|
|
Yasalar, kaçak ve çarpık yapılaşmayı önleyemedi
* Türkiye' de 1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı "Belediye Kanunu" ve "Umumi Hıfzısıhha Kanunu", 1933 yılında yürürlüğe giren "Belediye Yapı ve Yollar Kanunu", 1944 yılında yürürlüğe giren "Yer Sarsıntılarından Evvel ve Sonra Alınacak Tedbirler Hakkında Kanun", 1948 yılında yürürlüğe giren "Bina Yapımı Teşvik Kanunu" gibi düzenlemelerle yapılaşmaların denetimi sağlanmaya çalışıldı.
* Ancak ülkemizde 1950 sonrası yaşanan hızlı göçler ve plansız sanayileşme eğilimleri, kaçak yapı ve çarpık kentleşmeyi hızlı bir şekilde artırdı. 1956 yılında Belediye sınırları ve mücavir alanlarda yerleşme ve yapılaşmaları bir planlama bütünlüğü içerisinde ele almak amacıyla 6785 sayılı "İmar Kanunu" yürürlüğe konuldu.
* 1972 yılında 1605 sayılı yasa ile 6785 sayılı İmar Yasası' nın kapsamı; metropol kentler, bölge ve alt bölge planları kavramını da getirecek şekilde genişletildi.
* 1980 sonrası fiziksel planlama süreçlerinin merkezi yönetimin yönlendirmesi çerçevesinde gelişemeyeceği düşüncesi nedeniyle İmar Planlama yetkisi yerel yönetimlere bırakıldı.
* İmar afları, imar uygulamalarının her zaman ayrılmaz bir parçası oldu. 1950 sonrası dönemde yasaların çiğnenmesi, kaçak yapılaşmanın artmasında önemli bir etken oldu.
|