kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Her kriz 5 yıla maloldu

1990'dan sonra milli gelire yıllık 10 milyar dolarlık katkı yapan inşaat sektörü deprem, 1994 ve 2001 krizleriyle büyük yara aldı. Sektör, her sarsıntı sonrası ancak 5 yılda toparlanabildi.

İnşaat sektörü kalkınma çabaları içindeki Türk ekonomisinin hep önemli yeri oldu. Çimento, kum, tuğla, cam sanayi gibi yan sektörleri besleyen inşaat sektörü aynı zamanda işsizliği de azaltan sektörler arasında yer aldı. Gayri safi milli hasıla (GSMH) içindeki payı yüzde 3-8 arasında gidip gelen sektör yıllık 10 milyar dolarlık bir pasta aslında. Çok yüksek kâr marjlarıyla çalışan sektörün 1999'a kadar en önemli sorunu kalitesizlikti. Ancak 17 Ağustos depremiyle iyi ile kötü arasında bir ayrışma yaşanmaya başladı. Denetimlerin de görece olarak arttığı sektörde daha kaliteli bir yapılaşma başladı. Ancak yine de sektör son 15 yıldır yıllık 10 milyar dolarlık bir ortalama üretim düzeyiyle çalışıyor. Kaçak yapılaşma dışında en azında elimizde yer olan resmi veriler bu rakamı teyit ediyor. Ancak 10 milyar dolarlık ortalamaya karşın inşaat sektörü kriz dönemlerinde ciddi yara alıyor ve toparlanması 4-5 yılı alıyor. Kriz sonrası uzun sürecek toparlanma çabasına giren bu sektör çimento, demir-çelik, taşa toprağa dayalı üretim yapılan ve bina yapımıyla beslenen sektörlerin de sıkıntılı yıllar geçirmesine neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1980'lerin ikinci yarısında sürekli gelişen ve 100-150 milyar dolar arasında dolaşan GSMH içinde yüzde 8'lere kadar yükselen inşaat sektörünün katkısı 1990'lı yıllara gelindiğinde 10 milyar dolarlık bir düzeye oturdu.

ÜRETİM 1993'TE REKOR KIRDI
1985'te GSMH'ye 3.9 milyar dolarlık üretimle katkı sağlayan inşaat sektörü, dolar bazında en yüksek üretim rakamına 1993 yılında 13.1 milyar dolarla ulaştı. Ancak ardı sıra patlayan 1994 krizi bu hızlı gidişi durdurdu. Sektör 1994 yılında, 9 milyar doların altında bir üretim düzeyiyle kapattı. Tekrar yükselişe geçen sektör, 1998 yılında eski düzeyini yakaladı ancak bu kez de 1999 depremiyle sarsıldı. Bu dönemde özel sektörde konut yapma çabası minimuma indi. Hem sektöre tüketicilerden talep gelmemesi hem de çürük yapılaşma nedeniyle oluşan güvensizlik inşaat sektörünün 2000 yılına kadar toparlanma çabalarıyla geçirmesine neden oldu. Ancak krizlerle sarsılan sektör en ağır darbeyi 2001 krizinde aldı. Milli gelirin 146 milyar dolara gerilediği 2001 yılında inşaat sektörünün üretimi 7.6 milyar dolarla 1990'dan bu yana yaşanan en düşük düzeyine geriledi. Kriz sonrası toparlanma yılı olan 2002'de de tüketicilerin tasarruf eğilimi sürdü ve durma noktasına gelen kamu yatırımları ve inşaat sektörü 2002'yi 7.5 milyar dolarlık bir üretim rakamıyla tamamladı. İnşaat sektörü kriz sonrası ortaya çıkan ekonomik durgunluk döneminden 2003 yılının ilk dokuz ayında önemli ölçüde etkilendi. 2003 yılının son çeyreğinde sektördeki küçülme tersine döndü. 2004 yılının ilk çeyreğinde ise büyüme hızı, sektörün değişime geç cevap vermesi nedeniyle, aynı dönemde GSMH yüzde 12.4 büyümesine rağmen yüzde 2.9 oldu.

