Sabah Ödülleri ve Volkan...
Derinliğine hâkim olmadığım bir alanda "top" koşturacağım bugün... Bizim Sabah'ın, Lütfü Kırdar'da düzenlediği "Spor Ödülleri Töreni"ne katıldım.... Şık ve renkli gecede tabii ki ödül alanveren ve seyirci için heyecan doruktaydı ama nedense saatler süren törenin "dört dakika"lık bölümü gözümün önünden hala gitmiyor.. Fair Play ya da "centilmenlik ödülü" alan Kozlusporlu Volkan'ın sahneye çıkışı, ödülü alışı ve üç çiftsözü... Bu arada tabii ki Volkan Ermiş'in ödül alma gerekçesi, gencecik bir futbolcunun dürüstlüğü vs..
Dedim ya, yabancısı sayılabilirim bu dünyanın.. Geçen yıl da katılmıştım ama aklımda kalmamış her dalda başarılı sporcuya ödül verildiği gibi "centilmence davranan sporcu"da seçiliyormuş Sabah Spor Ödülleri'nde... Önceki gece, Lütfü Kırdar'da ödüller bir bir gelip geçerken, sıra "Fair Play"a geldi.. Ekrana, görüntü ve sesle, üç adayın özellikleri ve aday olma gerekçeleri akmaya başladı... Hoş ve anlamlı bir seçimdi elbette.. Mesela, futbolcu Tuncay, sakatladığı futbolcudan özür dilediği için.. Yine, çekiç antrenörü Artun Talay, Atina'da, üçüncü olan öğrencisi için artık yetmediğini, 2008 Olimpiyatları hazırlıkları için artık yabancı hoca gerektiğini belirtmişti.. Ancak, Volkan'ınkini işitip izlediğimde dikkat kesilivermiştim birden... "Zonguldak Birinci Amatör Küme'deki Kozluspor-Filyosateş maçında, rakip kaleye attığı şut, delik olan yan fileden girdi. Hakem, gol zannedip orta sahayı gösterdi. Sahada kan gövdeyi götürecekti!. Ancak şutu çeken, yani golü atan(!) Kozlusporlu Volkan, hakeme gidip dürüstçe gerçeği söyleyince, gol geçersiz sayıldı... Ve maç olay çıkmadan tamamlandı..."
Jüri, az sonra düğmeye basacak ve üç adaydan birinin "Fair Play ödülü" almasını sağlayacak, böylece "yılın centilmeni" belli olacaktı... İçimdeki ses, "Volkan"ı işaret ediyordu nedense.... Doğrusu diğer adaylar için öne sürülen gerekçeler kısmen anlaşılabilirdi, hatta, örnekleri vardı belki.. Ama Volkan, bazen, zalimliklerle, hır gürle, tekme tokatla, şikelerle, şokelerle ve bir gol için sahaların tarumar edilmesiyle sürüp giden futbol dünyasında örneğine hiç rastlanmamış bir dürüstlük göstermişti... Düşünün ki, fileye takılan şutunu "gol" sayan hakeme yanaşıp, "Hayır, değildi" diye gerçeği söylemiş ve "kendi golüne itiraz eden ilk futbolcu" olarak da tarihe geçmişti! Böylece, Volkan, bu tavrıyla hem, sahada çıkması muhtemel bir faciayı önlemiş... Hem de "amma da safsın, niye gerçeği söyleyip duruyorsun, nasılsa hakem gol verdi, dürüstlüğün sırası mı!" diye kendisine öğüt veren takım arkadaşlarına ders vermişti...
Çok geçmedi, jürinin kararı belli oldu... Volkan, ezici çoğunlukla "yılın centilmeni" seçilmişti.. Hayat şaşırtmamıştı bu kez, eminim ki salonu dolduran binlerce kişinin de gönlünde "Volkan" vardı... Kim bilir, dürüst ve namuslu kalma hasletinin çok ama çook vurgulandığı, hatta arandığı, şu son yıllarda herkes için çarpıcı gelivermişti Volkan'ın tavrı... Volkan, heykelciği almak üzere sahneye gelirken, doğrusu çok heyecanlandım, ayağa kalkıp dakikalarca alkışladım onu... Hiç tanımadığım, adını o an işittiğim genç bir futbolcuya sımsıkı sarılmak, elini sıkmak istedim... Sonra,"tören arası"nda yaptım da bunu... Bu arada üç beş dakika konuştum,.. Kara Elmas Üniversitesi'nde okuduğunu, mütevazı gelirle geçinen bir aile içinde büyüdüğünü, sekiz yaşındayken annesiz kaldığını, yedi sekiz yıllık sporcu geçmişinde dört kez gol kralı olduğunu, hem okulunu bitirmek hem de profesyonel kulüplerden birine transfer hayali taşıdığını öğrendim.. Ama gelip geçen futbolculuğunda, "alem"in entrikalarından, ateşinden, tekme tokatından, holiganlarından dilinin yandığını da... Ve bu yüzden de "yol yakın"ken bu sevdadan yani bazen alev topuna dönüşen "futbol"dan uzaklaşmak istediğini de...
"Eyvallah" diye, Volkan'ın yanından uzaklaşırken, "Yazında benden mi söz edeceksin Nebil Abi?" diye sordu.. Başımı salladım, "tabii" dedim... "O halde sizden bir şey rica ediyorum" dedi.. "Ödülü alırken sahnede çok heyecanlandım, bu yüzden ablama teşekkür etmeyi unuttum.. Oysa öğretmen ablamın benim üzerimde o kadar hakkı var ki.. Sağolsun ablacığım, yıllardır bana annelik yaptı durdu, evlenmeyi dahi erteledi bu yüzden. Ablamı anarsan mutlu olurum.. Adı, Bedriye Ermiş."
Hayatın her alanında Volkan'ların artması ve patlaması dileğiyle!..
|