Eşlerin dayanışması
Aslında anlamalıydım. Doç. Dr. Serdar Turhal'ın üç ayda bir kontrol için muayene yaptığı odada Sönmez masaya dayayabileceği tetkiklerimi elinde sımsıkı tutmuş put gibi oturuyordu. Rahat etsin diye koca dosyayı almaya çalıştım. Vermedi. Meğerse bana söylememiş ama akciğer röntgenimde sırtımın bir yerinde kemikte bir deformasyon görüldüğü yazılıymış. Ben okumayayım diye tetkiklerimi bana vermediği gibi çok tedirgin geçirmiş birkaç günü. Ben hiç kötü bir şeye yormadığım için konsültasyon yapmak için başka odaya giden doktorumuzu beklerken neşeyle dolaşıp Sönmez'le şakalaşıyor o ise beni duymuyormuş gibi, yüzüme dik dik bakıp cevap vermiyordu. Serdar Bey "Bunun hastalıkla bir ilgisi olmadığına, muhtemelen kemik erimesi gibi bir aşınmadan meydana gelen ufak bir şekil bozukluğu olduğuna karar verdik" deyince neredeyse "Oh çok şükür" der gibi kendini bırakan, o ana kadar düğümlenmiş gibi duran eşimin çözüldüğünü görünce gözlerim doldu. İnsanın yanında bu kadar kendinden daha fazla endişelenebilecek birisi olması ne kadar güzel bir duyguymuş!
EN YAKINIM EŞİM Çocukluğumuzun o güvenli dünyasına ışınlandım birden. O da benim onunla sevgi olarak da ne kadar gurur duyduğumu ne kadar üstüne titrediğimi bilir zaten. Üstelik şimdi de yazdıklarımdan yalnız arkadaşlarım değil, okuyanlar da seviyorlar onu. Geçen gün Arnavutköy'de Kolaylar Manavı'ndan haftalık alışverişimizi yapıyoruz. Orada çalışanlardan her biri sevgiyle hatırımı sorduktan sonra başka müşterilere hizmet ederken kimi dut uzattı, kimi malta eriği, üzüm yıkayıp verdi. Bunlar bana faydalıymış. Bir de çay tutuşturdular elime. Manavın içinde taze badem, taze ceviz satan biri var o da bir taraftan cevizin kolestrol için nasıl, bademin kalp ve damarlar için nasıl yenmesi gerektiğini (bazen tıptan, ilaçlardan daha etkili tabiatın doğal depoları bunlar diye) anlatırken cevizleri bademleri hazırlayıp yemem için elime dolduruyordu. Şöyle bir baktım da açıkta sergilenen ürünlerin de olduğu bir manavda kadının biri kocası alışveriş ederken sokakta, ayakta elinde çay bardağıyla etrafındakilerle sohbet ediyor ve kendisine sağdan soldan meyveler, cevizler, bademler ikram ediliyor. Böyle şirin ve sıcak manzara bizden başka hangi ülkede olur merak ediyorum. Bu ülkede sevilen bir kişi olmanın keyfi hiçbir şeye benzemiyor.
GÜZİDE'NİN PABUÇLARI Geçenlerde Güzide (Duran) yeni aldığı çok şık dolgu topuk ayakkabılarını bana gösterip beğenip beğenmediğimi sorduktan sonra "Gideceğim davete bunları giyeyim mi? Acaba nasıl olur" derken Sönmez de geldi yanımıza. Zaten boyu çıplak ayakla bile çok uzun olan Güzide ayakkabısını göstermek için ayağa kalkınca son derece estetik ama bak bak bitmiyor. O sırada taksi çağırmış olan Güzide'ye Sönmez "Aman ayakkabılarını çıkart. Yoksa taksiye sığmazsın" deyince çok güldük. NOT: Geçen hafta Yunan Büyükelçisi ve güzel eşinin Meme Vakfı'na büyük emek veren Şükran Çelebi'ye ve bize büyük destek veren Uğur Antik'in başarılı sahibi Uğur Batur'a teşekkürlerimiz yerimizin darlığı nedeniyle kısaltılmak zorunda kaldığı için tekrarlıyorum.
|