IMF, kamu bankaları için özel bir plan istedi. Ortak Yönetim Kurulu da özel sektör bankalarının gerisine düşmeyeceklerine dair söz verdi.
2005 Yılı Bütçesi'nin TBMM'ye sunulmasının ardından gözler yeniden IMF'nin temaslarına çevrildi. IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam'ın sessiz sürdürdüğü çalışmalarda, kamu bankaları, sosyal güvenlik reformu ve kayıtdışı ekonomiye yönelik önlemler ön plana çıkıyor. Hemen söyleyelim, sosyal güvenlik kuruluşlarını kara delik olmaktan kurtaracak yasal hazırlıklar IMF'yi yeterince tatmin etmedi. IMF'nin, özellikle emeklilik yaşının yükseltilmesi üzerinde durduğu anlaşılıyor. Kamu bankalarına gelince... IMF, Halkbank'ın Ziraat Bankası ile birleştirilmesi gibi bir seçenek üzerinde durmuyor. Ziraat Bankası çapında bir organizasyonun bugünden yarına özelleştirilemeyeceğini iyi biliyor. Bu nedenle kamu bankaları için yeni kriterler geliştiriliyor. Buna göre, "kamu bankalarının kârlılığı, şube başına verimliliği, mevduatın krediye dönüşme oranı, devlet iç borçlanma senedi hacmi" özel sektör bankalarının gerisine düşmeyecek. Kamu bankaları ortak yönetim kurulu, bu sözü IMF'ye verdi. Tabii bu özgüvenin gerisinde, kayda değer bir gelişme yatıyor. Geçmiş yıl zararlarının telafisi için özel tertip tahvil alan, Hazine kağıdı gelirleri sayesinde kâr ettiği savunulan Ziraat Bankası, kritik eşiği aştı. Bugün itibariyle Ziraat Bankası'nın faiz dışı gelirleri, tüm giderlerini karşılayacak düzeye ulaştı. IMF'nin özel ilgi gösterdiği Vakıfbank'ta da hummalı bir faaliyet gözleniyor. Vakıfbank yönetimi banka mensupları sandığının hisselerini halka açmayı düşünüyor.