|
|
|
|
|
|
AB'ye "Türk lokumu"üyelik
Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi almasını etkileyecek 3 rapordan biri olan Etki Raporu'nun içeriği belli oldu: Türkiye'nin üyeliği AB ekonomisine fayda sağlayacak. İki tarafa önemli fırsat sunacak. Türkiye, stratejik önemde bir ülke.
İlerleme Raporu'nun olumlu yönde olacağı sinyalini Başbakan Erdoğan'ın Belçika ziyaretinde birinci ağızlardan duyduk. Türkiye'nin tarihi Avrupa Birliği yolunda İlerleme Raporu kadar büyük önem taşıyan bir başka raporun da olumlu dilde yazılacağı öğrenildi. 6 Ekim'de açıklanacak İlerleme Raporu'yla aynı anda sunulacak Etki Raporu, "Türkiye'nin AB üyeliğinin her iki tarafa da ekonomik ve siyasi yönden olumlu etki yapacağı" ifadelerine yer verecek. Günter Verheugen'in başında olduğu AB Komisyonu Genişleme Dairesi'nin kaleme aldığı Etki Raporu'nuda Türkiye'nin nüfus, coğrafi ve ekonomik açıdan AB üyeliği etkileri anlatılıyor. İlerleme Raporu Türkiye'nin AB uyumu konusunda attığı adımlara, Stratejik Rapor ise AB'ye tam üye olmasının stratejik açıdan önemine yer verecek.
DİNAMİZM KATAR Türkiye'nin katılımının AB üyesi ülkelerin ekonomilerine az da olsa katkı sağlayacağı, diğer taraftan Türkiye'nin üyelikten önemli yarar elde edeceği ifade edilecek. "Eğer iyi yönetilirse, bu katılım her iki taraf için de önemli fırsatlar yaratabilir" denilen raporda, "Türkiye'nin genç nüfus ve tüketici kitlesinin yoğunluğunun AB ekonomisine olumlu katkı ve dinamizm katacağı" görüşüne yer verilecek. Etki Raporu'nda, "Akdeniz, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'ya yakınlığı nedeniyle Türkiye'nin stratejik öneme sahip olduğu"na dikkat çekilecek. Raporda, "Irak ve İran gibi enerji devleriyle sınırı olan Türkiye'nin üye olmasıyla AB'nin enerji kaynaklarına ulaşımında daha avantajlı bir duruma geleceği" belirtilecek. Türkiye'nin hızlı reform süreci yaşadığı ve bunun devam etmesinin herkesin yararına olduğu vurgulanan Etki Raporu'nda "Türkiye, çoğunluğu Müslüman olan nüfusu ve özgürlük, demokrasi, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü gibi temel ilkelere bağlılığıyla önemli bir model olacaktır" görüşüne yer verilecek. AB ülkelerinde halihazırda 3 milyon Türk'ün yaşadığı hatırlatılarak "Türkiye'nin katılımının ardından gerçekleşebilecek yeni bir göçün, AB'nin istihdam piyasasında yaratacağı ciddi sorunlara karşı koruyucu şartlar düşünülebileceği" de yer alacak.
2013 SONRASI Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye maliyetinin 2025 yılından itibaren yılda 16-28 milyar euro civarında olacağı, bunun da AB'nin gayri safi milli hasılanın binde biri ile binde 1.7'si arasında olacağı ifade edilecek. Ancak rapor, bu rakamın varsayım olduğunu ve "hem AB politikaları, hem de Türkiye ekonomisinin gelişimine bağlı olarak değişebileceğini" vurgulayacak. Ayrıca "müzakerelerin AB'nin yeni bütçesinin yürürlüğe gireceği 2013 yılından sonra da devam ediyor olabileceği" ifade edilecek.
FİKRET AYDEMİR BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|