kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hiperaktivite yüzde 30-40 oranında anne babadan çocuğa geçiyor
Beyinde uyarımbozukluğu oluyor
Nesiller boyu hiperaktif olan ailenin mektubu
Özel okutmanayrıcalığındanyararlanabilmek için:

Hiperaktivite yüzde 30-40 oranında anne babadan çocuğa geçiyor

Aşırı hareketliliğin hangi durumda bir hastalığa dönüştüğünü merak ediyorsanız, bu yazı dizisini okuyun. Çocuğunuzun yaramazlığı belki de hiperaktif olmasından kaynaklanıyor. 'Geçer' deyip göz ardı etmeyin, bu onun bütün hayat başarısını etkileyebilir. Yaramaz çocukla hiperaktif arasındaki farkı merak ediyorsanız, konunun uzmanı doktorlar size bu yazı dizisinde yol gösteriyor. Hiperaktivite yalnızca çocukluk dönemine özgü değil. "Yetişkinlerde görülen hiperaktivite hangi hastalıkları beraberinde getiriyor? Hiperaktiflere yasaklı gıdalar neler? Hiperaktivite tedavisi bağımlılık yapar mı?" gibi soruların yanıtını uzmanlar veriyor. Hiperaktiviteyi keşfetme ve tedavi yolları bu yazı dizisinde...

Toronto'da, Toronto Üniversitesi'nin eğitim hastanelerinden biri olan Scarborough Hastanesi'nin başhekimi ve aynı hastanenin DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) kliniği, Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı olan Prof. Dr. Atilla Turgay, 4 binin üzerinde hiperaktivite hastasını izliyor. Kanada Hiperaktivite Derneği'nin eğitim direktörü olan Prof. Dr. Turgay, hiperaktivite ile ilgili sorularımızı yanıtladı...

* Erişkinlerde hiperaktivite önemli bir sorun mu?
Erişkinlerde hiperaktivite bozukluğu ruh sağlığı alanında en çok konuşulan, devrim sayılabilecek gelişmelerin her gün olduğu, tedavi edilirse çok iyi sonuçlar alınan, tedavi edilmezse kişinin benliğini, zihnini, yaşamını, çevresindekileri çok olumsuz etkileyen bir bozukluktur. Birçok ülkede yapılan çalışmalarda, her toplumda çocuklarda hiperaktivite görülme oranı yüzde beş-sekiz arasında. Erkeklerde kızlara oranla iki-üç kere daha fazla. Çocukların yüzde 80'i hastalığı gençlik çağına da götürüyor, yüzde 60'ı ise erişkinliğe kadar sürüyor. Hastalık ölçülerine uymayanlarda da çocukluktan başlayan birkaç belirti erişkinlikte kendini sürdürüyor. Geçen yıl APA'da bildirilen, ABD'de yapılan önemli bir çalışmada, ABD'de erişkinlerin yüzde 4.6'sında hiperaktivite saptandı. Bu oran şizofreninin dört katından fazla, bipolar bozuklukların dört katından daha fazla. Kaynakları kullanma açısından çok acıdır. Birçok hasta ayırt edilemiyor, tedavi edilmiyor ya da yetersiz tedavi ediliyor. Bu, hastalığın ne yaygınlıkta olduğu açısından böyle. Oysa ki, tanısı konmasa da, dikkat eksikliği, tepkisellik, hiperaktivite gibi belirtileri olan birçok çocuk, genç ve erişkin var. Onları da katarsanız, toplumda dikkat ve hiperaktivite sorunları görülme oranı çok yükseliyor.

* Kolay tedavi edilebiliyor mu?
Tanı koyduğunuz hastalarda, doğru tedavi uygulanırsa, sadece ilaçla bile hastaların yüzde 80'inden fazlasında iki-sekiz haftada önemli düzelmeler görebiliyoruz.

* Hiperaktivite hastalarında başka ne gibi bozukluklar var? Hastaların beşte birinde bozukluk tek başına hiperaktivite. Hastaların yüzde 80'inde ise bir başka bozukluk daha var. En az yüzde 60'ında ise, üçüncü bozukluk var. En çok görülen hastalık, 'karşı gelme bozukluğu', daha sonra 'davranım bozukluğu' geliyor. Çocuk ve gençlerin en az yarısında ise 'özel öğrenme bozukluğu' görülüyor. Okul başarısızlığı hastalığın en önemli belirtilerinden birisi. Bu çocuklar okulu sevmiyor, okuldan nefret edebiliyor, okulu bırakabiliyor. Davranım bozukluğu gelişenler ise suç işleyebiliyor, saldırgan olabiliyorlar. Okulda 'çetecilik' gibi başkaldıran, suça yönelenlerle bir araya gelebiliyorlar. Gençlik döneminde ise, tabloya anksiyete bozuklukları ve depresif bozukluklar ekleniyor. Erişkin hiperaktivitede ise, hastaların yarısında görülen iki önemli bozukluk, 'anksiyete' ve 'depresyon'. Yeni hastalıklar eklendikçe tedavi zorlaşıyor. Erken tanı, erken tedavi bu ek bozuklukların gelişiminin önlenmesi için çok önemli. Bunların bazıları ilaçlara olumlu cevap veriyor.

