|
|
Opel'in 2004 atağı zirvede...
Şu sıra Opel iletişim atağında. Hem Astra hem de Vectra için prestije dönük yoğun reklam kampanyası TV'lerde sürerken, yazılı medyada satış odaklı ilanlarla Aralık ayında tam saha pres halindeydiler. Aslında 2004 yılı boyunca sürdürülmüş olan iletişim stratejisinin devamı bu atak. Pek çok diğer otomobil markası gibi Opel de ithal reklam filmleri kullanıyor. Bunların bazıları tutar bazıları ise hedef kitleye 'geçmez'. Hele 'çok ecnebi' olanları hiç geçmez. Babanın çocuğuna arabayı gösterip, "Büyü, sen de kullanırsın!" dediği, oğlanın da evde kapı aralığındaki barfikse asılıp ayaklarına da kitaplarında ağırlık bağlayarak boyunu uzatmaya çalıştığı reklam filminin bize çok uzak bir yanı yok. Tersine son derece sıcak. Aynı şeyi, dizel motorlu 150hp gücünde Vectra 1.9 CDI reklamı için söylemek zor. Ben bayıldım. Şehir içinde koşturan atla, bir küçük Avrupa kasabanın ve ardından 'country' atmosferinin hiç yabancısı sayılmam. Ama benin 'zihnim' Ömer Lütfü Mete'nin deyişiyle biraz batı kültürü ile 'vaftizlenmiş'... Batı 'kültür' ve 'yaşam tarzına' şinayım. Bu nedenle benim bir reklamı beğenmem kriter olamaz. Genel hedef kitle algılıyor ve benimsiyorsa mesele yok. Öte yandan ben olsam işi şansa bırakmam, bazı markaların yıllardır yaptıkları gibi, 'sapına kadar' Türkiye'deki hedef kitlenin kültür ve değerlerine uygun reklam filmleri yaparım. İletişimde bu kadar atak ve başarılı olan Opel'in müşterileri nezdindeki ilişkileri de aynı başarıyla yönetmesini bekliyor insan. www.opelzede.com adresindeki site yakışmıyor Opel'e. Hak ettiğini de sanmıyorum. Müşteri sorunlarını sitelere taşınmadan çözecek hem tecrübeleri var hem de bilgileri.
|