Merkez, FED modeline geçti faizi her ay Kurul belirleyecek
Avrupa ve ABD'de olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın da faiz kararları artık sürpriz olmayacak. Banka, faiz kararlarını her ayın 8'inde "Para Politikası Kurulu" toplantılarıyla açıklayacak.
Merkez Bankası "2005 Yılı Para ve Kur Politikası"nı açıkladı. Şeffaflık yolunda büyük bir adım atan Merkez Bankası, kısa vadeli faizleri, her ay "Para Politikası Kurulu" toplantılarıyla belirleyecek ve kamuoyuna açıklayacak. Böylece, Amerikan Merkez Bankası (FED) modeli Türkiye'ye de uyarlanacak. Faiz kararları piyasa sürprizine dönüşmeyecek. IMF destekli program ve AB Zirvesi'nden çıkan kararın etkisiyle döviz arzının artacağını gören Merkez Bankası 22 Aralık'tan itibaren döviz alım ihalelerine başlayacak. Gelecek üç yıl YTL'nin değerlenmesi süreci devam edecek. Merkez, 2006'da açık enflasyon hedeflemesine geçilecek. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti dün düzenlediği basın toplantısında, para politikasında 2005 yılının "yol haritası"nı çizdi.
* ABD'Lİ FED MODELİ: 2005 Ocak ayından itibaren Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) enflasyon ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirmek üzere, düzenli olarak her ayın 8'inde, saat 15.00'te toplanacak. Hazine, maliye politikası ve borçlanma stratejisindeki son gelişmeleri özetleyecek. Faiz kararı, toplantıyı takip eden işgününün sabahı saat 09.00'da ilan edilecek. İki karar alma döneminin arasındaki 1 aylık süreçte, olağanüstü bir gelişme ortaya çıkmadığı takdirde, kısa vadeli faizler sabit tutulacak. Karar ne olursa olsun, 2 gün içinde gerekçe Merkez Bankası'nca açıklanacak.
* DÖVİZ ALIMI BAŞLIYOR: 22 Aralık Çarşamba gününden itibaren ''döviz alım'' ihalelerine yeniden başlanacak. Günlük döviz alım tutarı 15 milyon ABD doları olacak. Sadece ihalede kazanan kuruluşlara, banka ve özel finans kurumlarına, gerçekleşen ortalama fiyat üzerinden 30 milyon dolar opsiyon hakkı tanınacak. Böylece günlük alım tutarı 45 milyon doları bulacak. Türkiye'de iş günü olmasına rağmen, ABD'nin tatil olduğu günlerde ihale düzenlenmeyecek.
* LİKİDİTE SIKINTISI: 2005 yılı ilk çeyreğinde 'eksi likidite' hali ile karşılaşılması öngörülüyor. Para tabanı artışı, Hazine'nin Merkez Bankası'na olan kupon ve ana para itfaları, Hazine hesaplarındaki artış ve Hazine'nin Türk Lirası borçlanarak gerçekleştireceği (dış ve iç borçlanma dahil) net döviz cinsi borç ödemeleri piyasadaki likidite 'azaltıcı' yönde etki edecek.
* BANKALARA UYARI: Bankacılık sisteminde likidite açığının ortaya çıkmasıyla risk yönetimi önem kazanacak. Piyasalarda referans alınan kısa vadeli faizler Merkez Bankası'nın borçlanma değil, borç verme faizi olacak. Yaşanacak olumsuzlukların önüne geçmek için banka faizlerini gözden geçirebilecek.
* IMF İLE STAND BY'IN KATKISI: Merkez Bankası`nın orta vadede hedefinin döviz rezervini artırmak olduğunu yineleyen ancak bu konuda bir seviye veremeyeceklerini belirten Serdengeçti, IMF`ye üç yıllık yeni program çerçevesinde 2005-2007 yıllarında yapılacak borç geri ödemeleri nedeniyle Hazine'nin oluşacak döviz talebinin Merkez Bankası'nın döviz rezervi ihtiyacını zaman içine yaydığını söyledi.