|
|
Ölmeden önce mutlaka Ateş Hattı'na katılın
Konumuz zina. Örneğin geneleve giden erkekler suçlu sayılacak mı? İmam nikahıyla evli olanların durumu ne olacak? Devlet yatak odamıza bile girecekse, bundan sonraki adımı neresi olacak?
Adamda şeytan tüyü var. Nasıl güzel konuşuyor, nasıl güzel ikna ediyor anlatamam. Geçtiğimiz çarşamba telefonda bir ses "Nasılsın?" Başladım anlatmaya. "İyiyim, iyiyim ama bir koşuşturma içindeyim sormayın. Pazartesi sohbeti için birilerini bulmaya çalışıyorum. Daha doğrusu buldum da işin ikna kısmı zor." "Ben Pazar günü için konuklarımı buldum bile" dedi karşıdaki ses. "Bir tanesi sensin." Ne, ben mi? Reha Muhtar mı? Ateş Hattı mı? Yok canım, almayayım. Korkarım ben öyle işlerden. Nazikçe geri çevirmeye çalıştım. İmkanı yok. Sonra birden aklıma geldi, diğer konuk kim? Reha Muhtar gülerek cevap verdi "Zekeriya Beyaz Hoca, şu zina tartışmasını yapacağız beraber, oyunbozanlık etme." Ben diyorum size "Adamda şeytan tüyü var" diye. En son koz olarak "İyi de nereden biliyorsunuz benim zina suç olmasın diyeceğimi?" diye bir cümle de sarf ettim ama yutturamadım. Ee yılların Reha Muhtar'ı... Perşembe sabahı saat altı civarı kalktım. Zina konusuyla ilgili internetteki birçok makaleyi okudum. Zekeriya Beyaz Hoca'nın zina hakkında verdiği demeçleri ve yazdığı yazıları buldum. Kısacası dersime iyi çalıştım. Ama nasıl huzursuzum, nasıl tedirginim anlatamam. Röportaj saatine kadar hop oturdum hop kalktım. Bir tarafımda "Acı var mı acı" Reha Muhtar'ı, öteki yanımda Hulki Cevizoğlu'nun kadrolu konuğu Zekeriya Beyaz Hoca.... Size oradan kolay gözüküyor değil mi? Gözükmesin.
Şimdi, sırayla neler olduğuna gelelim 1. Ben bir süre bekledim. 2. Zekeriya Beyaz Hoca geldi, tanıştık. 3. Reha Muhtar geldi. 4. Hoca Abdülhamid'ten bu yana bütün anayasaları ve medeni kanunları beraberinde getirmişti. Açıp bana örnekler sunmaya başladı. "Hayır bu yanlış" da diyemiyorsunuz çünkü yazılar Arapça. 5. Reha Muhtar, diyorum size boşu boşuna Reha Muhtar olmamış. Dönüp bana "Balçiçek ne diyorsun, karşında hocam, elinde bunca kaynak, taa Abdülhamid'ten bu yana..." diye sordu. 6. "Ne diyeyim?" dedim. "Şu an benim bittiğim andır, bilemiyorum. İzin verirseniz ben çekileyim, siz baş başa kalın." 7. Kabul edilmedi. 8. Reha Muhtar sorulara başladı. 9. Hoca o sorularla hiç ilgili olmayan açıklamalara girişti. Ama ne girişmek... Sanırsınız konuşurken nefes almıyor. 10. Hoca 15 dakikanın sonunda ara verdi, nefes aldı ve dedi ki "Siz beni kötü yakaladınız, ben bu konu için yeterince hazırlanamadım." 11. Reha Muhtar "Hocam siz hiç çapkınlık yaptınız mı?" diye sordu. 12. Ben mi? Dalmış gitmişim. İnşallah orada olduğumu fark etmezler diye düşünürken yanıldığımı anladım. 13. Abartmıyorum, Reha Muhtar'ın bana sorusundan üç dakika sonra Ateş Hattı'nın kaplanı kesilmiştim. Nasıl hızlı konuşuyorum, nasıl hızlı anlatıyorum. Tek amacım hocanın sözümü kesmemesi. Kesti mi bittim. Ama merak etmeyin, bir süre ben de konuşabildim.
Şaka bir yana, geçirdiğim en ilginç gündü. Neler mi konuştuk? Neler konuşmadık ki? Geneleve giden erkekler zina suçu işliyor sayılır mı? İmam nikahlılar ne olacak? Devletin yatak odamıza kadar girmesine ne diyoruz? Bir eksiğimiz seks hayatımızdı, o da mı kamusal alan oldu? (Cevapları yarın) Zekeriya Beyaz Hoca ne döktürdü ama... Ara sıra sesler yükseldi, tartışmalar bile yaşadık. İlk başlarda çekiniyordum, değil sesimi yükseltmek sözünü bile kesemiyordum. Sonra gördüm ki hoca bu işin profesyoneli. Hangi lafının ne gibi bir etki bırakacağını bile biliyor. Gözüme baka baka beni delirtecek "Yok yani bu da olmaz ki!" dedirtecek bir fikri söylüyor, sonra da müstehzi bir ifadeyle beni süzüyor. Reha Muhtar'a gelince. İddia ediyorum, onun sorduklarını dünyanın en iyi röportajcıları soramaz. Konu nerelere gitti bir bilseniz... Geçenlerde gazetelerde en heyecan verici aktiviteler sıralanmıştı. Birincisi yunuslarla yüzmekti. Benim ölmeden önce yapılması gerekenler listemde de bu başı çekiyordu (geçen yıla kadar fırsatım olmamıştı. Yunuslarla ancak tanıştık). Hala da birinciliği yunuslara veriyorum kendi adıma. (Emre Aköz duymasın.) İkinciye gelince, "Ateş Hattı'na katılmak" derim. Herkes ölmeden önce bir defa Ateş Hattı'na, o ya da bu şekilde katılmalı. İnanın bana.
|