|
|
|
|
|
|
Halk sevdi, sultanlar katletti
İstanbul'un sokak köpeklerinin de bir tarihi olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya sokakların bu mahzun sakinleri için padişahların ne gibi 'iyilik'ler düşündüğünü?.
Toplumumuzda hayvan sevgisi giderek artarken özellikle büyük şehirlerde evinde kedi köpek besleyenlerin sayısı da çoğalıyor. Oysa sokakta yaşayan hayvanlar için yeteri kadar çözüm önerisi yok... İtilip kakılan, eziyet edilen, hatta resmi makamlarca katledilen ya da barınaklarda toplanan sokak köpeklerinin kaderi son yüzyıl boyunca hiç değişmemiş meğerse... "İstanbul Köpeklerinin Makus Talihi" adlı kitabı kaleme alan Ümit Sinan Topçuoğlu, İstanbul'da köpek itlafının ilk kez ne zaman başladığını araştırmış ve ortaya ilginç sonuçlar çıkmış. Osmanlı döneminde halkın sevgisini kazanan sokak köpeklerinin başı padişahlarla derde girmiş ilk kez. 19. yüzyıl sonuna kadar İstanbul'un simgelerinden biri olarak kabul edilen köpeklere, eski İstanbul kartpostallarında sık sık rastladığını söyleyen Topçuoğlu, köpek katliamlarının Batılılaşma hareketleriyle birlikte başladığını belirtiyor: "Ben ilk kaydı Şinasi'nin bir yazısında gördüm. Kendisi gazetelerde ilk köpek düşmanlığını yapan kişidir. Bir yazısında Sultan I. Ahmet zamanında bir vezirin köpekleri katletmek istediğini yazıyor, 'ama' diyor, 'Gericiler, yobazlar bu hayırlı işe mani oldular'. Hayvanları koruyanları yobaz olarak görüyor. Kendisi gitmiş Paris'i görmüş, diyor ki 'Oralarda köpek yok, İstanbul'da niye olsun ki!' O yıllarda halkın köpek sevgisine dair Ahmet Rasim'in yazılarından ipuçları çıkarmış Topçuoğlu: "Evlerin önüne özel kaplar konulur, köpeklere paparalar yapılırmış. Doğuran hayvanın altına samanlar serilirmiş. Sahipsiz köpek yokmuş İstanbul'da. Bütün mahalle sahiplenirmiş köpeği." Köpeklerin özgürlüğünü sona erdiren olay ise Sultan II. Mahmud döneminde gerçekleşmiş. Galata'da bir İngiliz levantenin gece yarısı sokak köpeklerinden kaçarken düşüp ölmesi üzerine İngiliz hükümeti Osmanlı'ya bir ültimatom vermiş. Sultan II. Mahmud da sokak köpeklerinin derhal toplanıp teknelerle Hayırsız Ada'ya bırakılmasını emretmiş. Fakat halk buna izin vermeyip sokaklara dökülünce Yeniçeri Ocağı'nı dağıtan II. Mahmud kararından vazgeçmek zorunda kalmış. Daha sonra bu kez Sultan Abdülaziz, köpekleri Hayırsız Ada'ya göndermiş. O sırada İstanbul'da büyük bir yangın başlayınca halk yine köpeklerin ahı tuttu diyerek ayaklanmış. Tekneler yine Hayırsız Ada'daki köpekleri alıp İstanbul'a getirmiş.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|