|
|
|
|
|
|
Yazarların 3. Dünya Savaşı
Yarım milyon satan Metal Fırtına'nın yazarları Orkun Uçar ve Burak Turna iki farklı kitap yazarak rakip olmayı seçti. Burak Turna'nın "III. Dünya Savaşı" adlı yeni kitabı geçen hafta raflarda yerini alırken Orkun Uçar'ın kitabı ise ağustos sonunda piyasada.
"Biz aslında bir şeyi tespit edip geleceğe yönelik rayını döşüyoruz. Ciddiye alınırsa raydan çıkılır!"
Orkun Uçar Metal Fırtına II: Kayıp Naaş'ı yeni transfer olduğu Altın Kitaplar'dan ağustos ayı sonunda piyasaya çıkarmaya hazırlanıyor. İlk kitaptaki Türk ajanı Gökhan Birdağ'ın maceralarını sürdüren Uçar'la hem Metal Fırtına'nın etkilerini hem de yeni kitabının ayrıntılarını konuştuk.
* Metal Fırtına II'de bu defa Türkiye'yi kimle savaşa sokuyorsunuz? Başlık belli. Türk-İsrail gizli savaşı. İlk kitapta Atatürk'ün naaşı kayıptı. Onun bulunması söz konusu. Gökhan Birdağ karakteriyle ilk kitabın devamı ve bu defa hedef İsrail. İlk kitapta 'Neden İsrail yok, siz Mossad ajanı mısınız?' diye tepkiler aldık. Ama ben ikinci kitaba saklamıştım İsrail'i, yemeğin lezzetli kısmı sona saklanır ya...
* İlk kitapta bunu tasarladınız mı? Benim yazarlığım seri kitap mantığı üzerine kurulu ve her zaman geleceği düşünürüm. İki noktayı açıkta bırakmıştık. Ben bunlardan kayıp naaş konusunu ele aldım. Burak da ikinci kitabında Abdullah Gül ve ekibinin tutuklanıp kaybolmasını ele alacak.
* Neden bu türü seçtiniz? Bu neyi hedeflediğinize bağlı. Benim derdim Türkiye'nin içiyle ilgili değil. Edebiyat dediğiniz güçlü bir silah. Yıllardır bize karşı kullanılıyor. Bizde politik kurgu türüyle bir şeyin bekaretini bozduk.
* İsrail ile çatışma daha farklı mı? İsrail aslında bazı insanların nefret ettiği, bazı insanların ise çok zekice çekindiği bir ülke. Bu anlamda Metal Fırtına II'nin ulaştığı sonuçlar çok önemli. Türkiye ile ABD'nin çıkarları Ortadoğu'da nasıl çatıştıysa, İsrail ile de çatışıyor.
* Farklılıklar var mı ikinci kitapta? Mesela bor madenini birinci kitapta verdik. Orada 'Türk ordusu zayıf gösterilmiş' diye bor arka plana itildi. 'Niye bu adamlar bor üzerinde bu kadar duruyor?' diye düşünmedi kimse. O yüzden Metal Fırtına II'de mesajları biraz daha odaklı tuttum.
* Ordu konusunda çok eleştirildiniz... Türk ordusunu zayıf gösterme gibi bir nokta yoktu. Sadece savaş çok hızlı ilerliyor ve baskın söz konusu. Baskın dediğiniz zaman herkes Pearl Harbor'u hatırlasın.
* Pearl Harbor için ciddi uyarılar vardı? Metal Fırtına'da da o vardı. Gökhan üç ay önce 'Amerika saldıracak' diyordu. Biz şimdi söylüyoruz. Bize kimse inandı mı? 'Siz Amerikan ajanısınız' dediler.
* Gerçekten Amerika'nın Türkiye'ye saldıracağına inanıyor musunuz? Kitaptan sonra imkanı yok bunun. Ama insanlar bunu görürse!
* Metal Fırtına böyle bir olasılığı azalttı mı? Tabii ki, bütün dünya ayağa kalktı. Biz Türk gazetecilerden daha fazla yurtdışındaki gazetecilere röportaj verdik. Metal Fırtına çıktıktan sonra birbuçuk ay Türk basınında görülmedi. Amerikalı bir gazeteci röportaj yaptıktan sonra gördüler bizi.
