|
|
SSK'lı hastaya lüks göz tedavisi
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı hastalarına da Dünya Göz Hastanesi'nin kapılarını açtığını anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, "En büyük hayalim hastanelerimizdeki konfordan herkesin yararlanmasıydı" diyor.
Özel hastanelerin kapıları artık SSK'lı, Bağ-Kur'lu hastalara da açıldı bu konu çok eleştirildi, sizce sağlık sektörü buna hazır mı? Tüm bu sosyal güvenlik kurumları ile anlaşma yapmak için altyapısı geniş, teknoloji ile donanmış ve geniş imkanlara sahip hastaneler olmak lazım. Türkiye'de 6 milyon Emekli Sandığı emeklisi, 33 milyon SSK'lı, yaklaşık 12 milyon Bağ- Kur'lu var. Bu kadar yoğun bir hasta potansiyeline küçük yerlerin dayanması mümkün değil. Hastaların talebini karşılayamamak düzeltmek istenilen ve bu anlamda değiştirilen uygulamanın amacına aykırı düşer. Kuyruklar bu kez özel hastanelerde görülmeye başlar, bu hizmet kalitesini de olumsuz etkiler, bu sebeple dikkatli olmak lazım.
* Siz nasıl hazırlıklar yaptınız? Dünya Göz Grubu olarak biz yıllardır kapılarımızı tüm sosyal güvenlik kurumlarına açmaya çalışıyoruz. Avrupa'da bu anlamda tüm vatandaşlar özel sağlık kuruluşlarından yararlanabiliyor. Türkiye'de bu alanda bir adım attı ve bizde aynı hızla adımları takip etmeye başladık. Dünya Göz, olarak son 2-3 yıldır Emekli Sandığı ve 657'li devlet memurlarına hizmet verebiliyorduk. 59'uncu hükümetin yaptığı çalışma sonrasında artık SSK'lılar, Bağ-Kur'lular da özel hastanelerin hizmet alanına girdi ki bu bence bir devrimdir. Daha vatandaşlarımız kısıtlı alanlarda özel hastanelerden yararlanabiliyordu, özel hastaneler hasta seçiyordu ama şimdi hasta özel hastaneyi seçiyor. Beni hangi doktor ameliyat edecek diye soruyor. Sorgulamamız, bilinci de beraberinde getiriyor. Sağlığına daha bilinçli olarak yaklaşıyor ve özen gösteriyor. Vatandaş artık devlet hastanelerindeki bekleme çilesinden kurtuluyor. Telefon açıyor, istediği doktora kendisi için uygun zamanda muayene ve ameliyat oluyor, tek kişilik odalarda kalıyor ve en önemlisi memnun ve güvenle hastaneden ayrılıyor. Bende hizmet sektörüne yatırım yapmış bir insan olarak mutlu oluyorum.
AMAÇ PARA OLAMAZ * Sizce bu uygulama devlet için mi kârlı oldu, özel sektör için mi? Sosyal güvenlik kurumları ile yapılan anlaşmalar sadece özel sektör için değil devlet için de çok faydalı oluyor. Devlet çok ciddi miktarlarda tasarruf sağladı. Göz ameliyatlarını örnek verirsek, hekim parası yok, ilaç parası yok. Bizdeki göz ameliyatı pakettir. Bir üniversitede 2 bin YTL'ye mal olan ameliyatı devlet bana 700 YTL'ye yaptırıyor. SSK'lısı memnun, Emekli Sandığı'na üye olanlar memnun. Şimdi sıra Bağ- Kurlularda'lularda. Artık onları da memnun edeceğiz. Bağ-Kur mensubu hastalarımıza tedavi aşamasında hizmet vereceğiz.
* İstanbul'daki bu çalışmaları Anadolu'ya da yaymak gerekmiyor mu? TIR Mobil Göz Kliniğimiz aylardır il il dolaşarak tarama yapıyor. Amacımız imkansızlıklar nedeniyle göz doktoruna gidememiş vatandaşlarımızı bilgilendirmek, gözlerindeki sorunları söylemek. Bu aşamadan sonra vatandaş artık doktora gitmesi gerektiğini biliyor. Sağlık güvencesi olan ve küçük illerde yaşayan vatandaşlarımız, sağlık sektöründeki yeni oluşumla birlikte artık hastanelerimize rahatlıkla gelip ücretli hastaların standartında tedavilerini olabiliyorlar.
* Göz için lüks yatırımlar yaptınız, kâr etmek mümkün mü? Kâr etmediğimiz söylenemez eğer akıllıca yatırımlar yaparak doğru işletirseniz kâr edersiniz. Türkiye'de insanlar kâr etmek için maliyetinin 5- 10 katına satıp para kazanmaya alıştılar. Oysa dünyada böyle değil, enflasyonla beraber kâr marjları da düşüyor. Ancak biz toplumsal sorumluluk duygusu gelişmiş bir grubuz. Attığımız her adımda ekonomik olduğu kadar toplumsal gerçeklerin de sorumluluğunu taşıyoruz. Hastaneler şifa dağıtan yerlerdir, sadece parası olanın sağlıklı olduğu bir toplum ne kadar sağlıklı olabilir? Her şey para değil ki!
|