Bize "Allah belanı versin. Al AB'yi başına çal" dedirtmek isteyen var
Avrupa Birliği (AB) ile 3 Ekim 2005'te başlaması öngörülen müzakereler konusunda gereken adımların atıldığını belirten Gül, baş müzakerecinin henüz belirlenmemesinin sorun olmadığını söyledi.
* AB için baş müzakerecinin belirlenmemesi büyük tartışmalara yol açtı. Daha geçen gün Ortaklık Konseyi toplantısı için Brüksel'deydim. Kimseden 'Baş müzakereciyi ne zaman belirleyeceksiniz?' sorusu duymadım. İçerde bu konu fazla kafaya takılıyor.
* Belki kibarlık olsun diye sormamışlardır... Hiç sanmıyorum. Çünkü gerektiğinde en kötü noktaları aşırı bir hassasiyetle gündeme getiriyorlar. İstediklerinde agresif olabiliyorlar.
* Bize gelen bilgiler öyle değil. Bir çok platformda baş müzakerecinin belirlenmesinin geciktiği dile getiriliyor. Buna bağlı olarak Türkiye'nin 17 Aralık'tan sonra hız kestiğinidüşünenler de var... Bakın zaman zaman ben de şahit oluyorum. Brüksel'deki arkadaşlarınız AB Komisyonu yetkililerine, 'Türkiye'de bir yavaşlama görüyor musunuz' diye soruyor. Onlar da hemen bu soruları fırsat biliyor. AB konusunda karşımızda iki çevre var. Birinci gruptakiler bize, 'Allah belanı versin. Al AB'ni başına çal' dedirtmek istiyor. İkinci gruptakiler de fırsattan istifade her şeyi sokuşturmak istiyor. Oysa biz AB yolunda üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. 3 Ekim'de başlayacak müzakere süreci öncesi ve sonrasını da iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun bilincindeyiz.
* ABD ile ilişkilerimiz nasıl? Sorunlar çözülüyor mu? ABD ile ilişkilerimiz gayet iyi. Bir problem yok. Bu konuda özgüven eksikliğimiz var. Bu yüzden yazılan bir makale bile kafaları karıştırmaya yetiyor. Kendimize güvenmeliyiz. Türkiye büyük bir devlettir.