|
Güllaç her kapıyı açar mı?
|
|
Ramazan bir gelenekler bütünüdür. En azından yaşadığımız topraklarda. Güllaç ise bu ayda ağzımızı tatlandırmanın en güzel yolu.
Bir enerji küpü arkadaşımız var, Dilek Gündoğdu. Geçen sene bir kitap hediye etti. Tam da bu günlerde: Ramazan'ın son çeyreğinde. Ne var ki bayram şu bu derken, o günlerde geç kaldık. Diyemedik. Vakıa şimdi de aradan bir zaman geçti. Ama gün bu gündür. Teşekkür'e günün anlam ve ehemmiyeti tamı tamamına uygundur: Özlem Olgun tarafından editörlüğü yapılmış. Ramazan Kitabı. 375 sahifede bir zamanların dillere destan yazarlarından "kısa yazılar" içeriyor. Yazarlar kimler mi? Yok yok. Şampiyonlar ligi gibi. Sermet Muhtar Alus, İstanbul'da Eski Ramazanlar, Ramazanda Kilerler; Refik Halit Karay, Eski Zamanlarda Ramazan Hazırlığı; Samiha Ayverdi, İbrahim Efendi Konağı'nda Ramazan Hazırlıkları; Midhat Sertoğlu, İftar Sofrası; Yahya Kemal Beyatlı, Atik Valde'den İnen Sokakta; Ref'i Cevat Ulunay, İftariye; Ahmet Rasim, Eski Bir Ramazan Gecesi, Oburlar Oburu Baba Yaver, Hacı Nine ile Teravih; Hüseyin Rahmi Gürpınar, İlk Orucum; Abdülbaki Gölpınarlı, Eski Ramazanlar; Recaizade Mahmut Ekrem, Araba Sevdası'ndan; Halide Edip Adıvar, Mor Salkımlı Ev'den; Yahya Kemal Beyatlı, Kandiller Yanarken. Böyle gidiyor...
Önsözde kitabın editörü, Süheyl Ünver'e atfen bir tarif veriyor: "Ramazan Medeniyeti". Bu gerçekten de "Ramazan Ayı'nı" dini bir çerçevenin dışına da taşıyan, "folklorik bir manzume" olarak, yaşanan her şeyin bir bütün olarak tarifidir. Geçenlerde "Bizden Haberler" dergisinden sordular. Ramazan sizce ne demektir diye? Hiç kuşkusuz Ramazan bir gelenekler bütünüdür. En azından yaşadığımız topraklarda. Osmanlı İmparatorluğu'ndan, hatta daha evveli Anadolu'daki muhtelif antik uygarlıklardan tevarüs ettiğimiz envai çeşit adet, gelenek ve göreneğin bir yüksek kültürle harç olunup tekrar resmolunuşudur. Kültür tarihçilerinin bakışı ile kültürel sürekliliktir. Dört çarpı dört bayrak yarışı gibi. Elden ele, nesilden nesile verilen emanettir. İşin dini vecibe yönü kişinin kendisine ait bir keyfiyet iken, sair yönü hepimizindir. Üstelik de bugün her coğrafyada, herkese lazım olan, hem bilmemiz hem de kullanmamız gereken bir affetme, barışma ve yeniden konuşma kültürü ile.
BAYRAMLA GELEN İYİ NİYET Madem ki Ramazan denilen disiplin sınaması, Şeker Bayramı ile ödüllendirilir. Biz de Ramazan Kitabı'ndan bir armağan sunalım. Diline dokunmaksızın. Kitapta yer alan yazılar arasında daha spesifik olanlar da var. Bu onlardan. Halit Bayrı. Ramazanın alameti farikası gibi bir şöhreti anlatıyor. Onun deyişi ile Ramazanda istihlak edilen gıda maddeleri içinde en çok özelliği olan güllaçtır. "Ramazanın Gülü Güllaçı" 1947 yılında İstanbul Folkloru'nda yayınlanmış. Madem ki ağızlar şenlendi. Haftaya gelecek Şeker Bayramı'nın icabını yineleyelim. Ne demiştik? Günümüzün insanına lazım gelen diye: "Konuşmak, barışmak, affetmek". Bakın emin olun. Dahiyane ve fakat hasmane bir söylemle elinize geçecekten fazlasını, mahir bir ben seni anlıyorum güllacı sağlayacaktır.
|