* Türk ajanı fazla hayali değil mi? Türkiye'de istihbarat kültürü bu kadar gelişmiş mi? Türkiye'de istihbaratın edebiyatı ve sanatı kullanma biçimi yoktu. Amerika'da vardı bu. Zaten o yüzden böyle bir şey yapılıp, kendilerine dönünce şaşırdılar. Ben bilim kurguyla yetişmiş bir insanım. Entrika dediğiniz şey soğan kabuğu gibi kat kattır. Görünen ajan ajan değildir, görünen derin devlet, derin devlet değildir. Derin devletten bahsediyorsanız, konuşuyorsanız o derin devlet değildir. Onun dışında bunlardan bahsediyorsanız ajan diye, değildir.
* Size ajan iması yapıldı mı? Çok. Çin ajanı, Mossad ajanı, CIA ajanı... Amerikalılar 'Bu kitabın içinde ABD ile ilgili üç tane sadece Türk hükümetinin ya da Türk genelkurmayının bileceği sır var' dediler.
* Nedir bu sırlar? Valla bilmiyorum. Benim tahminim nükleer bomba esprisi, Ergenekon örgütü olabilir. Onun dışında bor olabilir.
* Metal Fırtına neder bu kadar tartışıldı? Çünkü Türkiye'nin bir hedefi yok. Kamuoyuna hedef olarak gösterilen Avrupa Birliği tamamen boş. Ekonomik olarak çıkış trendi sona ermiş, yaşlanan bir birlik. Metal Fırtına somut olarak bir vizyon ortaya koydu. Bizim sınır komşumuza dünyanın en saldırgan silahlı ordusu yerleşti... Bunu tartıştık. Halkın gündemi buydu.
* Niye ayrı ayrı yazdınız ikinci kitapları? İkimiz de aynı kurguyu devam ettirebilecek durumdayız. Böyle bir enerji ve güç birliğinin çıkması iyi oldu. Ama şimdi rekabet olacak aramızda. Bu daha yararlı olur. Taklitlerimiz çıkacağına biz birbirimizle eğleniriz daha iyi...
* "Tarih'e üç boyutlu biçimde bakıyorum. Çünkü tarih aslında geleceği de içinde barındırıyor" Burak Turna Metal Fırtına'nın kendi imzasını taşıyan ikinci kitabını Eylül ayında Timaş Yayınları'ndan piyasaya çıkaracak. Yıllardır üzerinde çalıştığı III. Dünya Savaşı'nı geçen hafta piyasa çıkaran Turna, Metal Fırtına'yı, III. Dünya Savaşı'nı ve projelerini anlattı.
* III. Dünya Savaşı da nereden çıktı? Küresel politikaların yansımasına baktığımızda her gördüğümüz şey buna doğru bir adım, bir ipucu veriyor. Küresel çatışma için üç zemin noktası var. İlki Avrupa. Avrupa'da Doğu-Batı ayrımının önümüzdeki dönemde giderek belirginleşmesi ve aşırı sağın paralel olarak yükselmesi. İkincisi ABD'yi bir küresel çatışmada zorlayacak olan güçler bütün kaynaklarını Ortadoğu'dan alıyorlar. Üçüncüsü ise Asya. ABD'yi en çok korkutan şey Çin ve Hindistan'ın bir araya gelmesi. Aslında Huntington'ın "Medeniyetler Çatışması" dediği şey Doğu-Batı çatışması. Şu an cepheler Doğu ile Batı olarak belirginleşiyor. Ortodoks Hıristiyanlık da Doğu cephesine ait. Müslüman bölgeler de, Türkiye de Doğu'ya ait.
* ABD bu yüzden mi Türkiye'ye saldırıyor? Metal Fırtına ile III. Dünya Savaşı bağlantısı bu noktada ortaya çıkıyor. ABD Irak Savaşı'nın dünya savaşına bir hazırlık olarak yaptı ve bu bölgede III. Dünya Savaşı'nı göze aldığı için Türkiye ile çatışma riskini de göze alıyor. Halen Türkiye ile çatışmaya hazır bir halde Irak'ta duruyor. Çünkü daha büyüğünü göze almış durumda.
