|
 |
 |
 |
|
| MHP kimsenin oyununa gelmez
|
|
MHP lideri Bahçeli milliyetçileri yanlış yere sürüklemeye çalışanlar olduğuna dikkat çekerek "Anarşi ve terör tuzağına düşmeyiz" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türk milliyetçiliğinin bir kültür hareketi olduğunu, ırkçılık temelini kabul etmediğini söyledi. Bu tanıma ülkücü kanattan karşı çıkanları uyardı: "Türk milliyetçiliğine yeni anlamlar yüklemek doğru değil."
KİTLEMİZİ UYARIYORUZ
MHP'nin provokasyona gelmeyeceğini belirten Bahçeli kesin konuştu: "Tekrar anarşi ve terör ortamına sürüklenmeyeceğiz. Bunu yapmayı düşünenlere karşı kitlemizi uyarıyoruz. Sokakta ülkücü hareket olmayacak."
BİN YILLIK BERABERLİK
Devlet Bahçeli "Kürtler'i de kucaklıyor musunuz" sorumuza şu yanıtı verdi: "Bin yıllık beraberlikte hayatın bütün unsurlarında kaynaşma olmuş. Nasıl ayıklayacaksınız?"
'Herkesi kucaklamalıyız'
Devlet Bahçeli kan ve soy bağına bağlı bir yaklaşımla Türkiye'nin bugünkü konumunu kucaklayama-yacağımızı söylüyor. MHP lideri bir çiçek bahçesi olan ülkemizde ayrık otlarını ayıklarsak problemin çözüleceği inancında....
Her röportajcının keşke MHP lideri Devlet Bahçeli gibi bir konuğu olsa. Şaka yapmıyorum. Sorun meslektaşlarıma, hepimizin hayalidir lafı başka yerlere çekmeden, uzatmadan sadece soruya cevap veren konuk. Ne soruyorsanız onun cevabını alıyorsunuz. Cevaplar net ve kısa, ayrıca herkesin anlayabileceği türden. Bahçeli lafını bitirdikten sonra durup, dudağında küçük bir gülümsemeyle yüzünüze bakıyor, "Haydi" diyor yani "Sor yeni soruyu." Alışık değilim tabii lafı dolaştırmadan sadede getirenlere... Bocalıyorum önce, ne yalan söyleyeyim. MHP lideri Devlet Bahçeli ile ortalığı ayağa kaldıran yeni milliyetçilik tanımını, Avrupa Birliği'ni, Uzanlar'ı, hükümeti, kısaca her şeyi konuştuk. Bahçeli kendinden emin, ne söylediğini bilen, sorular karşısında asla şaşırmayan ve tereddüt etmeyen bir isim. Sadece bir soru, evet sadece bir tek soru canını sıktı. 15 saniyelik bir düşünme payından sonra "Ben bu soruya cevap vermeyeceğim efendim, yorum yapmamı beklemeyin lütfen" dedi. Bahçeli röportajını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
* Bir konuşmanızda yaptığınız milliyetçilik tanımı ülkücü camiayı ayağa kaldırdı. Yanlış mı anlaşıldınız yoksa söylediklerinizin arkasında mısınız?
Eleştiriyi kim yapıyor, bu eleştiriyi yapanlar milliyetçilikten ne anlıyor, onu iyi tahlil etmek lazım. Ama milliyetçilik kavramı, millet kavramı, milliyet duygusu kavramı Türk milliyetçilerinin çok uzun yıllardır üzerinde çalışma yapmış olduğu kavramlardır. Yaklaşık 150 yıldır bu kavramlar üzerinde gerek düşünce adamları gerek bilim adamları hep değerlendirmelerde
değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
* O konuşmada milliyetçiliğin yeniden tarifini yaptınız.
Artık çağımızda milliyetçiliği yeniden tarif etmek, milliyetçiliğe yeni kavramlar ve anlamlar yüklemek zannediyorum doğru bir yaklaşım değildir. Önemli olan milliyetçiliği toplum hayatına geçirebilecek projelere yönelebilmektir. Bugün Türkiye üzerinde milli devlet yapımız, toprak bütünlüğümüz, millet birliğimiz üzerinde oynanan büyük oyunları dikkate aldığımız vakit, herkesin şu soruya bir cevap araması gereklidir. "Acaba Türk milliyetçileri bu olaya nasıl bakıyor?" Bunları nasıl yaşıyor nasıl kucaklıyor, bunu aramak lazım. Bizim 4 mayıs günü yapmış olduğumuz basın toplantısında 4 madde üzerinde yoğunlaştırdığımız düşünceler bunlardır.
* İyi ama şimdiye kadar MHP'nin söyleminde olmayan noktalar vardı orada örneğin "Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür kan ve soy bağı önemli değildir" dediniz. Bu kucaklama yeni bir söylem değil mi?
Türk milliyetçiliği bütünleştiricidir, toplayıcıdır, kucaklayıcıdır. Ve kan ve soy bağına bağlı yorumlar ve bu tarz ısrarcı bir yaklaşımla Türkiye'nin bugünkü konumunu kucaklayabilmekte güçlük çekeceğimizin inancındayım. Sayın başbakan bir gazeteciyle yapmış olduğu mülakatta şöyle bir ifade kullandı. "Anayasamız" diyor. Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür ifadesini kullanıyor. "Bu farklı kökende olanlara rahatsızlık veriyor" diyor. Şimdi böyle bir yaklaşım ve bu yaklaşıma bir çözüm olarak Türkiyelilik kavramının ortaya sürüldüğü bir ortamda, Türk milliyetçilerinin de tabii ki söyleyecek sözü vardır. Onun için de bu tür yanlış anlaşılmalara, yanlış yere sürüklenmelere dur diyebilecek bir bakış açısı koymadığınız takdirde, Türkiye'yi bölmek ve parçalamak isteyenlere fırsat tanımış olursunuz. Onun için Türk milliyetçilerinin ortaya koymuş olduğu işler sağlıklıdır. Ve bu görüşlere de herkes dört elle sarılmalıdır.
* Açıkçası şaşkınlıklar içinde dinliyorum. Böyle bir kaynaşma isteğini MHP liderinden duymak.
Eee, nasıl ayıklayacaksınız? Türkiye'de yaşayanları birbirinden ayırt etmek mümkün müdür? Biz de onun için İstanbul'daki konuşmamızda bir ifade kullandık. Ülkemiz bir çiçek bahçesidir, her değişik renk ve kokuda çiçeklerden oluşmaktadır. Bunların arasına ayrık otunun girmesi doğru değildir. Ayrık otunu ayıklarsanız bir problem kalmaz.
* Ayrık otunu kimler oluşturuyor peki?
Ayrık otunun kim olduğunu Türk milleti, Türk siyasetçileri görmelidir artık. Bu kadar söyleyebilirim.
* Konuşmaya başlarken sizi eleştirenlerden söz etmiştim. Yani yaptığınız milliyetçilik tanımına karşı çıkan, değişim getiriyor diyen çok sayıda milliyetçi var. Bütün bu söylemlerinizde değişim yok mu gerçekten de?
Hayır efendim, Türk milliyetçiliğinin 150 yıllık birikiminin toplum hayatına uygulanmasındaki bir söylemdir bu. Uygulamada değişiklikler olabilir ama düşünceler değişmemiştir. Bunu eleştirebilmek Türk milliyetçiliğini doğru dürüst anlamamak demektir. Önce bu arkadaşlarımız, kimlerse artık, milliyetçilikten neyi anladıklarını ortaya koysunlar, ondan sonra konuşsunlar.
* "Artık sokakta değil bilgisayar başında MHP'li istiyorum" açıklamanız da bu tür bir uygulama değişikliğinin sonucu mu?
Türkiye'de siyaseti yönlendirenler tüm gelişmeleri bir tarih süreci içerisinde incelemek zorundadırlar. Sanayi toplumuna dönüşürken ortaya çıkan bir takım toplumsal ve sosyal sancılar olmuştur. Bu sancılar sosyal ve siyasi yapıyı etkilemiştir. İhtilaller, muhtıralar, darbe-i hükümet teşebbüsleri, ekonomik krizler, siyasi iktidar değişiklikleri olmuş ve yoğun sosyal şiddet olayları yaşanmıştır. Böyle bir dönemi yaşayan Türkiye'nin ülke yönetimine talip olanlar, bu dönemden gerekli dersleri çıkartmak mecburiyetindedir. Yani cumanın gelişi perşembeden belli ise o zaman ülkeyi yönetenler perşembeyi iyi bilmeliler. Onun için böyle bir dönemi biz iyi tahlil ediyoruz. Tekrar anarşi ve terör ortamına sürüklenmemek için elimizden geleni yapacağız. Bunu yapmayı düşünenlere karşı dikkati olmayı düşünüyoruz ve kendi kitlemizi uyarıyoruz. Sokakta ülkücü hareket olmayacak.
* Yani MHP provokasyonlara alet olmayacak diyorsunuz.
Kesinlikle. Sadece biz değil Türkiye alet olmamalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
