|
|
|
|
|
|
Türkçe bilmediği için adım 'Ayşe' dedi
Alay edilince hırslanıp Öğretmen oldu. Şimdi kendi gibi çocuklara ışık tutuyor.
Okula başladığında Türkçe bile konuşamıyordu. Şimdi mezun olduğu okulda müdür yardımcısı olan Abdurrahman İbrahimoğlu, hayatını kendisiyle aynı kaderi paylaşan öğrencilerin eğitimine adadı. Okula başladığında Türkçe konuşmayı bilmiyordu ama azmetti öğretmen oldu. Şimdi mezun olduğu ilkokulun müdür yardımcısı ve hayatını kendisiyle aynı kaderi paylaşan öğrencilerin eğitimine adadı. Okula 8 yaşındayken okul açıldıktan iki hafta sonra kaydettirilen küçük Abdurrahman'ı okulun müdür yardımcısı teneffüs sırasında elinden tutup sınıfa görürdü. Geç başladığı için sınıftakilerden daha büyük ve yeni olması, öğretmenin dikkatini çekti. Yanına gelen öğretmen, "Adın nedir?" diye sorunca önce şaşırdı. Aklına babası onu okula getirirken (Öğretmen sana 'İsmin ne?) diye sorarsa, Abdurrahman dersin" dediği geldi. Ama öğretmen ona 'İsmin nedir' değil, 'Adın nedir' diye sormuştu. Baba kelimesi Türkçe'de de, Kürtçe'de de aynı olduğu için anlamını biliyordu. Bunun üzerine öğretmenin babasının değil annesinin ismini sorduğunu düşündü. Ayağa kalktı ve "Ayşe" dedi. Bunun üzerine bütün sınıf gülmeye başladı. Abdurrahman hem utandı, hem kızdı. Durumu anlayan öğretmeni Nigar Aydın, Abdurrahman'ın yanına yaklaştı ve onu öptü. Gözlerinden boşalan yaşları sildi ve sakinleştirdi. Öğretmenine sevgiyle, saygıyla bağlanan küçük Abdurrahman, onun gösterdiği yolda ilerledi, çok çalıştı ve öğretmen oldu. Ama mücadelesine ara vermedi.
7 YIL BİRİNCİ SINIF OKUTTU İlk ve orta öğretimini Hakkari'de tamamlayahn Abdurrahman İbrahimoğlu, ara vermeden Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesine girmeyi başardı. Okulu bitirince Şanlıurfa'ya atandı. Burada görev yaptığı dört yıl boyunca hep birinci sınıfları okuttu. Öğretmenliğinin beşinciyılında ise bu yıl müdür yardımcısı olarak kendi memleketine hem de okuduğu İlkokula tayini çıktı. Bu arada iki yıl boyunca üzerinde çalıştığı bir kitabını 2002 yılında bitirerek kendi birikimiyle 2 bin adet bastırdı. Türkiye'nin dil konusunda sorun yaşanabileceğini düşündüğü bütün illerine ve çoğunlukla istek üzerine gönderdi. Kitabın adı ise 'İlk Okuma ve Yazma Öğretimi'ydi. Öretmenin kitap yazma amacı ise, ulaşamadığı ve kendisi gibi dil problemi yaşayan diğer miniklerin böyle bir sorun yaşamamasıydı. Yaşadığı acı tecrübeyle kendisini birinci sınıflara adayan öğretmen, 7 yıllık birinci sınıf tecrübesini taradığı bir çok kaynakla meslektaşlarına iletmek üzere kitap yazdı.
İKİNCİ KİTABINI YAZIYOR Abdurrahman öğretmenin şimdiki uğraşı ise 'Türkçe öğretimi' üzerine. Birinciyi tamamlayacak bu kitabın amacı ise öğretmenlere okuma yazma öğretiminin sonrasını anlatmak. Abdurrahman İbrahimoğlu, bu kitabı yazma nedenini ise şöyle açıklıyor: 'Okuma yazma öğretimi sadece nesnelerden ses çıkarma işidir. Türkçe öğretimi ise bir dil öğretimidir. Ben Türkçe'ye 5. sınıfta vakıf olduğum için olayı çok daha iyi anlıyorum. Hakkari her yıl ÖSS'de Türkiye sonuncusu oluyor. Öğrencilerimiz ne kadar çalışırsa çalışsın Türkçe'ye yeterince hakim olamamanın eksikliğini atamıyor." Öğrencilerinin sıkıntılarına da çözüm bulmaya çalışan ve "Hep bir şeyler eksik kalıyor" diyen İbrahimoğlu, öğrencileri için isteklerini şöyle sıralıyor: "Hakkari genelinde on binlerce öğrenci var. Özellikle sınavlara hazırlık kitaplarına ihtiyacımız var. Lütfen elinde bize gönderebileceği bir tek kitap olan herkes sesimiz duysun. Okullarımızın birçoğunda bilgisayar sıkıntıları var."
Ercan DEMİRCİ - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|