* Sadece ilaç mı önemli?
Hayır. İlacın yanı sıra, hastanın, yakınlarının, öğretmen ve iş yerinde bulunanların hiperaktivite konusunda eğitimi ve hastalıkla en iyi nasıl baş edebileceğinin bilinmesi de çok önemli. Annebaba ve öğretmenin eğitimi çok önemli. Davranış tedavisi, danışmanlık ve psikoterapi, aile ve grup tedavileri, iyi düzenlenmiş hasta, aile destek ve eğitim grupları çok önemli. Benim birçok yazımda "hiperaktivitede bütünleyici tedavi"den açık olarak söz etmiştim. Yeni araştırmalar, bu tedavilerden bazılarının etkinlik, güvenilirlik ve kalıcılığını destekliyor. Ben ilaçların bu tedavilerde bütünlüğünü şiddetle savunurum. Hiperaktivitenin özel diyeti ise yok.

* Bu hastalık kalıtsal mıdır?
Hem de çok kalıtsal ve çok ailesel diyebiliriz. Hastaların yüzde 90'ında hastalık nesilden nesle geçiyor. Tek yumurta ikizlerinde yapılan çalışmalar kalıtsal geçiş üzerinde duruyor. Ailede bir kşide hiperaktivite bulununca, bunun başka kardeşlerde, ana babada da olma riski yüzde 30-40 kadar yüksek. Biz hekimlere ve ailelere, ailede bir kişide olunca diğer aile bireylerinin de taranmasını öneriyoruz. Erişkinde olunca, onların çocuklarında olma olasılığı yüzde 30-50 arasında değişiyor. Hiperaktivite gelişiminde bazı kromozomların sorumlu olabileceği üzerine çalışmalar var. Bu, çok genetik etkenli bir bozukluk.

* Bunun toplum bilimsel ya da halk sağlığı açısından önemi nedir?
Batıda yapılan çalışmalar ancak bu hastaların beşte birinin sağlık örgütleri ve uzmanlarınca bilindiğini gösteriyor. Bu durum Türkiye'de daha da az biliniyor. Bilinen hastalardan başlayarak, bilinmeyenlerin de kolayca ayırt edilmesi ve aile taraması yapılması etkin bir yöntemdir.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Kavunlu Karpuzlu Diyet Kilo Aldırıyor, Çilek Masum
 Hiperaktivite Yüzde 30-40 Oranında Anne Babadan Çocuğa...
 Tansiyon Ve Nabız Basıncı
 Rüyadan Kaçan Çocuk Uyumak İstemiyor
 Yatmadan Bir Saat Önce Muz Yemek Uyku Getirir
 Dinlendiren Uyku İçin...
 Omega 3 Hafızayı Güçlendiriyor
 Bebek İsteyene Ücretsiz Seminer
 Uykuda Nefes Kesilmesi Ve Horlama Yüksek Tansiyon Riskini...
 Bunları Yapın, Horlamadan Kurtulun
 Güneş Ve Solaryum Masum Değil
 Sık Rüya Görmek Kalitesiz Uykunun En Önemli Habercisi
 Uykusuzluk Çekene 'al Bu Hapı Uyu' Demek Sorunu Çözmüyor
 Kırışıklıkları Kremlerle Değil Diyetle Önleyin!
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Çocuk bakıcıları
Bir çocuk bakıcısının gizli çekilen...
Ev kadınlığını bırakıp iş kadını olmalıydım
Ev kadınlığını bırakıp iş kadını olmalıydım
Ne babalarının sermayesi ne de kocalarının desteğiyle bulundukları...
Koçlar için en ideal eş Terazi'den çıkar
Koçlar için en ideal eş Terazi'den çıkar
Katıldığı her ortamın kralı olmak isteyen Koçlar, mükemmel bir...
Bu bir rekor...
Bu bir rekor...
Tohum Otizm Vakfı'nın "Tohuma Su Gerek" projesine katkı sağlamak...
Dört şahitli nikâh töreni
Dört şahitli nikâh töreni
SABAH Gazetesi Reklam müdürlerinden Ayşe Aksoy, Turizm eski bakanı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.