kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Arafat ve Araf

(Roma)
NATO parlamenterler toplantısı için geldiğimiz İtalya'dan Arafat'ın hayat sahnesinden çekilmesiyle ortaya çıkabilecek gelişmelere göz atmak, Ortadoğu, barış, dünya sisteminin güvenlik, siyaset, diplomasi ve tarih kavramlarının içinde hızlandırılmış ve sarsıcı bir gezi yapmaya zorluyor beynimizi.
Filistin lideri Arafat'ın ölümü, kuşkusuz bir liderin hayat sahnesinden çekilmesinden çok öte şeyler ifade ediyor.
Arafat'ın en önemli özelliklerinden biri, bir ulusu ulus yapan "toplumsal yapıştırıcı" olmasıdır.
Siyaset sahnesine çıktığından beri, bir halk olduğunu, bir ulus olduğunu tarihin koridorları içinde kaybetmiş bir halkı, "mücadele çimentosu" ile birbirine bağlamıştır.
Bugüne değin ne kadar tartışmalı bir kişilik olursa olsun, Arafat Filistin halkının geçen yüzyılda yeniden hayat ve tarih sahnesine çıkışının tetikleyicisidir.
Arafat gibi çok az lider bir mücadeleden bir halk oluşturmayı başarmıştır. Dikkat ediniz, bir mücadeleden devlet kurmayı başarmış çok lider vardır ama mücadelesiyle, bilincini kaybetmiş bir halkı yeniden ulus haline getirmiş çok az tarihsel dinamik vardır.
Arafat'ın hayat sahnesinden çekilmesiyle Filistin mücadelesi yeni bir mecraya gireceği gibi, dünya da farklı dinamiklerle tanışacaktır.
İsrail'in olumsuzlayıcı pozisyonuna rağmen, Arafat belli limitleri temsil eden bir tarihsel aktördü. İsrail'in Arafat'ı Ramallah'ta mahkum olarak tutması, esasında bölge dinamiklerinin limitlerinin zedelenmesi anlamına geldi. Bundan sonrasında Filistin'deki siyaset ve eylem dinamiğinin nasıl şekilleneceği dünyanın önündeki en büyük muammadır.

***

Kesin olan şudur: Epey zamandır rayından çıkma belirtileri gösteren dünya sisteminin, medeniyetlerin ve halkların rızasını alacak şekilde yeniden yola girmesinin tek imkanı, Filistin sorununun adil çözümüne bağlıdır.
Filistin sorunu şimdiki haliyle kaldığı sürece, dünya sisteminde "meşruiyet" ve
"şiddet politikaları" ikileminde "Araf"da kalacaktır.

***

Kuşkusuz Arafat'ın ölümü Filistin halkı ve İslam dünyası için olduğu kadar dünyanın pek çok yerindeki, yüreği daha iyi bir dünya için atanlar açısından da derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. Üzerine yapıştırılan bütün sıfatlara rağmen Arafat, bir halkı tarihin koridorlarında kaybolmaktan ve güç dengelerinin içinde yok olmaktan kurtaran büyük bir liderdir. Bu nedenle de kimilerince barışın önünde bir engel olarak görülmesine rağmen, esasında, bir gün ortaya çıkabilecek bir barışı kalıcı kılabilecek derinliği temsil eden en büyük güçtü.
Bugün onun için yarıya inen bayraklar, devleti olmayan bir devlet başkanının ya da devlet başkanlığından öte büyük bir tarihsel figürün halkına önderliğinin "selamlanmasıdır."
Bundan sonrasında ise, Arafat'ın ölümü ile derinleşen "Araf"tan nasıl çıkılacağı gündeme gelecektir.
Bu, Filistin halkının meşru taleplerinin görmezlikten gelinmesine dayanan bir gidişata göz yumulması şeklinde olursa, dünya tüm dengelerinden boşanacaktır.
Bundan sonrası, Filistin halkı için haklı, meşru ve kalıcı bir barışın kapılarını açarsa, dünyanın geleceği için daha umutlu olmak mümkündür.
Geçen yüzyıla damgasını vurmuş bir liderin hayatı ve bu yüzyılın tamamına damgasını vuracak gelişmelere göz kırpan cenazesi, siyasetin ve tarihin en önemli çizgilerinden biri olarak anılacaktır...
"Direniş sembolü" Arafat'ı ebediyete uğurlarken, Filistinli çocukların hayatlarına ve umutlarına daha çok sahip çıkmanın büyük bir insanlık borcu olduğu daha derin bir sorumlulukla hatırlanmalıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Felluce, ABD ve Avrupa   / 10-11-2004
 Bütünsellik, farklılık ve azınlık   / 08-11-2004
 Siyasal nâzımlık, güç ve rıza   / 05-11-2004
 Medeniyetçilik ve bağnazlık   / 03-11-2004
 Bayramın özü..   / 29-10-2004
 Demokratik refah stratejisi   / 27-10-2004
 Demokratikleşme şiddetin barınağı değildir   / 25-10-2004
 Türkiyesizliğin aynasında Avrupa   / 22-10-2004
 Küresel kardeşlik   / 20-10-2004
 Herkes olmadan hiç kimse yok   / 18-10-2004
ERDAL ŞAFAK
Son efsaneye veda
"Kudüs'ün çocukları! Buraya bir elimde...
ÖMER ÇELİK
Arafat ve Araf
(Roma)
NATO parlamenterler toplantısı...
ÖMER LÜTFİ METE
Sömürge ruhlu kahramanlar
10 Kasım'larda veya...
UMUR TALU
Dün, matbuat...
Ramazan, derken bayram... İlle tamamen...
MUHARREM SARIKAYA
Karizmatik liderlerin vedası
İslam Konferansı Örgütü...
Direnişin sembolüydü
40 yıldır mücadelenin sembolü olan Arafat, gençliğinden ölümüne kadar...
Güle Güle Arafat
29 Ekim'den beri Paris'te tedavi gördüğü hastanede dün sabaha karşı...
İstanbul bizden daha çirkef
İstanbul bizden daha çirkef
Seyircimiz, İstanbul seyircisinden çok farklı değil. Ama İstanbul'da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.