|
|
|
|
|
Deterjan kısırlık yapabiliyor
|
|
Böcek ilacından bulaşık deterjanına, kullandığımız pek çok ürün dolaylı olarak kısırlığa neden olabiliyor.
Kadın ve erkekte kısırlık olguları artış gösterdi. Almanya'da her 5 çiftten birinin çocuğu olmuyor. Bu 30 yıl öncesine göre kısır çiftlerin sayısının iki kattan fazla arttığını gösteriyor. Erkeklerde sperm kalitesinde düşüş, cinsiyet organlarında kusurlu oluşum ve testis kanseri bulgularında artış görülmektedir. Tüm bu olumsuzluklar çevreden alınan östrojen hormonu ya da östrojen hormonu etkisindeki kimyasal maddelerden kaynaklanmaktadır. Milyonlarca kadının kullandığı hormon içerikli ilaçlar ve gebelik önleyici hapların içindeki östrojen idrarla kısmen dışarı atılmaktadır. Ayrıca kimyasal yapıları tamamen ayrı olmasına rağmen östrojen etkisi gösteren, bu nedenle xeno östrojenler (xeno = yabancı) olarak tanımlanan bir sıra diğer maddeler de vardır.
BESİNLERDEN GEÇİYOR Örneğin böcek öldürücü ilaçlardan Atrazin, Chlordan ve DDT bu tür yabancı östrojenlere dahildir. Yasaklanmalarına rağmen hala besin maddelerinde ve insan vücudunda o maddelere rastlanmaktadır. Ayrıca surfactan (yardımcı madde) olarak bulaşık deterjanlarında ve tuvalet/ banyo temizlik malzemelerinde kullanılan Nonylphenol, endüstride kullanılan Poliklorize Bifenil (PCB) ve Dioxine'de zayıf östrojen etkisine sahiptir. Bu maddelerin çevreye atılması; yer altı ve içme sularına karışması, böylece bitki ve hayvanlara geçmesi, sonuçta besinlerle insan vücudunda bu maddelerin birikmesine neden olmaktadır. Gebelerde ve emziren annelerde bu zararlı maddeler çevreden anneye ve anneden çocuğa geçmektedir. Tek tek çok az miktarlarda olsalar bile birlikte potansiyel tehlike oluştururlar. Erkeklerde zamanla kadınlaşma belirtilerine neden olurlar. Sentetik hormonların insanlar için nasıl bir tehlike oluşturduğunu 1948- 1971 yıllarında gebelerde düşük önlemek için kullanılan suni hormon Dietilstilböstrol (DES) ortaya koymuştur. Bu ilacı kullanan gebelerin çocuklarında senelerce sonra kısırlık, vajina ve testis kanseri sıklıkla görülmüştür. Annelerde de meme kanseri riski çok artmıştır. Çevre zararlı maddeleriyle de anne karnındaki çocuklar için buna benzer etki söz konusu olmaktadır.
CIVAYA DİKKAT Heidelberg Üniversitesi'nde kısırlık tedavisi gören 500 kadında çevre zararlı maddeleri araştırılmış, bulguların büyük bir bölümünde kurşun, kadmium, cıva fazlalığı saptanmıştır. Özellikle cıva kısırlık yönünden çok tehlikelidir. Diş dolgusu olarak Amalgam kullanılan olgularda kronik cıva zehirlenmesi ve sonuçta hormon bozukluğu, dolayısıyla kısırlık olmaktadır. Kurşun ve kadmium da hormonal bozukluğa ve özellikle düşüklere yol açmaktadır. Bu tür ağır metallerin fazlalığı durumunda şelasyon tedavisiyle bu zararlı maddeler vücuttan temizlenirse sadece bu işlemle olguların yüzde 29'unda gebelik sağlanabilmektedir.
ERKEKLER DE TEHLİKEDE Aynı ağır metaller erkeklerde de kısırlığa yol açmaktadır. Kurşun ve kadmium anormal spermlere neden olmaktadır. Danimarka Kopenhagen Üniversitesi'- ndeki bir araştırma, 1940 yılında 1 santimetreküpte ortalama 113 milyon olan sperm sayısının, 1990'da 66 milyona düştüğünü ortaya koymuştur. Diğer bir araştırma da, 1960'ta 20 milyon altındaki sperm sayısı erkeklerin yüzde 5'inde saptanırken, 1980'de yüzde 15'inde saptanmıştır. Benzer bulgular diğer ülkelerdeki araştırmalarla da teyit edilmiştir. Bir araştırmada da ekolojik olarak yetiştirilen, yani böcek ilaçları ve suni gübre kullanılmayan besin maddeleri tüketenlerde sperm sayısının diğer insanlardan 1/3 daha fazla olduğu saptanmıştır. Yukarıdaki bilgiler iyi yaşamanın, yani anti-aging prensiplerine uygun yaşam biçiminin sadece sağlığınızı değil, çocuk sahibi olma yeteneğinizi de etkilediğini ortaya koymaktadır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|