|
|
|
|
|
|
'Ağır Roman'ı tiyatroda oynamak daha zordu
Yedi yıl önce filmi çekilen 'Ağır Roman' şimdi de tiyatro sahnesinde izleyiciyle buluşuyor. İki haftadır sahnelenen oyunda 'Salih'i Kerem Alışık, 'Tina'yı da Özlem Savaş canlandırıyor. Sinemadaki sahneleri birebir kullanamadıklarını belirten iki oyuncu, sinemanın anlatımı daha rahat diyor: Bir yüz planıyla aşkı anlatabilirsiniz ama tiyatroda bu zor.
Metin Kaçan'ın aynı isimli kitabından önce sinemaya uyarlanan, sonra bale gösterisi yapılan 'Ağır Roman' şimdi de tiyatro sahnesinde izleyiciyle buluşuyor. Aslında düşünülen bir proje olmamasına karşın Sadri Alışık Tiyatrosu'nda sahnelenen 'Ağır Roman'ın tiyatroya uyarlanmasını, başrol oyuncusu Kerem Alışık anlatıyor: "Kitabı okumuş ve filmi izlemiştim. Metin Kaçan zaten benim şiir kitabımın editörlüğünü yapmıştı. Ağır Roman'ı sahneleme fikrini anneme ve tiyatro yönetimine açıkladım. Onlardan da 'olur'u alınca hemen çalışmalara başladık." Oyunda 'Tina'yı canlandıran Özlem Savaş ise şöyle konuşuyor: "Daha önce sahneye bale olarak kondu. Biz de bale yapacaktık ama yapamayacağımız anlayınca tiyatro oyunu yapmaya karar verdik..." Oyuncular, iki haftadır sahnelenen oyuna izleyicinin gösterdiği ilgiden memnun olduklarını söylüyor...
* Oyun iki haftadır sahnede. İzleyicinin ilgisi nasıl? Kerem Alışık: Nazar değmesin ama çok güzel gidiyor. İlginin yanında bir de beğeni var. Oyuna iki gün ara verdik, tiyatroya onlarca telefon geldi. Oyunu sahneye koyana kadar 25 kişilik oyuncu kadrosuyla çok çalıştık. İki ay süren provalar sırasında en zorlandığımız şey kadroyu bir araya getirebilmekti. Çünkü herkesin dizi ve film çalışmaları vardı. Özlem Savaş: Provaları yapabilmek için oyuncu marke eden arkadaşlarımız vardı. Geleni tutup, diğerlerini de toparlamaya çalışırken en büyük yorgunluğu onlar yaşadı.
OYUN SİNEMA TADINDA * 'Ağır Roman'ın sinemada oynanması sizin için dezavantaj mı? K.A.: Sinemanın anlatım bakımında daha rahat ve kolay bir pratiği var. Bazı oyunların tiyatroya uyarlanması çok kolay olmayabiliyor. Ancak tiyatronun da kendine has bir havası var ve izleyenler, oyunda farklı tat bulabiliyor. Ö.S.: Bir de biz oyunu biraz sinema tadında oynuyoruz. Işığı, müziği, dekoru ve efektleriyle sinema tadında...
* Sinema filmindeki sahneler çok çarpıcıydı. O sahneler oyunda var mı? K.A.: Tiyatroda, sinemadaki sahneleri birebir kullanmak kolay değil. Sinemada yüz planıyla Salih'le Tina'nın aşkını anlatabilirsiniz ama tiyatroda zor. Ö.S.: Zaten tiyatroyu da sinemadan ayıran şey bu. Tiyatro, duyguların matematiği demektir. Ses, ışık, attığınız bir adım bile matematikseldir. Duyguları sinemadaki gibi görsel olarak değil ama çok daha vurucu verebilirsiniz.
İNTİHAR SAHNESİ ETKİLİ * Sizi çok etkileyen sahne hangisi? Ö.S.: Salih'le oynadığım bana 'Gitme' dediği bir sahne var; o beni çok etkiliyor. Adam kadına aşık ama parasız, pulsuz. Kadın ise Salih'e aşık ama bir hayat kadını ve çalışmak zorunda. İçi kan ağlayarak gidiyor. K.A.: Beni de intihar ettiğim sahne çok etkiliyor. Bütün bir sokağın sonu. Cıvıl cıvıl klarnetle başlayan bir hayat, ağır bir şekilde sona eriyor.
* Bir beş yıl sonra 'Ağır Roman'da oynamak sizin için ne ifade eder? K. A.: Oyunculuk serüvenimdeki en iyi rollerimden biri olacaktır. Hele, Cezmi Baskın, Meral Oğuz, Nihat Nikerel, Ruhi Sarı, Devrim Saltoğlu gibi isimlerle oynamak beni çok mutlu ediyor.
DİLEK SANCILI HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|