Hakkınız var çünkü hastasınız. Hakkınızı aramanın yolları
Türkiye'de hastalar yanlış teşhis ve tedaviden çok buyurgan, 'babacan' bilgi vermek yerine bildiğini okuyan doktor anlayışından şikâyet ediyor.
'Hasta Hakları' Kitabı'nı kaleme alarak bu konuyu gündeme getiren Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'nin kronikleşmiş sağlık sorunları ve bu sorunları yaşayan hasta doktor ilişkisine dair sorularımızı yanıtladı:
* Türkiye'de hastaların hakları sizce en çok hangi konularda çiğneniyor? Türkiye'de sağlık sisteminin yapılandırılmasından kaynaklanan ciddi sorunlar var. Buna bağlı olarak pek çok alanda olması gerekenden uzaktayız. Hangi alanlarda sorunlar var derseniz, asıl sorunların hekim-hasta arasındaki iletişim kusurlarından, özellikle de buyurgan (babacan) hekimlik alışkanlığından kaynaklandığını söyleyebilirim. Hastaların en fazla şikayetçi oldukları konular bunlar. Örneğin yanlış teşhis ve yanlış tedaviyle ilgili şikayetler çok daha az. Hastaya kendi hakkında karar verme ve tedaviyi reddetme yetisi tanıma; hastalara saygın, eşit ve özenle davranma gibi konularda eksikliklerimiz var.
HASTA ÇARESİZDİR
* Hasta her zaman haklı mıdır? Hasta hakları konusu, hastalarla hekimleri karşı karşıya getiren bir hak arama mücadelesi olarak algılanmamalıdır. Ben hekim ve sağlık çalışanlarıyla hasta ve hasta yakınlarını rakip ya da karşı taraf olarak görmüyorum. Tam tersine, bir ekibin doğal üyeleri olarak görüyorum. Hasta bunu ister; hekim de çalışır. Ama "hastalar her zaman haklıdır, ne yapsalar yeridir" türü bir anlayışı savunmam mümkün değil. Hekimle hasta arasındaki ilişki; diğer iki kişi veya taraf arasındaki ilişkiler gibi karşılıklı hak ve ödevler bağlamında sürdürülmelidir. Tek taraflı hak veya ödev olamaz. Hasta hekim ilişkisinde, hasta da hekim karşısında zayıf durumdadır. Boynu büküktür, edilgendir, muhtaçtır, bilgisizdir, çaresizdir. Bu konumda olan birinin haklarını koruması güçtür.
* Sizce Türkiye'de hakkını arayan hastalar sonuç alabiliyor mu? Bir genelleme yapmak sağlıklı olmaz. Ama, düne göre bugün hastalar haklarını kullanma konusunda daha avantajlı konumdalar. Özellikle Sağlık Bakanlığı'nın 2003'ten bu yana hastanelerde kurduğu Hasta Hakları Birimleri ve Hasta Hakları Kurullarını önemli bir adım oldu.
BEN ŞİKÂYETÇİ OLSAM
* Siz bir hastaneden şikâyetçi olsanız hangi yola başvurursunuz? Öncelikle varsa Hasta Hakları Birimi ya da Hasta İlişkileri Bürosu veya Halkla İlikiler Ofisi gibi özel bir başvuru yeri var mı ona bakarım. Oradaki kişiye sorunumu anlatırım. Bu beni tatmin etmezse, başhekim, hastane müdürü gibi yetkiliye başvururum. Bu konuda da başarılı olamazsam, başvurumu yazılı hale getirir, duruma göre valilik, savcılık gibi yasal hak arama sürecine uygun olarak gerekeni yaparım. Hastaların şikayet hakkı vardır, ama her şikayetçi haklı olmayabilir.
* Hastalar için en büyük sağlık sorunu sizce nedir? K o r u y u c u hekimliğin arka plana itilmesi ve sadece tedavi edici sağlık hizmetlerinin öne çıkarılması.
* Doktorlar için en büyük sağlık sorunu nedir? Zor çalışma koşullarından, ağır görev yükü ve mesleki tatminsizlikten kaynaklanan stress diye düşünüyorum.
* Özel hastanelerle devlet hastanelerinde hizmetin kalitesinin farklı olması bir bakıma hastanın hakkının ihlali sayılabilir mi? Sağlık hizmetlerinde kalite, diğer işletmelerden çok farklı ve ölçülmesi güç bir kavram. Sağlıkta çıtayı ölçmek zor. Modern bir bina, güleryüzlü personel, son model gelişmiş tanı ve tedavi cihazları, her zaman kaliteli bir sağlık hizmeti anlamına gelmeyebilir. Sağlıkta özel sektörün artı katkısı olduğuna inanıyorum. Ancak, sağlık kamunun vazgeçemeyeceği bir alan. Vatandaşın sağlığını koruyup geliştirmek için önlemleri almak anayasal bir görev.
* Yeni TCK sizce hasta haklarına göstermelik düzenlememi getirdi, TCK hekimlere ağır yükümlülükler getiriyor bu sırada hekim hakkı ihlali gündeme gelebilir mi? Hekim hasta ilişkisinde güç dengesizliği düzeldikçe, hekim hakları da gündeme gelecektir. Zaten geldi. Bu da doğal, başta da söylediğim gibi, her zaman hasta haklıdır felsefesi irrasyoneldir. Elbette hekimler de haklarını arayacaklardır. Ancak, bu hak arama mücadelesi hastalara karşı değil, hastalarla birlikte ve sisteme karşıdır.
KUYRUKLAR HAK İHLALİ
* Sizce hastaların hastane kuyruklarında beklemesi hasta hakkı ihlali mi? Hastanın zamanına saygı gösterilmesi, randevuyla muayene edilmesi hasta hakları arasında sayılmaktadır. Saatlerce bitkin ve endişeli halde, çoğu zaman ayakta, poliklinik kapıları önünde birbirini ezip çiğneyen hastaları görünce ben de son derece rahatsız oluyorum. Hizmet verdiği kişilere oturtacak bir sandalye bile bulamayan bir işletmeciliğin çağdaş dünyada yeri olmadığını düşünüyorum. Hastanelerde fizik alt yapı eksiklikleri, eleman ve donanım eksiklikleri gibi yılların birikimi olan bu çağdışı görüntülerin nedenleri. Zamanla aşılması mümkün. Bazen de kötü işletmecilikten kaynaklanan sorunlar olabiliyor.
* Hekimlerin mucburi hizmete gönderilmesi bir hekim hakkı ihlali sayılabilir mi? Mecburi hizmet yeni bir uygulama değil. Ben de 2 yıl zorunlu hizmet yaptım. Ancak, zorunlu hizmet bu ülkenin sağlık sorunlarını çözmedi ve çözmeyecek. Ülkenin her yerinde hekim olmalı. Ama bir yerde hekimin olması, orada sağlık sorunu yok anlamına gelmiyor. Hekim her yere gitmeli, ama zorla değil. Peki nasıl? Önce hekimin gidebileceği ortamlar oluşturulmalı ve hekimler gitmeye özendirilmeli. Bu benim düşüncem.
|