|
Perdede şölen var
|
|
Gösterime giren üç yeni film de 4 yıldızı hak ediyor.
Köyden film yöneten adam olarak tarihe geçecek Ahmet Uluçay'ın "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" filmi alçakgönüllü görünümü altında önemli bir yapım. İngiliz tarihindeki kraliyet tiyatro ilişkilerini konu alan "Sahne Güzeli" ise Rupert Everett'in nefis performansıyla dikkat çekiyor.
Uzak bir köyde sinema yapmak
Alçakgönüllü görünümü ardında sağlam ve önemli bir film. Ahmet Uluçay da, 'hapishaneden film yöneten adam' olarak sinema tarihine geçen Yılmaz Güney'den sonra, 'köyden film yöneten adam' olarak tarihe geçecek bir diğer Türk sanatçısı.
İşte size bir soru... Eğer bu filmin yönetmeni Ahmet Uluçay'ın Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde doğup büyüdüğünü, 12-13 yaşından beri bilfiil sinemayla uğraştığını, filmi yaptığı Tavşanlı çevresinde yaşamayı sürdürüp, İstanbul'a gelmek için hiç bir arzu duymadığını ve de film ortaya çıktıktan sonra geçirdiği ağır bir hastalıkla hala boğuştuğunu bilseydiniz... Bu filmi daha çok mu sevip bağrınıza basardınız? Yoksa tüm bunları bilmemek, belki filme daha nesnel yaklaşıp daha iyi değerlendirmenizi mi sağlardı? Yanıt: Hiçbiri. Çünkü ben kendi adıma, bu garip ve hazin öyküden çok etkilendim. Kimi sahnelerde fazlasıyla duygulandım, gözlerimden yaşlar geldi. Ama, bu hikayeyi hiç bilmeyen üç ayrı festivalin jürileri de ona ödül vermekte birleştiler: İstanbul'da, San Sebastian'da ve Montpellier'de...
İKİ ALTIN ÇOCUĞUN ÖYKÜSÜ Uluçay'ın filmi, kırsal çevredeki tüm olanaksızlıkların arasından fışkıran bu tutkuyu sanki ilk kez anlatırmışçasına özgün... Tıpkı bataklıkta doğup büyüyen nadide bir çiçek gibi, bu sevgi de adeta kendi kendine varoluyor. Hatta annelerden ilgisiz iş yeri sahiplerine ve öfkesini sonunda bir şekilde filmlerden veya binbir emekle yapılmış uydurma projeksiyon makinalarından çıkaran köyün delisi Ömer'e dek, herkes tarafından köstekleniyor. Ama tutkunun çağlayanı önünde kim durabilmiş ki? Öte yandan, Uluçay'ın filmi bu çerçeveyi de aşıyor. Son derece doğal biçimde oynanmış altın gibi iki köy çocuğunun öyküsü, o dar kırsal çerçeveyi parçalıyor ve büyümenin, ilk kez aşık olmanın, ilk cinsel isteklerin hiç değişmeyen büyük ve heyecanlı öyküsüne dönüşüyor. O kışkırtıcı dul kadın, onun yeni yetme iki güzel kızı, özellikle ilgisiz bakışlarının ardında ateş gibi yanan büyük kız Nihal ve bu beşlinin arasındaki tüm ilişkiler, bir Necati Cumalı romanı okurmuşçasına, adına kırsal kesim dediğimiz çevrenin sakin görünüşü ardındaki saklı erotizmi bir mücevher gibi işliyor. "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak", alçakgönüllü görünümü ardında sağlam ve önemli bir film. Ve Ahmet Uluçay da, belki tıpkı "hapishaneden film yöneten adam" olarak sinema tarihine geçen Yılmaz Güney'den sonra, "köyden film yöneten adam" olarak aynı tarihe geçen bir diğer Türk sanatçısı olacak...
KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK * Yönetim ve senaryo: Ahmet Uluçay Görüntü: İlker Berke Müzik: Kedi Oyuncular: İsmail Hakkı Taslak, Kadir Kaymaz, Gülayşe Erkoç, Boncuk Yılmaz, Hasbiye Günay, İFR yapımı.
|