kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

"Etkin pişmanlık"

Bilmemiz gereken gerçek, bankacılık suçları olarak bildiğimiz olaylardan sadece banka sahiplerinin sorumlu olmadığıdır..

Üç günden beri SABAH'ta yeni Türk Ceza Kanunu'nda yapılan "etkin pişmanlık" değişikliğini işleyen haberler okuyorsunuz. Bu haberlerimizde söz konusu değişiklikle Cavit Çağlar'a sağlanan özel imkâna değiniyoruz.
Önce bir konunun altını çizeyim. İstihdamın büyümediği, tekstilin ciddi bir kriz yaşadığı bir dönemde, TMSF ile borçlarını ödeme konusunda anlaşma yapan Cavit Çağlar'ın cezasında indirim yapılmasına karşı değiliz.
Karşı olduğumuz şey, bu affın kapsamının sadece bir kişiyle sınırlı tutulmasıdır. Çünkü, bu uygulama "kişiye özel af" niteliği taşımaktadır.
Oysa yasanın kuralı, genel ve eşit olmasıdır. Aynı durumdaki yurttaşlara farklı biçimde uygulanan yasa, adalet duygusunu zedeler.
Demokrasi, eşitlik iddiasıyla iktidara gelen AK Parti'nin bankalara karşı aynı suçu işleyen kişiler arasında bir ayrım yapması bütün iddialarını zedeleyecek bir güvensizlik duygusu yaratacaktır.
Bugün önümüzdeki tablo şudur. Ekonomik kriz, banka ve şirketlerin yanlış yönetimi nedeniyle, kimi bankaların kaynakları sahiplerinin şirketlerine kullandırılmış, bu da büyük bir kamu zararına yol açmıştır.
Yani, banka sahiplerinin eylemleri arasında herhangi bir fark yoktur. Hepsi, aslında kamuya ait olan banka kaynaklarını kullanarak şirketlerine para aktarmış, bunun sonucunda da bankalarına el konulmuştur.
Bu süreçte kimi banka patronu tutuklanmış, kimi hakkında ise ceza ve hukuk davaları açılmakla yetinilmiştir. Hemen belirtelim ki, bu süreçte çok büyük adaletsizliklere yol açan farklı uygulamalar yapılmıştır. Bu farklı uygulamalara da ileriki günlerde değineceğimizi şimdiden belirtelim.
Ardından yaşanan süreçte kimi banka sahipleri, ya şirketlerini elden çıkararak ya da bir ödeme planı sunarak TMSF ile bir borç tasfiyesi üzerinde anlaşmıştır.
Buradaki uygulamada eşitlik veya adaleti zorlayıcı bir durum yoktur. Çünkü bu anlaşmalar sayesinde kamu alacağı büyük ölçüde güvence altına alınmıştır.
Sıkıntı yeni Türk Ceza Yasası'nın son değişikliği sürecinde yaşanmıştır.
Yasaya eklenen bir maddeyle, sadece 1999'dan önce bankacılık suçu işleyen bir banka sahibine, yani Cavit Çağlar'a özel bir af sağlanmıştır. Bunun için kimi AK Parti yöneticileri bizzat devreye girmiş, çaba harcamıştır.
Dediğim gibi, Cavit Çağlar milyonlarca dolar ihracat yapan, 15 bine yakın insana istihdam sağlayan bir işveren olduğu ve borçlarını ödeme konusunda kamu idaresiyle anlaşma yaptığı için hapse girmemesinde ciddi bir kamu yararı vardır.
Değişiklikle "zimmet" suçu işleyen kamu görevlilerine, hatta "hırsızlık" yapan kişilere de haksız edindikleri parayı ödemek koşuluyla af yolu açılmıştır.
Kapsam dışında, sadece TMSF ile anlaşma yapmalarına rağmen, 1999'da yapılan Bankalar Kanunu değişikliğiyle "zimmet" suçu işledikleri kabul edilen banka sahipleri bırakılmıştır.
Bu hükümet, geçmiş dönemde yaşanan ekonomik krizin yaralarını sarmak için geçmişe yönelik vergi affı çıkarmış, zordaki firma sahiplerine bankalarla uygun koşullarda anlaşma olanağı yaratarak doğru işlemler yapmıştır.
Bilmemiz gereken gerçek, bankacılık suçları olarak bildiğimiz olaylardan sadece banka sahiplerinin sorumlu olmadığıdır . Bu olaylardan kamu idaresi de, siyasetçiler de, yeterli sermaye birikimine imkan tanımayan ekonomik sistemimiz de, patronlarını yanlış yönlendiren yöneticiler de eşit derecede sorumludur.
Kısacası, bahsedilen olaylar bir ekonomik trajedi olarak değerlendirilebilir.
Hükümetin geçmiş olayların bu karmaşık niteliğini göz önüne alarak TMSF ile anlaşma ve gerekli ödemelerin yapılması koşuluyla geçmişe yönelik bir barış, beyaz sayfa dönemi açması doğrudur, yerindedir.
Yerinde olmayan şey bu imkanı bazı seçilmiş kişi(lere) tanıyıp aynı durumda olan başkalarını kapsam dışında tutmasıdır. Bu durum hukukun genel ilkelerine de adalet ve vicdan duygularına da terstir. Hükümetin ve Meclis'in sağladığı bu imkandan aynı durumda olan herkes faydalanmalıdır. Aksi halde iktidarın adamına göre yasa çıkarttığı duygusu güç kazanacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir yasanın anatomisi   / 28-05-2005
 Tarihi doğru okumak   / 27-05-2005
 Tarihçiler de tartışamadı   / 26-05-2005
 Aydın muhalefetine alışmak   / 25-05-2005
 Şampiyon haklıdır   / 24-05-2005
 'Adil yasalar'   / 23-05-2005
 Çifte standart   / 21-05-2005
 Önce adalet   / 20-05-2005
 'Lekelenmeme hakkı'   / 19-05-2005
 Enerjiyi boşa harcamak   / 14-05-2005
ERDAL ŞAFAK
Laisite ve sekülarizm
Farkında mısınız;...
UMUR TALU
Kurmaca hayat
Bir filmden bahsedeyim.
Film olarak...
ERGUN BABAHAN
"Etkin pişmanlık"
Bilmemiz gereken gerçek, bankacılık...
MEHMET ALTAN
AKP rahmetli mi oluyor?
Türkiye'nin AB üyeliğinin...
ÖMER LÜTFİ METE
Müzmin sevindirik ve lazımlık
Bazıları hiçbir zaman...
Non-Non-Non (Hayır-Hayır-Hayır)
Beklenen oldu... Fransa'da anayasa referandumunu ilk sonuçlara göre...
'Uzun vadede yararınıza'
Avrupa, bir aydır Fransa'daki referandumla yattı kalktı.
Hüzüncü yıl
Hüzüncü yıl
G.Saray 100. yılında futbolda Avrupa'da yoktu ve yine Şampiyonlar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu