| |
Kezzapçı koca yakalanana kadar yazıp duracağım!..
Eşini kezzapla yıkayan ve hayatını karartan polis memurunu, ele geçirilene ve adaletin karşısına çıkana dek yazacağım. Bıkmadan usanmadan "yakalayın bu adamı" diye çağrıda bulunacağım yetkililere. Çünkü aramızda devletin verdiği silahı belinde elinde gezdiren gaddar, cani ruhlu bir polis memuru dolaşıyor. İşte muhabirimiz Bülent Ergün'ün yaptığı söyleşi sırasında ortaya çıkan polis ve kurbanı olan eşiyle ilgili uzun ve çarpıcı bir aşk-cinnet hikâyesi.
İmam hatipliydi Üsküdar İmam Hatip'ten mezun olduktan sonra ablasının Beşiktaş'ta bulunan bijuteri dükkânında çalışmaya başlayan Zeynep'in yaşamı, bu yılın başında dükkândan cep telefonunu çaldırmasıyla değişti. Şikâyetçi olmak için polise başvuran ve karakoldan Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğü'ne teşhise gönderilen genç kız, burada şubede görevli Bülent Cengiz adlı polis memuru ile karşılaştı. Genç kıza yardımcı olan Cengiz, kısa süre sonra dosyadan telefonlarını aldığı Zeynep'i arayarak, bir kahve içmeye geleceğini söyledi. Aynı gün de dükkânda evlenme teklif etti.
Altıncı ayda evlendi Evlenme düşüncesine o zaman oldukça uzak olduğunu söyleyen genç kız, o günleri şöyle anlatıyor: " Böyle ani bir evlenme teklifi beklemiyordum. Düşünmediğimi söyledim. Aylar boyu ısrarlarını sürdürdü. Buket buket çiçekler yollayıp, mektuplar yazdı. Bir genç kızın kalbini çalabilecek her şeyi yaptı. 3 ay sonra ailemle tanıştırdım. Altıncı ayda nişanlandık ve nişandan 15 gün sonra, 13 Haziran tarihinde evlendik. "
İntihara teşebbüs etti Flört ettikleri dönemde Cengiz'in Şanlıurfa'ya tayini çıkması nedeniyle ayrılığın eşiğine geldiklerini, bu olay yüzünden hap içerek, intihara teşebbüs ettiğini anlatan Zeynep Cengiz, "Aramızda, ufak tefek kıskançlıklar dışında herhangi bir problem yaşanmıyordu. Bana bir tokat atabileceğini, bağırabileceğini bile düşünmüyordum. Nazlı bir insan olduğumu ve el bebek, gül bebek büyütüldüğümü biliyordu. Ancak ne olduysa evlendikten sonra oldu. Nikâhtan bir hafta sonra beni dövmeye başladı. Ailem, 'olur böyle şeyler, düzelir' diyordu. Gaziantep'e gittik. Urfa'ya tayini çıkmasına rağmen rapor alıp, gitmedi. Burada da dayaklar sürdü. Copla dövüp, silahını başıma dayıyordu. Evliliğimizin 3.5 ayı dolmuştu ve ben dayanamayıp, İstanbul'a kaçtım. O da uçağa atlayıp benden önce İstanbul'a gelmiş ve beni otogarda beklemiş. Bunu bildiğim için aktarmalı gittim. Yaklaşık 2 ay yatılı olarak bir çocuğa bakıcılık yaptım. Kendisini affetmem için telefonlar açıp, çiçekler gönderdi ama boşanma davası açtığımı duyunca beni tehdit etmeye başladı " diye konuşuyor.
Bayram arifesinde saldırdı Hayatını yoluna koymaya başlayan genç kadın, bir süre sonra grafikerlik kursuna başladı. Ancak ne olduysa bayram arifesinde oldu. Yeğenini okuldan alıp, bir internet kafeye giden Zeynep, çıkışta bir araba içinde kendisini bekleyen eşinin önce yumruklu saldırısına uğradı. Öfkeli koca, ardından, bir su şişesine koyup yanında getirdiği kezzabı genç kadının başından aşağıya ve vücudunun değişik bölgelerine döktü. Vatandaşlar tarafından olay yerine çağrılan polisler tarafından hastaneye kaldırılan genç kadın, şimdi yanık içindeki yüzüyle hayata sil baştan başlamak için gün sayıyor. Hastane odasında, yaşadıklarına rağmen etrafına gülücükler dağıtmaya devam eden genç kadın, başından bir an olsun ayrılmayan annesi ile ziyaretçilerini kısa sürelerle konuk edebiliyor. Bir gözü az gören ve vücudunun birçok hassas noktası kezzapla yanan genç kadın, başına gelenlere hâlâ inanamıyor.
"Tehditlerini sürdürüyor" Korku içinde yaşayan genç kadın ve ailesi, 1 ay önce polislikten istifa eden ve silahını teslim etmeyen Cengiz'in, tehditlerini sürdürdüğünü söylüyorlar. Anne Tülay Türkmen, kızını bu hale getiren damatlarının bir melek gibi aralarına katıldığını ancak bir şeytan çıktığını söylüyor. Genç kadını bir an olsun yalnız bırakmayan kardeşleri de, polis memurunun yaklaşık 1.5 ay önce ehliyetsiz kullandığı araba ile Ankara yakınlarında yaptığı kazada bir arkadaşının ölümüne neden olduğunu, bir arkadaşını da komaya soktuğunu ve bu olaydan sonra da açığa alındığını anlatıyorlar.
Hep ayakta kalacağım Eski güzel günlerine dönmek isteyen Zeynep ise, "Fare deliğine de kaçsa bir gün bulunacak. Benim çektiğim acıların 2 katını çekecek. Ben yıkılmayacağım. Her zaman ayakta kalacağım " diye konuşuyor. Bu genç kadının böylesi inançlı, dirençli olması erdemli bir şey elbette. Ancak o yaşama sıkı sıkıya sarılıyor diye bizlerin sus pus oturması olmaz elbet. Özellikle de emniyet mensupları kendilerini son derece rahatsız eden bu kişiye karşı çok daha seri ve hassas çalışmalar yapmalı, tez elden yakalamalı bu müstafi polisi.
|