|
|
|
|
|
|
Onlar kardeşlerinin küçük anneleri
Kucaklarında kendilerinden küçük kardeşlerini taşıyan 10-12 yaşındaki kızlar adeta 'ikinci anne' rolü üstlenmiş. Erken yaşta aldıkları bu ağır sorumluluk onların okul hayatından mahrum kalmasına neden oluyor.
Bugüne kadar yoksulluğu, terör olayları ve canavarıyla sık sık haber konusu olan Van şimdi "Küçük anneler"iyle gündemde. Kendileri daha birer çocuk olan 10-12 yaşındaki bu kızlar, kardeşlerine bakmakla yükümlüler. Bu yüzden onlara okul yolu kapalı. Kardeşleri için 'ikinci birer anne' görevi verilen bu küçük anneler ne okuma yazma biliyor ne de bugüne kadar okul sıralarına oturabilmişler. Küçücük halleriyle böyle ağır bir sorumluluğun altında ezilen kızlar; Danone, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile yürütülen "Gülen Gelecek Ana Sınıfları" projesi kapsamında açılan ana sınıfının temsili töreninde dikkat çekti. Van'ın Bostaniçi beldesindeki Mustafa Necati İlköğretim Okulu Ana Sınıfı'nın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in katıldığı törenle yapılan açılışında alandaki kalabalıkta kucaklarında bir yaşını doldurmayan bebekler taşıyan küçük kızlar görülüyordu. O kızlardan biri 11 yaşındaki Sevar... Bir an bile kucağından kardeşini indirmeden töreni kenardan izleyen Sevar sadece izleyici olarak bulunuyordu okulda. Çünkü görevi diğer yaşıtlarının aksine derslerine çalışmak değil, kardeşi Hakim'e kendi deyimiyle 'annelik yapmak'tı. Yedi kardeş olduklarını anlatan Sevar, erkek kardeşlerinin okula gitmesine rağmen kendisinin neden okuyamadığını anlatıyor... "Annem okula göndermiyor. Bana 'evde oturacaksın ve kardeşine bakacaksın' diyor. Bütün gün Hakim'le ben ilgileniyorum, annem de halı dokuyor. Ondan önce de diğer kardeşlerime bakıyordum. Hakim'in de karnını doyurup, altını değiştiriyorum, gezdiriyorum. Bana da 'anne' diyor. Benimle annemden daha çok birlikte oluyor. Burada kızların işi okula gitmek değil kardeşlerine bakmaktır." Okula hiç gitmediğini, okuma yazma bilmediğini ve rakamları hiç tanımadığını anlatan Sevar'ın hayali formalarını çok beğendiği arkadaşlarıyla birlikte aynı sıraları paylaşabilmek. Okuma-yazmayı öğrenmeyi çok istediğini söyleyen Sevar, bir yandan da "Okula kızlar değil erkekler gidiyor" sözleri ile hayalinin gerçekleşmesinin ne kadar zor olduğunu da dile getiriyor. Kalabalık arasındaki 'küçük annelerden' bir diğeri 10 yaşındaki Hanife. Kardeşi İbrahim'i yanından ayırmıyor, dikkati hep onun üzerinde. Görevi Sevar ve arkadaşları gibi küçük kardeşlere annelik yapmak. Hanife de bugüne kadar hiç okula gitmemiş. Kardeşi İbrahim'e bakmaktan arta kalan zamanında ise halı dokuduğunu anlatıyor. 8 kardeş olduklarını söyleyen Hanife erkeklerin okula gittiğini, kızların ise kendilerinden küçük kardeşlerine baktıklarını söylüyor: "Annelerimiz bize bebeklere bakalım diye okula yollamıyor."
ŞANSLI OLANLAR 950 öğrencinin öğrenim gördüğü ve Van'ın varoşlarından birisi olan Bostaniçi beldesindeki Mustafa Necati İlköğretim Okulu ana sınıfında ikili öğretimle 43 öğrenci öğrenim görüyor. 5 ile 6 yaşlarındaki çocukların devam ettiği ana sınıfının öğretmenlerinden Osman Akyürek beldede yaşayan ailelerin en az 5 çocukları olduğunu belirtiyor. Ailelerin ana sınıfına çocuklarını bilinçli olarak değil "Biri başımızdan yarım gün gitsin" diyerek yolladıklarını anlatan Akyürek, şunları söylüyor: "Çocuklar ilk oyuncağı burada gördüler. Hiçbirinin evinde oyuncak yok. Sokakta büyüyorlar. Aileleri, çocuklarını ana sınıfına yollamaları için ikna etmekte çok zorlanıyoruz. Para vermeyeceklerine ikna olduktan sonra çocuklardan birini yollamayı kabul ediyorlar. Evdeki kızlardan birini zaten küçük kardeşlerine bakmakla görevlendiriyorlar." Ana sınıfının yaşları 5 ile 6 arasında değişen küçük öğrencileri ise ilk kez değişik oyuncakları bir arada görmenin şaşkınlığını yaşıyor. Hepsini en çok etkileyen ise oyun hamurları. Ellerinden bir an bile bırakmadıkları hamuru sokakta oynadıkları çamura benzediği ama 'pis' olmadığı için sevdiklerini söylüyorlar. Nahide evinde hiç oyuncak olmadığını, bu yüzden de içi çeşitli oyuncaklarla dolu ana sınıfına gelmeyi çok sevdiğini söylüyor.
SEVAR'IN görevi yaşıtlarınınki gibi derslerine çalışmak, okula gitmek değil küçük kardeşi Hakim'e kendi deyimiyle hem ablalık hem annelik yapmak
Pervin Kaplan
|
|
|
|
|
|
|
|
|