Küçük şeyler..
Dünya üzerinde yaşayan yaklaşık 6 milyar insanın çoğu birbirleriyle iletişim halinde.. Telefon, cep telefonu, internet, televizyon, radyo, telsiz gibi cihazlarla veya yüz yüze konuşarak.. Örneğin bir ülkeyi mi ziyaret edeceksiniz, ne yaparsınız? Orada yaşayan bir arkadaşınız varsa onu ararsınız? Oraya giden birisi varsa ondan bilgi alırsınız.. Gitmeden önce gazete sayfalarında o ülkeyle ilgili her türlü ayrıntı sizin dikkatinizi çeker. İnternetten tarama yapar, bilgi bulmaya çalışırsınız.. Sonuçta gideceğiniz yerin, gidilmeye değer bir yer olup olmadığını öğrenmek istersiniz.. Çünkü koca bir yıl çalışmışsınız, tatil için beklemişsiniz. Bütçenizi ona göre ayarlamışsınız.. Tatilde bir aksilik olsun istemezsiniz.. İşte yüzbinlerce insan Türkiye'yi tatillerini geçirmek için en ideal ortamlardan biri olarak görüyor.. Çünkü aranan her şey var Türkiye'de.. Gizemli bir tarih, doğal güzellikler, ucuz alışveriş, gece yaşamı, dinsel ayrıntılar.. Ülke olarak en büyük silahlarımızdan biri turizm.. Ve sezon açılırken bombalar patlamaya başlıyor.. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda çıkan orman yangınları gibi.. Patlayan, patlatılan bombalar gibi.. Turizmin önündeki en büyük engellerden biri o ülkeye duyulan güvenin yitirilmesidir.. Bunu sağlamaya çalışan güçlerin en büyük oyunu ise birkaç basit saldırı yaratmak, panik çıkartmak, medya aracılığıyla bunu daha büyük kitlelere ulaştırmak.. Dün Süperpoligon adlı sitede bir yorum okudum.. "Superpoligon tüm medya organlarına çağrı yapıyor: Türk medyası bu olayda büyük bir sınav verecektir... Medya yöneticileri kendine yakışanı yapmalıdır, yapacaktır..." diyor site.. Basit gibi görünen ama önemli bir çağrı.. Dileriz kulak vereni çok olur..
Sony firmasının dünyayı bir hastalık gibi saran aleti Playstation adlı ürününün üçüncüsü bu yılın sonlarında piyasaya sürülüyor.. Bu aletin oyunları 100 dolar civarında satılıyor. En popüler olanlarından biri de Pro Evolution adlı futbol oyunu.. Hafta içinde de küçük bir not düşmüştüm oyunla ilgili.. Okurlardan bazıları önemli bir ayrıntıyı bana göndermişler.. Oyunda Fenerbahçe ve Galatasaray takımları da yer alıyor. Ama bu firmalara isim hakkı ödenmemesi için isimler Byzantin, Konstantin gibi adlarla yer değiştirmiş.. Renkler aynı.. Futbolcular bizim futbolcular. Tezahüratlar bile Türkçe.. Oysa isimler yeryüzündeki milyonlarca insanın belleğine yerleşecek, İstanbul adını silecek cinsten.. Yine aynı oyunda Marmara adlı bir takım var.. Dinamo Kiev'in ta kendisi.. Ama ismi Marmara.. Acaba Marmara'nın Ukrayna ile ne bağlantısı var ki? Dileriz kulüpler hem isim hakkı için bastırır, hem de sürekli konuşan Turizm Bakanımız bu kadar negatif bir propagandanın önünü kesmek için harekete geçer..
Şeytan ayrıntıda gizlidir, derler.. Sanırım Turizm Bakanımız kendi sektörünün önemini ve küçücük şeylerin ne kadar büyük sonuçlar doğuracağının farkındadır.. İyi pazarlar dileğiyle..
|