Sağlık Bakanlığı'na: Bilgisayar altyapısı yetersiz kaldı. Hastane ve ilaç kuyrukları uzadı. SSK dün sistemi güçlendirmeyi akıl edebildi. Ancak bürokrasi aşılamadı. Eczane Sahiplerine: Bazı eczaneler, özellikle pahalı ilaçları vermeye yanaşmadı. ‘Paramızı alamayız ne olur ne olmaz’ düşüncesiyle kanser hastalarına dahi ilaç verilmedi.
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ortaya çıkan kaos, iyi niyetle yapılan devrin nasıl hazırlıksız başladığını ortaya koydu. Sağlık sistemi iki günde Başbakan'ın şikayet ettiği bürokrasiye teslim oldu. Devrin ilk günü hastanelerde oluşan kuyruklar ve eczanelerde sistemin çökmesinin ardından dün Sağlık Bakanlığı'nda 'kriz merkezi' oluşturuldu. Vatandaşların eczanelerden yine ilaç almakta zorluk çekmesi ve provizyon için saatlerce beklemesi üzerine SSK Bilgi İşlem Müdürlüğü öğlen saatlerinde bilgisayar sisteminin kapasitesini yükseltti. Saat 12.30 ile 14.30 arasında gerçekleştirilen bu işlem sırasında eczanelerin hemen hemen tümü işlem giremediği için hastaları kapıdan çevirdi. İşin ilginç yanı SSK'nın, Türkiye genelindeki 22 bin eczaneden 15 bine yakını ile anlaşma imzalarken, işlem yoğunluğunun artabileceğini hesap katmamış olmasıydı! Bu arada SSK ile anlaşma yapılan eczanelerden bazılarının ise "paramı alamam korkusu ile" pahalı ilaç vermeye yanaşmadıkları ile sürüldü. Her ne kadar eczacılar böyle bir durumun olmadığını savunsalar da SSK Sağlık İşleri Genel Müdürü Servet Rüştü Karahan bu yönde duyumlar aldıklarını belirterek, "SSK ile anlaşma yaptığı halde hastalara bazı ilaçları vermeyen eczanelere cezai işlem uygulanacaktır. Eczacılar önce ilaçları versinler, parayıalıp almayacaklarını ondan sonra görsünler'' açıklamasında bulundu.
KARNELER İŞLENMEMİŞ Eczanelerde yoğunluk sürerken kendilerine ulaştığımız SSK Bilgi İşlem yetkilileri ise öğlen saatlerinde bu sorunun çözüldüğünü ve saniyede 30, dakikada 1800 reçete temin edilecek şekilde hizmet verilmesi için makinelerin güçlendirildiğini ifade ederek, "Sistemin hızını 4 katına çıkardık. SSK'da 37 milyon hasta var. Böyle yoğun bir kitle gelince eczaneler ürkmüş olabilirler" dediler. Türkiye Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Tekin Çağlar ise pahalı ilaçların satılmadığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını savunarak, bürokrasiye dikkat çekti. Çağlar, "Şu anda Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'luların ilaç almaları için sağlık karneleri yeterli. Ancak SSK'lılardan reçetenin yanı sıra kimlik fotokopisi, vizite kağıdı, sağlık karnesi, hastane raporu, muyaene makbuzu gibi belgeler isteniyor. Tüm bunlar işlenmesi ile 7,8 dakika sürer." Peki neden diğerlerinde olduğu gibi SSK'nın sağlık karnesi ilaç için yeterli olmuyor? Buna Çağlar'ın verdiği yanıt oldukça ilginç; "SSK'da sağlık karnelerinin tümü bilgisayar sistemine kayıtlı değil. Bu nedenle prim ödüyor mu diye? Vizite kağıdı istiyor, hekim gerçekten muayene etti mi diye buradan bir belge istiyor. Sonunda bürokrasi büyüyor."