| |
Oduncu Abidin bunlardan akıllı
Septik kafalar çok heyecanlı: AB bizi kazıklıyormuş. AKP iktidarı da buna çanak tutuyormuş. Türkiye'nin ulusal davaları herşeyden daha önemliymiş. Avrupa ile müzakerelerde 'devlet bürokrasisi' devreye girmeliymiş. Halkı eşşek yerine koydun mu, işte böyle saçmalamaya başlarsın. Bir 'Ulusal Dava' tutturmuş gidiyorlar. Yahu, Türkiye'nin Avrupa ölçeğinde çağdaşlaşmasından ve insanımızın müreffeh ve demokratik bir yaşama kavuşturulmasından büyük ulusal davası olabilir mi? Türkiye'nin en büyük ulusal davası, Atatürk'ün ortaya koyduğu muasır medeniyetler seviyesine ulaşılması davasıdır. Hem sonra, o laf ne manaya geliyor? Müzakelere, devlet bürokrasisi de katılsın, lafı nedir? Avrupa zirvelerine mahalle bakkaları mı katıldı şimdiye kadar? Milletin seçip iktidara koyduğu adamları siz bu işlere bakamayacak insanlar olarak mı görmektesiniz? O zaman delikanlı gibi şöyle söyleyin: Hazır müzakereler başlamamışken, yapalım münasip bir darbe, kuralım bir anayasacılar şurası, çekelim değişmez kırmızı çizgileri, sonra da çökelim Avrupa'nın gırtlağına. Olursa böyle olsun değil mi? Bakıyorum da, serbest dolaşım parsasını kafadan kopartamadık diye ağlıyorlar. Gözyaşınız bu kadar çoksa, hala ülkeye hükmeden darbe anayasası için ağlayın, bir halta yarasın bari... Yani ne olacaktı, Başbakan ve ekibi, sırf serbest dolaşım serbestisi tanınmadı diye masaya yumruğu oturtacaktı, müzakereler yine çıkmaz ayın son çarşambasına kalacaktı, yine kendi içimize kapanıp, kalleş Avrupalılar diye kalayı basacaktık, öyle mi? Peki, Türkler şimdiye kadar Avrupa'ya niye gittiler? Avrupa manyağı oldukları için mi yoksa işssizlikten ve sefaletten kurtulmak için mi? Türkiye yarın, şimdikinden çok daha aydınlık, kalkınmış, güçlenmiş ve özgürlükçü hale geldiğinde, millet niye Avrupa'ya akın etsin? O zaman, gelecekte mesele olmaktan çıkacak bir serbest dolaşım hakkı için, şimdiden köprüleri atmanın mantığı olabilir miydi? Bari Kahramanmaraşlı Abidin' e kulak verin. Bakın Avrupa'ya gitmesinden korkulan Türk yurttaşı köylü Abidin ne diyor: Benim ülkem de AB'ye layıktır. Ama kimse korkmasın ben ülkemi terketmeyeceğim. Köyümde çok mutluyum. Bizde hep böyledir. Sıradan yurttaş, Tanzimat aydınından çok daha basiretlidir. Tanzimat aydını, dinamikler ve hızlı değişimler karşısında apışır kalır. İki yıl önceye kadar, Tayyip Erdoğan'a mürteci diyorlardı. Şimdi, Avrupacı, Batı'ya teslimiyetçi diyorlar. Odunculuk yapan Abidin köşe yazsın, bunlardan iyi yazmazsa kalıbımı basarım!
|