* Savaşı öngören bir kitap mı bu, yoksa savaş mı çıkartacaksınız? Savaşın öngörülmesi savaşı engelleyebilir. Benim bakış açım bu. Metal Fırtına için de 'Acaba ilişkileri mi bozmaya çalışıyorlar, savaş çıkarmaya mı çalışıyorlar?' demişlerdi. Oysa bu bilinç eğer yayılırsa herkes daha rasyonel davranmaya başlayacaktır. Ve şu anda eminim ki Kuzey Irak'la ilgili düşünen herkes Metal Fırtına olasılığını düşünmeden akıl yürütmüyor. Ama olaya sadece Kuzey Irak sorunu gibi, bölgesel bir sorun gibi bakmak bizi miyoplaştırır. Bu yüzden III. Dünya Savaşı'nı Metal Fırtına'nın arkasından getirdim. Bu miyopluğu aşmak istiyorum.
* Kim kazanacak bu savaşı? Ya Batı Doğu'yu tam olarak hegemonyasına alacak. Ya da Doğu tam anlamıyla patlayarak yeni bir medeniyet merkezi haline gelecek. Dünyanın ağırlığı Doğu'ya kayacak.
* Neden beraber yazmayı sürdürmediniz de ayrı kitaplara yöneldiniz? III. Dünya Savaşı benim Metal Fırtına'dan önceki projemdi. Metal Fırtına arada bir yan ürün gibi çıktı. İşin bölgesel çatışmalar kısmına geldiğinizde Amerika'nın nasıl bir rol oynayacağını düşünüyordum. Ben yazmaya başlamıştım, ancak o zaman yazarlığım da tam gelişmemişti. Orkun'la tek bir projede işbirliği yaptık. Başından konuşuldu o zaten. Ayrı yazmaya devam edecektik. Özgün düşünen insanların çok fazla bir arada kalması zordur, tartışma çıkar. Biz de onu bildiğimiz için başından karar verdik...
* Metal Fırtına Türk ordusunu zayıf gösterdiği için eleştirildi? Metal Fırtına'da savaş sahnelerini ben yazdım. Türk ordusu zayıf gösterilmişse bunun suçlusu da benim. Ancak eğer Türk ordusu orada çok güçlü gösterilseydi, bir zafer kazanmış gibi gösterilseydi bu kitap konuşulmazdı, okunmazdı, kimse birbirine anlatmazdı ve bir bilinç oluşturmazdı. Bazen pozitif sonuçlara ancak negatif kurgularla ulaşabilirsiniz. İnsanın savunma içgüdülerini harekete geçiriyor. Bu çok ince bir düşüncenin ürünü. Bu işi yapıyorsak adam gibi yapalım diye yaptık.
* III. Dünya Savaşı'nda ne tartışılacak? Bunda Türkiye'nin küresel vizyonu çiziliyor. Türkiye küresel bir oyuncu olacak mı? Olacaksa nasıl olacak? Biz hala Avrupa Birliği'nin kapısını aralayarak hala Amerika'nın stratejik ortaklığı ile gidersek bu yanlış bir söylem. Türkiye Hindistan'la, Rusya'yla, Çin'le bağlarını güçlendirmeli. Hindistan'ın nüfusu bir milyar ve bunun 200 milyonu zengin. 200 milyon zengin Avrupa Birliği anlamına geliyor. Bu matematiği bilip ona göre yeni politikalar çizilmesi gerekiyor.
* Avrupa Birliği'ne karşı mısnız? Avrupa Birliği ile sadece ticari anlaşmalar kalsın, ekonomik bağımız zaten var ve onlarla siyasi bir birliğe ihtiyacımız yok. O yüzden Türkiye bu mecralarda enerji harcamayıp, diplomatik gücünü Rusya'ya, Çin'le ilişkilere harcamalı. Zaten gelişmiş ülkeler de böyle yapıyorlar. Bizim yapmamız gereken şeyi onlar yapıyor.
* ABD ile Türkiye savaşacak mı? 'Olmaz' diyen de var, 'olur' diyen de var. Şu anda Metal Fırtına'yı herkes alternatif olarak görüyorlar. Çünkü Türkiye'nin en azından akıl yürütmesi gerekiyor. Fikir üretmeye başlaması gerekiyor. Yoksa bir yerde kalıyorsunuz.
Cengiz ERDİNÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|