) ya da her iki cezaya birden çarptırılmasını öngörüyor.
SERDAR DENKTAŞ: 'ANAYASAYA AYKIRI DEĞİL'
KKTC Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, eski Rum mallarına takas, tazminat ve iade öngören yasa tasarısının KKTC'nin verdiği tapuları iptal etmediğini söyledi.
Serdar Denktaş, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yasa tasarısı ile KKTC'nin verdiği tapuların iptalinin söz konusu olmadığını, çünkü tasarıda tapu iptalinin olmadığını belirterek, devletin, verdiği evrakın arkasında sapasağlam durduğunu kaydetti.
Yapılan değişiklikle tasarının anayasaya aykırı olmadığını ifade eden Denktaş, tasarının anayasanın hangi maddesine aykırı olduğunun açıkça söylenmesini istedi. Bakan Denktaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tasarıyı benimseyebileceğini, bunun için küçük bir ışık olduğunu, o ışığı zorlamaları gerektiğini dile getirdi. Tasarının iki kesimliliği sulandırmadığını aksine iki kesimliliği güçlendirdiğini kaydeden Denktaş, yasanın Kıbrıs Türk tarafını siyasi olarak güçlendireceğini kaydetti.
Serdar Denktaş, yasanın, Kıbrıs Rum tarafını, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde zorlayıcı nitelikte olduğunu belirtti. Denktaş, AİHM'nin yasayı ''iç hukuk'' olarak kabul etmemesi halinde, yine de Rum vatandaşlarına yasaya başvuruda bulunması çağrısı yapacaklarını veyasanın 2 yıl sonra yürürlükten kalkacağını söyledi. Rum halkının Rum liderliği tarafından aldatıldığını ifade eden Serdar Denktaş, Rum halkının, yöneticilerini çözüm yönünde zorlaması gerektiğini kaydetti.
Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) Genel Başkanı Mustafa Akıncı da AİHM'nin yasayı kabulünün küçük bir olasılık olduğunu ifade ederek, tasarının, ''erken zamanda çözümü unutun'' mesajı verdiğini söyledi.
EROĞLU: TASARI ANAYASAYA AYKIRI
KKTC eski başbakanlarından, ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa milletvekili Derviş Eroğlu, Rumlara, takas, tazminat ve iade öngören mülkiyet yasa tasarısının, anayasaya aykırı olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından ''iç hukuk'' yolu olarak kabul edileceğini sanmadığını söyledi.
Eroğlu, yasanın uygulanmasının güvenlik ve belirsizlik sorunu yaratacağını ifade ederek, devletin ve egemenliğin geleceğinin tehlikeye atıldığını kaydetti.
Derviş Eroğlu, ''Anayasanın 159. maddesinin (1)'inci Fıkrası'nın (b) bendi Kapsamına Giren Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesi Yasa Tasarısı''nın görüşüldüğü, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, tasarının AİHM'den yeterinde güvence alınmadan hazırlandığını ve ''iç hukuk'' olarak kabul edileceğini sanmadıklarını belirtti. Eroğlu, tasarıya ''ret'' oyu vereceklerini ve konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyi düşündüklerini bildirdi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)-Demokrat Parti (DP) koalisyon hükümetini, ''teslimiyetçi'' politika izlemekle suçlayan Eroğlu, yasa tasarısının, KKTC'yi tasfiye sürecine soktuğunu savundu ve ''egemenliği kendi elleriyle çöpe atmış olacaklarını'' kaydetti.
Tasarının Anayasaya aykırı olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Rum'a manevi tazminat vermek son derece yanlış'' dedi.
Yasayla KKTC'nin Türkiye'nin alt yönetimi olduğunun kabul edilmiş olacağını söyleyen Eroğlu, bununla Rumların bir isteğinin daha kabul edilmiş olacağını, yasanın referandumdan geçerek AİHM'nin önüne konulmasının daha yararlı olacağını kaydetti. Eroğlu, tasarının arkasında halk desteği olmadığını ve Kıbrıs Türkünün çıkarları düşünülerek hazırlanmadığını dile getirdi.
Eroğlu, kamuoyunda, ''tasarının Türkiye tarafından hazırlandığı, kabul edilmezse ay sonunda maaşlar ödenmeyecek'' diye, halkın Türkiye'ye karşı tepki göstermeye yönlendirildiğini iddia etti.
Yasanın iki kesimliliğe aykırı olduğunu ve Kıbrıs Türkleri'ni 1974 öncesi koşullara götüreceğini kaydeden Eroğlu, yasanının KKTC ekonomisini, özellikle inşaat sektörünü olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Derviş Eroğlu, AİHM'de bekleyen Rum davalarına işaret ederek, ''Bu yasa ile Türkiye ve KKTC'nin zaman kazanacağına inanmıyorum'' dedi. Eroğlu, yasanın, müzakere masasında, Kıbrıs Türk tarafının elini kolunu bağlayacağını kaydetti.
Taşınır mallara tazminat verilecek olmasını da eleştiren Eroğlu, taşınır mallara, iç çamaşırından, buzdolabına kadar birçok şey girdiğini, Maraş'ın turistik bölge olduğunu, buradaki taşınmaz mallarının tazminatının nasıl ödeneceğini sordu.
RUMLAR CHERİE BLAİR'E TEPKİLİ
Öte yandan, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in ünlü bir insan hakları avukatı olan eşi Cherie Blair'in İngiliz Elizabeth ve David Orams çiftinin KKTC'deki mülkiyet haklarını savunma kararı, Rum kesiminden tepki gelmesi üzerine, İngiliz basınında geniş şekilde yer aldı.
Gazeteler, Cherie Blair'in mesleki kararının Kıbrıs Rum kesimiyle bir diplomatik kriz yaşanmasına yol açtığını yazdı.
Daily Mail gazetesi, Cherie Blair'in bu kararından sonra büyük bir diplomatik kavga koptuğunu belirtti ve Orams davasının ayrıntılarına yer verdi.
Rum mahkemesinin Lapta'daki İngiliz çifte ait villanın yıkılması ve toprağın esas sahibi olduğunu öne süren Rum vatandaşı Meletios Apobtolides'e verilmesi yolunda karar verdiğini hatırlatan gazete, davanın şimdi de İngiltere'ye taşındığını kaydetti.
Gazete, Başbakanlık kaynaklarının Rum kesiminin tepkisiyle ilgili olarak, Cherie Blair'in bir hukukçu olarak hareket ettiğini söylemekle yetindiklerini yazdı.
Guardian gazetesi de, Cherie Blair'in İngiliz çiftin KKTC'deki hakkını savunma kararının Rum lideri Tassos Papadopoulos'u kızdırdığını kaydetti.
Başbakanlık sözcüsünün, Cherie Blair'in davayı üstlenme kararının ''mesleki bir tercih'' olduğuna dair sözlerine yer veren gazete, davanın Kuzey Kıbrıs'ta mülk edinen diğer İngiliz vatandaşlarının benzer davaları için önemli bir emsal oluşturacağını vurguladı.
Gelişmeye geniş şekilde yer veren bir başka gazete olan The Times ise Cherie Blair'in, Rum kesimi tarafından ''KKTC'de illegal şekilde mal edindiği'' öne sürülen Orams çiftini savunma kararı yüzünden ağır şekilde eleştirildiğini belirtti. Gazete, Cherie Blair'in mensubu olduğu Matrix adlı hukuk firmasının konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındığını yazdı.
|
