|
|
|
|
Saçı için bıçak çeken bile gördüm
MustafaTopakbaş, 40 yıldır Anadolu'yu karış karış gezip saç kesiyor ve onları perukçulara satarak geçimini sağlıyor. İyi saçın kilosu ise 1 milyar.
Bazı meslekler vardır ki, birçoğumuzun varlığından bile haberi yoktur. Perukçular için saç toplama işi de buna en güzel örnek olsa gerek... Ama böyle bir iş var. Köyleri dolaşıp uzun saçlı genç kız ve kadınları bularak onların saçlarını satın alan ve kesip perukçulara satanlardan biri de Mustafa Topakbaş. Aktüel Dergisi'- ndeki haberde mesleğinin inceliklerini anlatan saç tüccarı Topakbaş 40 yıldır Anadolu'nun köylerini gezip saç topluyor ve satıyor. İyi saçın kilosunun 1 milyar olduğunu söyleyen Topakbaş sadece doğal ve boyanmamış saçları alıyor.
KADIN SAÇINA TAPAR Mustafa Topakbaş, Niğde'nin Değirmendere ilçesinde yaşıyor. Zaten bu işi yapanların çoğu da bu ilçeden çıkıyor. O da yirmili yaşlardayken annesinden çevre köylerden saç toplayarak para kazanıldığını duyunca "Niye ben de yapmıyorum?" diyerek eline bir makas aldığı gibi yollara düşmüş. O gün bugündür de makasıyla Türkiye'yi dolaşıyor. Rize, Edirne, Antalya, Giresun, Bursa, Tokat ve Denizli'nin neredeyse gitmediği köyü kalmamış. Mesleğe ilk başladığı günlerde çok zorluk çekmiş. "Kadının saçını kesmek kolay iş değildir" diyen Topakbaş, mesleğin zorluğunu şöyle anlatıyor: "Bu iş bir sanattır. Kadın saçına düşkündür, tapar ona. Canı sıkılır saçını tarar, keyiflenir saçıyla oynar, aşık olur topuzunu bozar, saçını dağıtır. Şimdi sen git makasla kadının saçını kökünden kes. Saçı için bıçak çeken kaç kadın gördüm. Çok kişi eline makas alıp yollara düştü saç kesmek için. Ne oldu? Kesemediler. Kolay değil bu iş. Defalarca ölümden döndüm. Kaç koca tarafından kovalandım. Ama beni sever kadınlar. Benim kadar onların saçını seven olmadı." Özellikle tutucu yerlerde saç toplamakta zorlandığını söyleyen Topakbaş, "Böyle yerlerde kadınlar paraya ihtiyacı olduğu için saçını satmak ister fakat bir erkek tarafından kesilmesini istemez" diyor.
BİR DAHA SATTIRMAM Kadınlar saçlarını satıyorlar ancak pek çoğu saçlarının peruk olacağını bilmiyor. Mustafa Topakbaş, onlara "Saçlarınızdan çadır yapacağım" diyormuş. Çünkü hiçbir kadın saçının peruk yapılmasını istemiyormuş. Peki Topakbaş'ın kesmeye kıyamadığı saç olmuş mu? "Aşık olduğum kadının saçını bir türlü kesemedim" diyor ama saç kesmenin kendisi için en büyük keyif olduğunu söylemeden de geçmiyor; "Benim için saç kesmek, bir kilo et yemek gibi. Benim aşkım saç. Kadına değil saçına bakarım. Kaç defa bir saçın peşine düşüp bilmediğim caddelerde yol aldım." Topakbaş'ın unutamadığı isimlerden biri de saçını bir kez satın aldığı 16 yaşındaki Canan. Genç kız 13 yaşındayken ailesinin baskısıyla bir kez saçını satmış. O günden sonra "Bir daha sattırmam" diye yemin etmiş. Şimdi ailesi saçını satmasın diye biraz uzayınca kuaföre gidip hemen kestiriyor. Aslında sadece yoksulluk saç sattırmıyor. 1984 yılında sevgilisi askerde şehit düşen Havva isimli bir genç kadın da satmış saçını. Topakbaş önce almak istemediğini ama onu dinledikten sonra teklifini kabul etmiş. Havva'nın saçını satma gerekçesiyse tüyler ürpertiyor: "Babam beni biriyle evlendirmek istiyor. Bu şehit Alim'in tuttuğu saçlar. Başka kimse tutmamalı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|