TÜSİAD Başkanı Sabancı: 'Büyüme, istihdam dostu büyümeye dönüştürülmediği takdirde, işsizlik daha da yükselir.'.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, ''Türkiye ekonomisinde büyüme, istihdam dostu büyümeye dönüştürülmediği takdirde, işsizliğin düşmesi şöyle dursun, daha da yükselmesi kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir'' dedi.
Sabancı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun da katıldığı, TÜSİAD'ın ''Türkiye'de İşgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve İşsizlik'' raporunun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, TÜSİAD olarak 1 Mayıs 2003 tarihinde, ''Türkiye'de İşgücü Piyasası ve İşsizlik'' raporunu kamuoyuna sunduklarını hatırlattı.
Bu raporda, kadın ve erkek işgücü arzının temel dinamikleri ile işgücü talebinin büyüme ve işgücü maliyetiyle ilişkisi incelenerek işsizliğin son on iki yıldaki evriminin açıklandığını, gelecek sekiz yılda da büyümeye bağlı olarak nasıl bir seyir izleyeceğinin tahmin edilmeye çalışıldığını anlatan Sabancı, ayrıca çok yüksek düzeye tırmanan işsizliği azaltabilmek için izlenmesi gereken daha çok makro nitelikli politikaların üzerinde durulduğunu anlattı.
Ömer Sabancı, bu çalışmanın devamı ve tamamlayıcısı olarak, geçen yıl ''Türkiye'de İşgücü Piyasasının Kurumsal Yapısı ve İşsizlik'' adlı yeni bir araştırma başlattıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Bu araştırmada, işgücü piyasamızın kurumsal yapısının özellikleri, bu özelliklerin ne ölçüde esnek ya da katı bir işgücü piyasası oluşturdukları ve söz konusu özelliklerin yapısal işsizlik olarak tanımlanan olguya ne ölçüde neden olduğu incelenmektedir. Araştırmanın bulgularının, var olan katılıkları gidermeye ve işgücü piyasasının daha etkin çalışmasına hizmet edecek politikaların belirlenmesine katkıda bulunması amaçlanmaktadır.''
1990 ile 2000 arasında tarım dışı toplam işgücü arzının yıllık ortalama artışı yüzde 2.4 olurken, bu artışın 2000-2010 arasında ortalama yüzde 3 civarında olmasının beklendiğine işaret eden Ömer Sabancı, ''Tarım dışı işgücü 17 milyon kadar olduğuna göre, her yıl, 500-550 yeni iş yaratmak gerekecek. Aksi takdirde, işsizliğin daha da artması ve de istihdam oranının düşmesi kaçınılmaz olacaktır'' dedi.
İ''YETERİ KADAR İSTİHDAM YARATMAYAN BİR BÜYÜME YAŞIYORUZ''-
Sabancı, demografik geçiş dönemini yaşayan, aynı zamanda da kalkınma sürecini tamamlamamış Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, büyük miktarlarda iş yaratmanın tek yolunun, yeni üretim kapasiteleri geliştirmekten, kısacası hızlı büyümeden geçtiğini vurguladı.
Bu büyüme oranını uzun dönemde gerçekleştirmek için makroekonomik istikrar gerektiğini, Türkiye'de ekonomik istikrarın hızla iyileştiğini, 2.5 yıldır büyümenin en iyimser beklentilerin dahi üzerinde seyrettiğini, ekonominin ilk dokuz ayda yüzde 9.7 büyüdüğünü anlatan Sabancı, ''Böyle bir büyüme ortamında yüksek istihdam artışları beklenirdi. Oysa istihdam artışları umulanın altında kaldı. Yeteri kadar istihdam yaratmayan bir büyüme yaşıyoruz'' dedi.
Sabancı, Türkiye ekonomisinde büyümenin ''istihdam dostu'' büyümeye dönüştürülmediği takdirde, işsizliğin düşmesi şöyle dursun, daha da yükselmesinin kaçınılmaz olarak gündeme geleceğini, ''İstihdam dostu'' bir büyüme yaratabilmek için de mutlaka işgücü piyasasının istihdam artışını sınırlayan yapısal özelliklerini belirlemek, ardından bu tür engellerin aşılmasına yardımcı olacak ekonomi ve yatırım politikalarını tasarlamak gerektiğini kaydetti.
'İŞGÜCÜ MALİYETLERİ AZALTILMALI'
Sabancı, işgücü maliyetlerinin düşürülmesinin mutlaka kayıtdışılıkla mücadele ile birlikte ele alınması gerektiğini dile getirerek, şöyle dedi:''Kayıtdışılıkla mücadele konusu, dikkatli ve özenli bir strateji gerektiriyor. Kayıtdışılıkla mücadelenin gündeme getirdiği istihdam kayıpları riskini asgariye indirebilmek için mutlaka işgücü maliyetleri azaltılmalı, kayıt altına alma girişimleri eşanlı olarak yapılmalıdır.
Bir diğer kayıtdışılık türü de kimi formal sektöre mensup firmalarda ücretlerin bir bölümünün açıktan ödenmesi yoluyla vergi ve prime tabi ücret miktarının düşük gösterilmesidir. Bu tür yasal olmayan uygulamalar, bir yandan çalışanın sosyal haklarından mahrum edilmesine ve kamu vicdanının zedelenmesine, diğer yandan işletmeler arası haksız rekabete ve son olarak da kamuda gelir kayıplarına neden olması bakımından önemlidir.''
Kayıtdışılıkla mücadelede ilerleme sağlanmasıyla elde edilecek kazanımların, istihdam vergilerinin azalmasından doğacak kamusal gelir kaybını tamamen telafi edemeyebileceğini belirten Sabancı, burada çok önemli bir stratejinin de sosyal güvenlik reformunun gerçekleştirilmesi olduğunu, TÜSİAD olarak, geçen ay emeklilik sistemi reformu raporunu açıkladıklarını, 10 gün kadar önce de konuyla ilgili uluslararası bir seminer düzenlediklerini hatırlattı. Sabancı, ''Bu reform gündemdedir ve işgücü maliyetini hafifletme politikasıyla birlikte ele alınmalıdır'' diye konuştu.