|
|
Müzik eğitimi yuva çağına kadar inmeli
Dünyaca ünlü piyanistlerimiz Güher ve Süher Pekinel, müzik eğitiminin yaygınlaşmasını istiyor: "Çünkü ruhu beslenmeyen bir gençlik, geleceğin umutsuz bireylerini oluşturur".
İş Sanat'ın sezon açılışı yarın gece İngiliz Operası'nın başarılı yönetmeni şef Steuart Bedford yönetiminde, dünyaca ünlü piyano ikilisi Güher-Süher Pekinel'in solist olarak katılacakları Bilkent Senfoni Orkestrası konseriyle yapılacak. New York, Londra, Viyana, Berlin, Tokyo ve İsrail Filarmoni Orkestraları eşliğinde başarılı konserler veren Pekinel Kardeşler'le Türkiye'deki müzik eğitimi, olması gerekenler ve yeni projeleri üzerine konuştuk. Mayıs 2005'de çıkardıkları Bach piyano konçertoları albümü büyük övgüyle karşılanan Güher ve Süher Pekinel'e göre, Türkiye'nin çok sayıda kültür merkezine ihtiyacı var.
'SAVAŞAN İNSANLARIZ'
* Kendinizi nasıl tanımlarsınız? GÜHER PEKİNEL: Yarattığı kendi dünyasında, belli bir mesafe içinde büyük sıcaklığı ve paylaşmayı seven, haksızlığa tahammülü olmayan, inançları için sonuna kadar savaşan insanlarız. Seviyesizlik ve düzeysizliğin ağırlığını taşıyamayan, içinde iyiliğin hafifliğini ve yumuşaklığını barındıran ama öfkelendiği zaman maalesef çabuk kabaran, aralarında karşılıklı verdikleri denge savaşını bir bütünde yaşamaya çalışan ve bu dünyada kendini biraz garip hisseden iki yaratığız!
* Sizce Türkiye'deki müzik eğitimi ne durumda, neler eksik?
GÜHER PEKİNEL: Müzik eğitimi açısından, konservatuar sisteminin güncelleştirilmesi, kısmen özelleştirilmesi, devlet ağırlıklı kısmının finansal açıdan güçlendirilmesi gerekiyor. Müzik eğitiminin yuvalardan başlayarak, tüm okul sistemlerine tekrar entegre edilmesi çok önemli. Çünkü, ruhu beslenmeyen bir gençlik, geleceğin umutsuz bireylerini oluşturur. Ayrıca, Türk müzik tarihi kaynaklarını barındıran ve araştırma bazında öncülük edecek bir müzik kütüphanesine de ihtiyaç var.
'KÜLTÜR MERKEZİ SAYISI AZ'
* Sizce ülkemizde kültürel açıdan gerçekleştirilmesi gereken öncelikler neler?
SÜHER PEKİNEL: Son yıllarda sivil toplumların büyük bir inançla desteklediği ve sahiplendiği tarihi eserlerin restorasyonu ve korunmalarının yanısıra, en önemli ihtiyaç halen tüm Türkiye'de oluşturulması gereken konser, tiyatro, sergi, bale, film ve çok amaçlı bilgisayar donanımlı kütüphaneler içeren büyük kültür merkezleri... Öncelikle Ankara ve İstanbul bunun halen büyük sıkıntısını çekiyor. 13 milyona varan şehirlerde, ikisi Asya ve diğer ikisi Avrupa yakasında olması gereken en az dört kültür merkezine ihtiyaç var. 7 milyon nüfuslu Londra, bugün 3 büyük kültür merkezine sahip. Bu kültür ortamı, insanların bilinçlendirilmelerinin yanısıra, sosyal açıdan sıcak diyaloğu destekleyen bir yapıya da sahip olmalı.
SEMA KUMBARACI
|