kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Çernobil'den çıkan masal kahramanı
Tenisin reytingini artırdı

Wimbledon'ı kazanan ilk Rus tenisçi Sharapova masal kahramanı gibi.

Londra'da başlayan Wimbledon Tenis Turnuvası'nın en renkli ismi, geçen yıl Serena Willams'ı korttan silerek Wimbledon'ı kazanan Maria Sharapova. Bu turnuvanın da favorisi olan genç yıldız, artık dünyanın en etkili 100 isminden biri kabul ediliyor.


Çernobil'den çıkan masal kahramanı

Wimbledon'ı kazanan ilk Rus tenisçi unvanlı Maria Sharapova, dünyanın en etkili yüz ünlü isminden biri kabul ediliyor. Hayatı ise bir filmden farksız.

Tenis tutkunlarının merakla beklediği sezonun 3. Grand Slam mücadelesi olan 119. Wimbledon Tenis Turnuvası İngiltere'nin başkenti Londra'da başladı. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca kişi de ekranlarına kilitlendi. Ancak biri var ki maçları diğerlerinden daha fazla izleyici çekiyor. Attığı her adım, giydiği her kıyafet, hatta vuruşlar sırasında çıkardığı sesler olay oluyor. Çünkü bazı hakemlere göre çıkardığı 101 desibellik sesler bir küçük uçağın çıkardığı sese eşit ve bu durum rakiplerinin dikkatini dağıtmasına neden oluyor. Kimden mi bahsediyoruz? Geçen yıl 17 yaşındayken tenisin yenilmez ismi Serena Willams'ı korttan silerek, Wimbledon'ı kazanan ilk Rus tenisçi unvanının sahibi olan Maria Sharapova'dan.

HEP BİR NUMARA
Önüne çıkan rakiplerini hiç zorlanmadan deviren Sharapova bu turnuvanın da favorisi... Ama bazı farklılıklarla (!)... 2 temmuzda oynanacak final maçına kalır mı bilinmez ama artık isminin önünde sadece "Wimbledon'ı kazanan ilk Rus tenisçi unvanı" yok. Geçen yıl yakaladığı başarı sayesinde isminin önüne başka unvanlar da eklemeyi başardı. O artık 18.2 milyon dolarla dünyanın en çok kazanan bayan atleti, dünyanın en etkili 100 ünlüsünden biri, birçok ünlü markanın peşinde koştuğu güzel bir yıldız ve en seksi kadın sporcular listesinin de bir numarası. Ancak güzel sporcunun bugünlere gelmesi hiç de kolay olmamış... Onunki tam bir başarı hikayesi. Sharapova'nın ailesi 1986 yılında meydana gelen nükleer facianın yaşandığı Çernobil'den 320 kilometre uzaklıktaki bir köyde oturuyordu. Annesi Sharapova'ya hamileydi. Nükleer kazadan sonra kızlarının sağlığını düşünen ailesi her şeyi bırakarak Sibirya'ya taşındı. Ardından 19 Nisan 1987'de Maria Sharapova dünyaya geldi. 1989'ta ailesiyle birlikte Rusya'ya geri döndü. Dört yaşında ise hayatını değiştirecek bir hediye geldi: Bir tenis raketi... Dünyaca ünlü Rus tenisçi Yevgeny Kafelnikov, Sharapova'nın babasına bir tenis raketi hediye etti. Sharapova o günden sonra raketini bir daha elinden düşürmedi ve tenis onda bir tutku haline geldi. Ancak işçi olan babasının çocuklara göre raket alacak parası yoktu. Bu yüzden çareyi büyükler için olan tenis raketini küçülterek kızına göre uyarlamakta buldu ve kızını ne pahasına olursa olsun tenis okuluna yazdırdı. İki yıl sonra dünyaca ünlü bir başka tenis yıldızı olan Martina Navratilova, Moskova'daki tenis okulunda Sharapova'yı gördü ve ondan inanılmaz etkilendi. Sharapova'nın babasıyla konuşarak kızını mutlaka Amerika'ya göndermesini istedi. Ancak babasının Amerika'ya gidecek parası olmadığı için bir süre bekledi. Rusya Tenis Federasyonu Başkanı da aynı tavsiye de bulununca babası kararını verdi. Cebinde sadece bin doları ve elinde kızıyla birlikte Amerika'daki Bollettieri Tenis Akademisi'nin yolunu tuttu. Bulunan bir sponsor yardımıyla Sharapova yatılı olarak akademiye girdi.

ANNA'YA BENZEMEM
Babası da Amerika'da bir iş bularak çalışmaya başladı. Güzel tenisçi vize alamayan annesine ise iki yıl sonra kavuşabildi. 2001 yılında da resmi tenis kariyerine başladı. Küçükler turnuvasında 25 maç kazanırken sadece üç maç kaybetti. Daha sonra galibiyetler art arda geldi. Ve geçtiğimiz yıl kazandığı büyük zafer sonrası ailesinin kendisi için yaptığı fedakarlıkları unutmayarak ilk olarak, tribündeki babasına koştu. Daha sonra ise cep telefonuyla maça gelemeyen Amerika'daki annesini aradı. Sharapova için "İnşallah Anna Kournikova'ya benzemez" yorumları yapılıyor. Ancak "Ben Anna Kournikova değilim. Maria Sharapova'yım. Eskiden hep 'şunu almak istiyorum' diye konuşurdum. Şimdi istediğim her şeyi alabiliyorum. İstediğim her şeye sahibim" diyerek bu başarıdan kolay kolay vazgeçmeyeceğinin sinyalini veriyor.

Dilek Şanlı

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Fasl-ı şahane gibi bir hayat
 Avrupa'dan İstanbul'a 'Yeni Sanat'
 Hormon tartışması yeniden alevlendi
 Harvard'a giriş kapısını yapay zeka projesiyle açtı
 Ayasofya'da alarm sistemi çalışmıyor
 "Kimseyi 20 çocuğumuz olduğuna inandıramıyoruz"
 'Uzun saçla güreşmek zor ama bana yakışıyor'
 Şampiyonların huzurevi Şampiyonların huzurevi
 Chirac'ın Brütüs'ü
 Kurtköy yarışa hazır ya siz?
 Hayatın nakış ustaları ressam dostlarım
 Yıkanmayan eller mi bebekleri öldürdü?
 Hanım... Hanım... Bu çocuğun babasını da getir!
 Müzenin içinde acı Aztek çikolataları
 Hayattaki tek 11 Eylül sanığının günlüğü
 Bu kitapla babamı yeniden keşfettim
 Antep Kadısı'nın kayıtları
 Anadolu'nun 40 yıllık sanatkarları buluştu
 Bu üniversiteye gidenin işi hazır
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.