Türkiye'ninKuzey Irak'a girmemesi koşuluna bağlanan bir milyar dolarlık Amerikan hibesi Afganistan ve Irak'a gidiyor.
Siyasi şartlı kredi kâbusu bitti
ABD'nin, Irak operasyonu sonrasında, Türkiye ekonomisine destek için gündeme getirdiği kredi paketi, kullanılmadan rafa kaldırıldı. Başkan George Bush'un, Haziran 2004'teki NATO İstanbul Zirvesi'nde, 'Hazır bekletiyoruz, kullanabilirsiniz' dediği kredi için 'Düşünmüyoruz' mesajı verilmişti. Ancak, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan, kredi paketinin bir süre daha masada durması eğilimini göstermişti. Irak Savaşı'nın, Türkiye ekonomisindeki olası olumsuz etkilerini önlemek amacıyla başlatılan pazarlıkların en kritik bölümü, Babacan'ın, Washington'da Bush'la yaptığı görüşme oldu. 90 milyar dolara varan talepler karşısında Bush, tarihe geçen 'At pazarlığı yapıyorsunuz' sözleriyle tepkisini gösterdi. 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin yarattığı şoka rağmen, ABD yönetimi, stratejik ortaklık faktörünü göz önünde tutarak, Türkiye için re'sen bir kredi paketi oluşturdu. Bu nedenle Irak Savaşı Ek Bütçesi'nde Türkiye'ye de kaynak ayrıldı. İmzalanan anlaşma, krediye dönüştürülebilir hibe içeriyordu. 1 milyar dolarlık hibe karşılığında 8.5 milyar dolarlık kredi planlanmıştı. Kredi, 4 yılı geri ödemesiz 10 yıl vadeliydi. İç ve dış borç geri ödemelerine tahsis edilmişti. 18 ay içinde 4 eşit dilimde kullanılacaktı. Her bir kredi çekilişi sırasında iki temel koşula bakılacaktı: 1. Türkiye'nin, güçlü ekonomik politikalar sürdürüyor olması. 2. Türkiye'nin, ABD ile Irak konusunda işbirliği içinde olması. ABD kredisinin, Türkiye'nin, Kuzey Irak'a tek taraflı askeri müdahalede bulunmaması şartını da içerdiği kamuoyuna mal olunca Babacan için sıkıntılı günler başladı. Komutanların, 'Bize danışılmadı' açıklaması, 'siyasi şartlı kredi alınmalı mı?' tartışması başlattı. Babacan da bu krediden hep uzak durmayı tercih etti.