|
Orman yaratıklarıyla yan yana yaşayanlar
|
|
"Köy", sinema tarihinin başarılı gerilimlerinden. Aşırı şiddete, kan ve cinayete başvurmadan insanı ürkütebilen nadir filmler arasında en iyi örneklerden biri.
B. N. Shyamalan bu kez turnayı gözünden vuruyor. İlk filmi "Altıncı His"teki şaşırtıcı öyküyü, bence oldukça laçka bir anlatımla biraz ziyan eden, "Unbreakable- Ölümsüz"le onun biraz gerisine düştükten sonra "İşaretler"le karmakarışık ve tümüyle doyurmayan bir film yapan yazar-yönetmen, "Köy"le bugüne dek olan en iyi filmini gerçekleştiriyor. Film, bir büyük ormanın kıyısında yaşamayı seçmiş, büyük kent bir yana civardaki kasabalara gitmeleri bile "yasak" olan bir topluluğun öyküsünü anlatıyor. Aralarında aşk, tutku, kıskançlık, koruma vb. çeşitli ilişkiler olan bu küçük komünün alabildiğine sade ve sakin yaşamına gölge düşüren gizemli bir şeyler vardır. Yanıbaşlarındaki ormanda yaşadığına inanılan ve eskilerin "iyi saatte olsunlar" deyimine benzer biçimde "hakkında konuşmadıklarımız" diye anılan hayalet-yaratıklar... Bu yüzden kalabalık toplantılarında birden üzerlerinden soğuk bir rüzgar eser, uzaktan çığlığı andıran garip sesler duyulur, evlerinin üzerine ürkünç gölgeler vurur. O orman yaratıkları köye girmezler, yeter ki köy halkı da onların mekanı olan ormana dalmasın...
DEHŞETİ EN İYİ VEREN FİLM Sonra garip ve korkunç şeyler olmaya başlar. Hayvanları birer ikişer vahşice öldürülür, geceleri sırtları üşür, fısıltılar iniltilere dönüşür. Acaba yaratıklar bir şeye kızıp saldırıya mı geçmişlerdir? Bunda ikide bir ormana dalan yürekli Lucius'un ya da köyün delisi Noah'ın etkisi mi vardır? Bu yaratıklar gerçek midir, yoksa beyinlerinden gelen hayaletler mi? Ve uzun zamandır ilk kez yakındaki kasabaya gidip can çekişen birini kurtarmak için ilaç almak gerekirse, bunu acaba kim yapacaktır? Shyamalan ilk kez sinemayı bu denli iyi kullanıyor, ilk kez gerilimi birkaç kilit sahneye değil, filmin tümüne yaymayı ve insanı sürekli bir merak içinde bırakmayı başarıyor. Bir komünün içinde yaşanan kollektif bir dehşet duygusunu sinema tarihinde en iyi veren filmlerden biri olmaya aday, "The Village". Film, siyasal okumalara da açık gözüküyor. Bireylerini sürekli bir korku içinde yaşatarak bastıran otorite kavramı, "ulusal birlik" uğruna sürekli düşman hayaletleri yaratan ve bunları eleştirilemez bir disiplin kurma yönünde kullanan baskıcı yönetimlerin simgesi olamaz mı? Elbette bu yalnızca 11 Eylül sonrasının ABD'si olmak zorunda da değil. Yine Eylül'lere bağlı kalırsak, pekala bir başka 11 Eylül sonrasındaki Şili ya da bir 12 Eylül sonrasındaki Türkiye olabilir. Ama bu politik okumalar gerçek olsa da, filmin özü bu değil. "Köy", sinema tarihinin en iyi gerilimlerinden. Aşırı şiddete, kan ve cinayete başvurmadan insanı ürkütebilen nadir filmlerin en iyi örneklerinden biri. Özellikle gerilim sevenler, edebiyatla aynı sonucu olasılıkla vermeyecek bu hikayeyi izledikten sonra, ancak bir şey söyleyebilirler: Yaşasın sinema!...
KÖY (The Village) Yönetim ve senaryo: M. Night Shyamalan Görüntü: Roger Deakins Müzik: James Newton Howard Oyuncular: Joaquin Phoenix, Adrien Brody, Bryce Dallas Howard, William Hurt, Sigourney Weaver, Brendan Gleeson, Celia Weston, Michael Pitt Touchstone Pictures (UIP) yapımı.
|