|
|
|
|
Alkım, her yerde olacak
Bir milyonluk satış rakamıyla kitap dünyasında yargıları alt üst ettiler. Alkım Yayınevi'nin sahipleri Arslan kardeşler şimdi yeni projelerin peşinde.
Ahmet Altan'ın "İçimizde Bir Yer" adlı kitabı 1 milyon baskıya ulaştığında kitap dünyasında da pek çok yargı paramparça oldu. Alkım Yayınevi'nin başında ikinci kuşak olarak bulunan Başar Arslan ve Savaş Arslan milyonluk tirajın girişimcileri olarak benzeri projelerin süreceğini söylüyorlar. Kuruluşu 30 yıla yaklaşan ve 1986'dan bu yana da yayınevi olan Alkım, 2003'ün ekim ayında kültür yayıncılığına başladı. Ankara'da başladıkları yayınevi uğraşını 1989'da İstanbul Kadıköy'e ertesi yıl da Beşiktaş'a taşıyan Arslan kardeşler, hedeflerinin okuyucunun kitaplar en rahat buluşabileceği ortamlar yaratmak olduğunu söylüyor. Üniversitelerin olduğu büyük kentlere yeni kitabevleri açacaklarını ve Türk klasiklerini de çok sayıda basarak okurla daha rahat buluşturacaklarını duyuruyorlar.
* Bir milyonluk satışı bekliyor muydunuz, endişeleriniz var mıydı? Başar Arslan: 250 binin çok kısa zamanda tükeneceğini biliyorduk. Zaten basıldığı gün tükendi. İkinci baskıyı 300 bin yaptık. 450 binlik üçüncü baskı ile bir milyonu tamamladık. Avrupa'nın en çok satan kitabı oldu. Düşüncemiz "iyi bir yazarın, ucuza basılan iyi bir kitabının, Türkiye'nin dört bir yanına yapılan dağıtımla bu rakama ulaşacağı" idi ve doğru çıktı.
* Kitaplarınızın satış yerleri nedeniyle kimi zaman eleştirilerle karşılaştınız... B.A.: "Kitabın kitabevinde satılmasını, okuyucusuyla buluşmasını en çok isteyen kim" deseniz biz çıkarız. Ama Türkiye gerçeği şudur ki küçük yerlerde her şey bakkallardan geçer . Bu okura kitap ulaştırıyorsunuz, okur mutlu. Yazar da, yayıncı da mutlu. Mutlu olmayan kısmı anlamış değiliz.
* Bu projeyi hayata geçirirken örnek aldığınız bir oluşum oldu mu? B.A.: Dünyada durum farklı. Biz "Yayıncılık dünyasının buzkıran gemisi olduk" dedik, bu yolu açtık. Açarken de önümüzde bakabileceğimiz kimse yoktu. Ama arkamızdan bunu devam ettirecek yayınevlerinin olacağını biliyorduk ve oldu da. Bundan sonra kitaplar daha büyük tirajlarla çıkacak.
* Yazar Ahmet Altan biraz daha geri planda kaldı. Bu işi projelendirenler olarak öne çıkan siz oldunuz... B.A.: Ahmet Bey bize iyi bir kitap verdi. Ondan sonrası bize ait olduğu için gerisini bize bıraktı. "Yazarın ön plana çıkması doğru mu, değil mi" diye farklı tartışmalar olmuştu daha önce. Biz burada şunu gösterdik. Yazar ön plana çıkmadan da iyi bir kitap, iyi fiyatla çok okurla buluşabiliyor. Büyük bir rekor kırılıyor.
* Altan'ın yeni kitabı için de bu projeyi yürüteceğinizi söylemiştiniz. Bir tarih var mı? B.A.: Yeni kitap roman olduğu için tam tarih veremiyorum. Yine büyük bir tiraj, uygun fiyat ve iyi bir dağıtımla okurla buluşturacağız.
* Farklı yazarlarla da projeyi sürdürecek misiniz? B.A: Sürdüreceğiz. Önümüzdeki ay bu tarzda başka kitapları da okurla buluşturacağız. Türk klasiklerini de bu yöntemle basmayı ve okura ulaştırmayı amaçlıyoruz.
* İsim vermeniz mümkün mü? B.A.: Tam netleşmedi ama yakın zamanda çıkacak kitaplarımız var. Buradaki isteğimiz iyi yazarlar.
* Kitabevinizi büyütmeyi düşünüyor musunuz? B.A.: Anadolu'daki büyük kentlerde, üniversitesi olan yerlerde kitabevi açmak istiyoruz. Bazı gezilerimiz araştırmalarımız oldu. Yakın zamanda açacağımız şubeler olacak. Okur olduğunu gördük. Anadolu'dan gelenler kitap bulamadığı için buradan yüklü miktarda kitap alıp şehirlerine gidiyorlar. Biz olabildiği kadar ayağına götürmeye çalışacağız.
* Hangi iller bunlar? B.A.: Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Samsun.. Üniversitesi olan büyük illeri düşünüyoruz.Yakın zamanda bunu hayata geçireceğiz. İnsanlar okumak istiyor ama okur kitap bulamıyor. Savaş Arslan: Ortalama kitap tirajının 2 bin olduğunu düşünürseniz biz bir milyon basarak 500 tane basılan kitabı, tek kerede bastık. Bu ne demek? Kapak, dizgi ve editöryal işlemlerin hepsini 500 kez tekrar edeceksiniz demek. İyi bir yayınevinin yıllık basacağı kitap miktarı 100 adet. Onun beş yıllık üretimini bir kitapta yapıyorsunuz ve iki üç ay gibi kısa bir sürede. Maliyet çok enteresan şekilde düşüyor.
* Az basmak güvensizlik işareti mi? "Acaba okunur mu" endişesi mi? B.A.: "Bu nasıl olsa okunur" dediğimiz kitaplara da bu uygulama yapılıyor. Yayıncısıysak, bir kitabın ne kadar okunabileceğini bilmemiz lazım. Bunu okurun sırtına vurmamamız lazım. S.A.: "Siz çok okuyun da biz kitabı ucuza satalım" demek olmaz. Kitabı fazla basıp fiyatı ucuz tutacaksın ki karşıdan bir tepki gelsin. Yayınevinin bunu yapması lazım.
Halime Sürek Kahveci
|
|
|
|
|
|
|
|
|