|
|
|
|
|
Benim için de belki düğmeye basanlar oldu
|
|
Siz daha önceki açıklamalarınızda "Özel Harp Dairesi'ni tesadüfen" öğrendim dediniz. Örtülü ödenekten o birim için para istemişler. O güne kadar o birimi ABD finanse ediyormuş.
Tamamen doğru. Ayrıca Özel Harp Dairesi Amerikan Askeri Yardım Heyeti ile aynı binada bulunuyormuş. Sonra konuyla ilgili bilgi istedim. O zamana kadar benim böyle bir kurumdan haberim yoktu. Başbakanlık Konutu'nda bize bir brifing düzenlendi. Rahmetli Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık ile katıldık.
Ne anlattılar?
Özel Harp Dairesi'nin Türkiye'nin düşman istilasına uğraması durumunda istilacılara karşı gerilla yöntemleriyle ve her türlü yer altı etkinliğiyle mücadeleye hazırlanmak için kurulduğunu anlattılar. Ayrıca bazı vatansever gönüllüler Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantısı olarak görevlendirilmişlerdi. Bazı gizli silah depoları kurulmuştu.
ASLA İKNA OLMADIM
Açıklamaları ikna edici buldunuz mu?
Hayır öyle şeyler yazıldı benim hakkımda, ama ben ikna olmadım. Tam tersine bize verilen brifingden sonra daha da endişelendim. Araya Kıbrıs Barış Harekatı girdi. Özel Harp Dairesi Rum Baskını'na karşı Türk direnişiyle ilgili bazı görevler de üstlenmişti. Biz de bu sorunu halletmeyi, harekat sonrasına ertelemeyi uygun bulduk. Sonra biliyorsunuz hükümetten ayrıldık.
Daha sonra kontrgerilla açıklamasını yaptınız, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e konuyla ilgili bir rapor sundunuz.
1 Mayıs 1977'deki olayları Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantısının provoke etmiş olabileceğini düşünüyordum. Başbakan Demirel cumhurbaşkanına sunduğum raporu ciddiye almadı. Özel Harp Dairesi'ne bağlı sivil örgütle ilgili kuşkularımı da önemsemedi. O yüzden de kamuoyunu bilgilendirdim.
Seçime birkaç gün kala düzenleyeceğiniz Taksim mitingi için dönemin Başbakanı Demirel size bir suikast düzenleneceğine dair bilgilere ulaştığını bir mektupla iletti. Evet. Değişik algıladım o mesajı. Manidar. Mesaj ileteceklerine bunun önlemini alsalardı. Biz yine de mitingi düzenledik. Hiç unutmam, müthiş bir kalabalık vardı.
ÖZEL HARPÇİ MHP'LİLER
Hiç korkmadınız mı? Kontrgerilla raporu sunuyorsunuz, başbakan sizi ciddiye almıyor, ardından suikast ihbarı geliyor.
Böyle durumlarda insanın aklına korku gelmiyor. Bu savaşa benziyor biliyor musunuz? Tehlikeyi düşünmeden görevinizi yapıyorsunuz. Rahşan'ın da, benim de hiçbir zaman aklımıza korku gelmedi. Bir şey daha anlatmak istiyorum 1978-79 yılındaki başbakanlığım sırasında bir doğu ilçesini ziyaret ettim. Oradaki askeri birliğin komutanı generalle görüştüm. Özel Harp Dairesi hakkındaki kuşkuları aktardım ve dedim ki örneğin bu ilçedeki Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı aynı zamanda Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantısının gizli elamanlarından biri olamaz mı? General "Öyledir" diye cevap verdi. "Ama kendisi son derece güvenilir ve vatansever bir arkadaşımızdır." Düşünsenize, ben artık nasıl yorum yapabilirim bunun hakkında, her şey ortada.
Peki o dönemde sizin hükümetiniz için düğmeye basılmış mıydı? Yani TÜSİAD sayfa sayfa ilanlar veriyordu. Sokak karışıktı, provokasyonlar alıp başını yürümüştü.
Olabilir. İnanın olabilir. Özel Harp Dairesi konusunu ilk ben gündeme getirdim. Ondan rahatsız olan bir tek ben vardım. Belki düğmeye? Olabilir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|