Bankalar mevduat güvencesinin sınırlandığı bir ortamda Fon'a banka alınmaması gerektiğini savunuyor. Şener ise buna karşı.
Finansal Hizmetler Kanunu'nda, Uluslararası Para Fonunun (IMF) önerisiyle yapılan değişiklik, bankalarla Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener arasında görüş ayrılığına yol açtı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), mevduat güvencesinin sınırlandığı bir ortamda artık Fon'a banka alınmaması gerektiğini savunurken Bankalar Birliği'nden de destek gördü. BDDK, mali durumu bozulan ve tüm müdahalelere rağmen iyileşmeyen bankanın Fon'a devri yerine doğrudan tasfiyesinde ısrar ederken bankacılar da bu yaklaşıma sahip çıktı. 7 Ocak 2005te Bankalar Birliği üyeleri ile biraraya gelen Başbakan Yardımcısı Şener, hem nabız tuttu hem de düşündüğü modeli anlattı. Şener, BDDK'nın geliştirdiği "Finansal Hizmetler" kavramına sıcak bakmadığını, "Bankalar Kanunu" ismini beğendiğini söyledi. Şener, gerektiğinde Fon'a banka alınmasını şu tezle savundu:
* Şener: Mali durumu düzelmeyen bankanın tasfiye edilmesi düzenlemesini değiştiriyoruz.
* Bankalar: Bize göre, tasfiye yöntemi doğru.
* Şener: Üçlü bir mekanizma getiriyoruz.
* Bankalar: Bu tür yaklaşımlar banka sistemine faydagetirmedi.
* Şener: Bir bankanın ya lisansı iptal edilecek ya bir başka banka ile birleştirilecek ya da Fon'a devredilecek.
* Bankalar: Bugüne kadar yapılan uygulama banka sistemine ve Hazine'ye büyük yükler getirdi.
* Şener: Fon'da kalma süresi ve burada yapılacaklar ayrıntılı tanımlanacak.
* Bankalar: Fon'a banka alınmasına izin verilmesi rekabeti olumsuz etkiliyor. Sektörde disiplini bozuyor.
* Şener: Bu konudaki görüşünüzü yeni öğreniyorum. Bu aşamada taslakta çok fazla değişiklik imkanı yok. Ancak TBMM'de bir alt komisyon kurulmasını önereceğim. Orada detaylı çalışma yapılabilir.
Karşılıklar "gider" yazılsın Bankacılar ayrıca, BDDK'nın hazırladığı kanun taslağında, "ayrılan karşılıkların gider yazılması" imkanı bulunduğunu belirttiler ve bu düzenlemenin korunmasını istediler. Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, "Karşılıkların gider yazılmasına vergi kaybı olarak bakmamak gerek. Sermayenin artırılması ve korunmasını özendirci bu uygulama pekçok ülkede var. Bu düzenlemeler, piyasa riskinin olduğu bizim gibi ülkelerde çok gerekli" dedi.