EN BÜYÜK DARBE 2001 KRİZİ OLDU
Söz konusu yılda milli gelir 239 milyar doları aşarak 200 milyar dolarlık sınırı aşarken inşaat sektöründe üretim 8.5 milyar dolara tırmandı. Ancak bu dönemde inşaat sektörü küçük çaplı büyürken sanayi ve hizmetler sektörlerinin tetiklediği büyüme milli gelirin dolar bazında yüzde 32 gibi yüksek oranda artmasını sağladı. Bu nedenle inşaat sektörünün toplam üretim içindeki payı yüzde 3.5'e kadar düştü. Bu oran son 17 yılın en düşük düzeyi oldu. Dolar kurunun düşmesinin de önemli bir katkı yaptığı milli gelir geçen yıl ise 300 milyar dolara ulaştı. İnşaat sektörü de ekonomideki canlanmadan nasibini aldı ve hızlı bir büyüme trendine girince sektör krizden sonra tekrar 10 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaştı. İnşaat sektörü bu yıl ise deyim yerindeyse patlama yaptığı bir yıl oldu. Milli gelir içindeki payı yine yüzde 4'ler civarında seyretmesine karşın ilk ve ikinci çeyrekte inşaat sektörünün üretim geçen yıllardaki trendin üzerinde oldu. Bu yılın ilk üç aylık dönemde 70.2 milyar doları aşan milli gelire karşın inşaat 2.6 milyar doları geçti. İkinci çeyrekte ise 3.5 milyar dolara ulaştı. İlk iki çeyrekte 6.2 milyar dolara yaklaşan inşaat sektörünün mevsimsel olarak üçüncü çeyrekte de tepe yapacağı düşünüldüğünde sektör bu yılı rekor üretim düzeyi ile de kapatabilir. İkinci çeyrek sonu itibariyle son bir yılda inşaat sektörünün yarattığı değer ise 12 milyar 650 milyon dolara ulaştığını hatırlatmak gerekiyor.

İSTİHDAMA KATKISI YÜKSELİYOR
İlginç olan 1980'lerin ikinci yarısında ortalama 6 milyar dolarlık bir üretim düzeyine sahip olan inşaat sektörü 1990'lardan bu yana ortalama 10 milyar dolarlık bir üretimi yakalamış durumda. Sadece 2000-2004 arasında ise sektörde ortalama üretim 8.6 milyar dolar düzeyinde kalıyor. Çeyrekler itibariyle ise inşaat sektörünün en verimli dönemi temmuz-eylül arasında geçen 3'üncü üç aylık dönemler oluyor. Mevsimsel olarak havaların iyi gittiği bu dönemde inşaat sektörünün en yüksek noktasına çıktığı dönem oldu. Ancak bu ezber geçen yıl ilk kez bozuldu ve 4'üncü çeyrekte çok yüksek üretim rakamlarına çıkılmasına karşın daha yüksek bir üretim rakamına ulaşıldı. Bunda belediye seçimleri yanında, konut kredilerinde patlamanın ilk yaşandığı dönemler olmasının da etkisi oldu. Bu arada sektördeki toparlanma işsizliğin azalmasında önemli bir katkı sağlıyor. Toplam istihdam içindeki payı 2004 yılında yüzde 5.1 olan inşaat sektörü 2005 yılında bu payı yüzde 5.7'ye yükseltti. Rakamsal olarak da 22 milyon 838 bin istihdamın 1.3 milyonuna iş olanağı sağlıyor. Erkek egemen sektörde erkek işgücü içindeki payı ise yüzde 8'lere kadar ulaşıyor.

TARIK YILMAZ


1 2 3 4 5
 
DİĞER İNŞAAT HABERLERİ
 Yükseldik ama sığamadık
 İnşaat, rekorunu 2005'te kırdı
 Deprem milat oldu
 150 alt sektörü besledi
 10 yılın acısını çıkarıyoruz
 5 misli geçmişi olanlarla yarışıyoruz
 Dünyada 3 bin projeye imza attık
 Acarlar, 22 yılda 4 bin 120 konut yaptı
 Müteahhitlere bu şehirlerde iş yok!
 90 günde anahtar teslim ediyoruz
 Çareyi yükselmekte bulduk Avrupa'nın en uzunu olduk
 GYO'lar sosyo-kültürel boyut kazanacak
 Güvenli uydu kentler üretmeyi sürdüreceğiz
 GYO'lar sermayeyi tabana yayar
 Konutta artık nakit değil uzun vadeli ödeyeceğiz
 100 konuttan 67'si yasadışı
 Artık önce yerleşip sonra ödüyoruz
 AB ile firmaya denetim işçiye sertifikasyon gelecek
 Denetçi kurum bağımsız olacak
 Yabancı için geçiş süresi belirleniyor
 Türkiye bölgesinin lider ülkesi oluyor
 Yeni projeler hayat kurtaracak
 Büyük illerde pazar ve arsa araştırıyoruz
 5 yılda 6 bin konut daha yapacağız
 Yap-sat bitti, artık markalı konut aranıyor
 Sektör gemi gibidir, yavaş hızlanır ve durur
 Alternatifli çalıştık, krizlerde yara almadık
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu