Devlet Bakanı Ali Babacan, 'Türkiye 10 yıl sonra borcu olmayan bir ülke olacak' açıklamasında bulundu.
Devlet Bakanı Ali Babacan, bu yılki enflasyon hedefinin yüzde 8, gelecek yıl yüzde 5, bir sonraki yıl ise yüzde 4 olduğunu bildirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Ekonomik İşler ve Kalkınma Komisyonu ile Turizm Alt Komisyonu toplantılarına katılacak olan delegasyona akşam yemeği veren Devlet Bakanı Ali Babacan, son üç yıldır Türkiye'nin ''sessiz bir devrim'' dönemi geçirdiğini söyledi.
Türkiye'de bundan önceki dönemlerde çok büyük bir enflasyon sorunu yaşandığını, enflasyonun 2-3 haneli rakamlara ulaştığını, bu ortamın 30 yıl sürdüğünü anlatan Babacan, şöyle konuştu:
''İlk defa enflasyonun düştüğünü ve tek haneli rakama indiğini görüyoruz. Enflasyon 2004 yılında yüzde 9.3 olmuştu. 1993-2002 yılları arasındaki bizden önceki hükümetler döneminde ortalama enflasyon yüzde 70 idi. 2003 yılında yüzde 18.4'e, 2004 yılında 9.3'e düştü. 2005'te hedefimiz yüzde 8 ama şu anda yüzde 7.5'a kadar inebileceğimizi de gösteriyor. Türkiye'de faizler çok yüksekti. Her alanda çok yüksek faizler vardı. Şimdi nominal faizler yüzde 16-17'ye, reel faizler de yüzde 9-10'a indi. Faizler halen de yüksek. Ama bu, Türkiye hazinesinin tarihinde en düşük enflasyon, dövizi de ekliyoruz.''
Bu yıl bütçe açığının yüzde 5'in, gelecek yıl da yüzde 3'ün altında olacağını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti: ''2006 yılında ilk defa Maastricht Kriterleri'ni yakalamış olacağız. Toplam kamu borcunun GSMH'ye oranı bir dönem yüzde 90'dı. 2004'e geldiğinde yüzde 63.5'e indiğini görüyoruz. Üç yıl içinde yüzde 27'lik bir azalma olmuş. İç borcun GSMH'ye oranı 2007 yılında yüzde 60'ın altında olacak. Faiz oranlarının daha da düşeceğini tahmin ediyorum. Enflasyon rakamları da düşecek, bir iki yıl sonra daha da düşük olacak. Enflasyon düşünce, faiz oranları da düşecek. Yani Türkiye AB'ye tam üye olmadan, müzakere sürecini tamamlamadan önce Avrupa'ya yaklaşmış olacak. Tabii, Maastricht Kriterleri'ni değiştirmezlerse...''
BÜTÇE DİSİPLİNİ
Bütçe disiplininin gayet iyi olduğunu dile getiren Devlet Bakanı Ali Babacan, şöyle devam etti:
''Bütçe disiplini bakımından Avrupa'nın diğer ülkelerine de iyi örnek olmak istiyoruz. Bütün bu reform ve gelişmelerin sonucu olarak, ekonomimiz daha iyi istikrar kazandı. Daha belirginlik kazandı. Siyasi istikrar sayesinde herkes yarın ne olacağını daha iyi bilebiliyor.
Büyüme rakamları da yükselmeye başladı. 1993-2002 dönemine kadar ortalama GSMH artışı yıllık yüzde 2.5 idi. Birçok siyasi sorunları yaşadık iniş çıkış oldu, ekonomik kriz yaşadık. Hatta bu 10 yılın 3 yılında büyüme eksiydi. 2003 yılında büyüme yüzde 5.9, 2004'de yüzde 9.9 oldu. Bu da dünyanın en yüksek büyüme hızlarından birisi olarak görülüyor.''
Türkiye'de yalnızca yüksek enflasyonun sorun olmadığını, bunun yanında da belirsizlik olduğunu ifade eden Bakan Babacan, 2005 yılından itibaren yeni ekonomik programı uygulamaya koyduklarını anımsattı.
Babacan, ''programa göre, enflasyon hedefimiz yüzde 8, ondan sonraki yıl yüzde 5, bir sonra ki yıl da yüzde 4 olacak. Üç yıl içinde büyüme rakamlarında yüzde 5'erli artış öngörülüyor'' dedi.
Babacan, para politikalarının tamamen bağımsız Merkez Bankası tarafından yürütüldüğünü, Merkez Bankası'nın son üç yıldır özerk yapıda bulunduğunu anlattı. Yabancı Sermaye Yasası değişikliğiyle, Türkiye'den içeriye ve dışarıya sermaye getirilip götürülebildiğini, yılbaşından bu yana Yeni Türk Lirası'nı kullanmaya başladıklarını anlatan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Güven çok önemli. Bu, işimizi kolaylaştırıyor. Türkiye'ye olan güven arttı. Programımızı açıkladığımızda herkes bize inandı. Bu programları da gerçekleştireceğimize herkes inanıyor. Bu sene yüzde 8 enflasyon öngörüyoruz. Piyasa yüzde 7.5 bekliyor. Büyüme hızını yüzde 5 olarak öngördük, piyasa yüzde 5.5 olarak algılıyor. Hatta bazı uluslararası kuruluşlar Türkiye'nin gelecek yılki büyüme hızını yüzde 5.9 hatta 6.7 olarak değerlendiriyor. Ancak piyasaların beklentileri bizim hedeflerimizden daha önemli.'' TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇOK CANLI
Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin ihracatının geçen yıl yüzde 30 arttığını, bu yılın ilk 4 aylık döneminde yüzde 23'lük artış olduğunu vurguladı.
Türk ekonomisinin çok canlı olduğunu dile getiren Babacan, turist sayısının ve gelirinin arttığını, bu yıl 20 milyon turistin Türkiye'ye geleceğini ifade etti. Yabancı sermaye yatırımında büyük artış olduğuna da dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti:
''Türkiye'de çok önemli değişiklikler oluyor. 2 yılda 3 bin yatırımcı Türkiye'de yatırım yaptı. Yatırımcılara ciddi kolaylıklar sağladık. Bütün bunlara rağmen Türk ekonomisinin istikrara ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Ekonomimiz her geçen gün büyüyen bir trendde ilerliyor. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için yeni kanunlar çıkardık. Bu konuda yaptığımız çalışmaları yeterli bulmuyor, kişi başına geliri artırmak için çabalarımız sürüyor.'
AB'de bazı ülkelerin halen Türkiye'nin üyeliğini tartıştığını belirten Bakan Babacan, ''Bugünkü Türkiye'yi değil, 10 yıl sonraki Türkiye'yi düşünelim. Çünkü bugünkü kuşak yerine yeni bir kuşak ve farklı bir zihniyet olacak. Türkiye 10 yıl sonra borcu olmayan bir ülke olacak. Avrupa'da ekonomi yıllık yüzde 2-3 büyürken, Türkiye'nin kalkınma hızı yüzde 5-7 arasında olacak. Bu nedenle Türkiye, Avrupa'nın lokomotifi haline gelecek bir ülke olabilir'' diye konuştu.