|
|
|
|
|
|
'Mini mini bir eser hediye edeceğim'
İstanbul'da inzivaya çekilen Latife Hanım, Fatma Saliha takma kimliği ile Avrupa'ya gider ve Çekoslovakya'nın Tatra'sında bir sanatoryuma yatar. İşte oradan Vasıf Bey'e (Çınar) gönderdiği 26 Ocak 1927 tarihli mektup:.
-Bir haftadan beri yatıyorum. Hafif bir enflüanza (İspanyol Nezlesi) geçiriyorum. Bu sabah ikinci bir radyografi yapıldı. Beş haftalık ciddi bir tedavi geçirdiğim için, müstefid olduğumu (İstifade ettiğimi) temin ediyorlar. Şimdilik yegane emelim bu muhitten uzaklaşmaktır. Maarif Vekili Necati Bey'in seyahatini gazetelerden öğrendim. Eğer sıhhatim avdet ederse, kendilerine uzun zaman çalışarak vücuda getirdiğim ve memleket için çok müfid (Faydalı) olacağını zannettiğim mini mini bir eser hediye edeceğim. Tabii eserim kendim kadar küçüktür. Fakat yavrularımıza, vatan ve millet aşkını telkin hususunda, mürebbiyelere çok yardım edecektir. Yeter ki Vekalet-i Celile (Herhalde Milli Eğitim Bakanlığı'nı ifade ediyor) bizlerin tahassüsatından (Hislerinden) affı ehemmiyet etmeyi faideli bulsun. Fatma Saliha Herhalde Şubat 2005'te "Latife Hanım'ın Kağıtları" TTK tarafından açıklandığında, onun Türk eğitim sistemine ilişkin görüşlerini içeren bu "Mini mini eser"i de okuyabileceğiz. Bu mektup yazıldığı sırada Atatürk İstanbul'a Cumhuriyet sonrasındaki ilk ziyaretini yapmaktadır. Ve Atatürk geldiği sırada Latife Hanım İstanbul'da yoktur. Oysa Atatürk ve Latife Hanım, üç yıl önce (12 Eylül 1924) Hamidiye Zırhlısı ile İstanbul'da durmadan Boğaz'ı geçip Karadeniz'e açılmışlar ve bir çeşit gecikmeli bu balayında Samsun'a çıkıp, Erzurum'a kadar gitmişlerdi. Kavgalarla ve ayrılma girişimleri ile geçse bile, bir çeşit balayıydı bu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|