|
|
|
|
İçindeki çocuğu hiç öldürmedi
"Böyle çok ciddi görünür ama o içinde çok muzip bir çocuk taşırdı. Aslında çocuk gibiydi dayım. Yani yakınına gelip konuştuğunuz zaman onun ne kadar muzip olduğunu anlayabilirdiniz. İçindeki çocuğu hiçbir zaman öldürmedi o. Benim ona çok benzediğimi söylerdi. O da utangaçtı, çekingendi. Hassastı, içe dönüktü. Kolay kolay kalabalık ortamlara girmezdi, kalabalıktan hoşlanmazdı. Tek başına bir yerlere girmekten çekinirdi. O da benim gibi ikizler burcuydu. Ve ben dayıma bu benzememden ötürü hep övünmüşümdür... Bana ilk şiiri sevdiren de oydu. Daha 7'li 8'li yaşlarda 'al bu şiir kitabıdır, oku' diye bana veren İzmir'de dayım olmuştur. Benim şairliğe başlamam da onun teşvikiyle, yönlendirmesiyle olmuştur... Bütün şiirlerini Kanlıca'da yazıyordu. 'Yağmur kar yağarken tek başına çok güzel oluyor böyle denize bakıp bakıp... İnsanın iştahı kabarıyor ve çok güzel şeyler üretebiliyorsun...' diyordu. Hatta bu kış bir şiir kitabı yazacaktı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|