|
Tarihim iyidir istediğini sor sağlamım ben
|
|
Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu Esra Eron. Fransız koleji mezunu güzel manken, sanattan tarihe, edebiyattan coğrafyaya her şeyi anlattı.
* Bak şimdi Atatürk Vahdettin ile beraber ama adam çok akıllı. Sonra Atatürk'ü trenle Samsun'a yolluyor. Sonra trene bir telgraf geliyor. * Atatürk diye kalın bir kitap çıktı, hemen aldım. Yabancı bir yazarın. Atatürk benim en çok sevdiğim şahsiyet. * Uzakdoğu'ya gittim süperdi, Bangkok Singapur gibi. Singapur biliyorsun, Endonezya'da bir şehir.
*** Atatürk Samsun'a trenle gitmişti Abi
Bu haftanın güzeli manken Esra Eron. Fenerbahçeli futbolcu Serhat'la yaşadığı ilişkinin ardından çok yıpranan ve bunalıma girdiğini söyleyen Eron, kendini şimdi kitap okumaya vermiş.
Bu sefer konuğum sıkı. Kültürlü, bilgili okuyan yazan bir kızımız. Fransız Koleji Mezunu. Bilgi Üniversitesi'nde medya okuyor. Fransızca ve İngilizcesi var. Hem Türkiye hem Avrupa 3. güzeli. Ama çok moralsiz. "Yıprandım, depresyona girdim- çıktım" diyor. Niye acaba?..
* Kaldıramıyor musun artık Esra?.. Neyi?.. * Ağır mı geliyor dünya yükü? Sıradan yaşamak istiyorum. Ama beni normal halktan ayıran sıra dışı bir iş yapıyorum. Mankenim çünkü. * Çok mu sıra dışı mankenlik? Evet... Kameralar üstünde. Dedikodular moralimi de, imajımı da bozdu. En iyi defilelere çıkan mankendim, şimdi kebapçı açılışlarına gider oldum. * En çok ne yıprattı seni? En çok neyle gündeme geldin? Konuşmayı çok istenmiyorum ama ilk "Galatasaray'lı Okan Buruk'la nişanlandı" diye büyük bir gazete hem de kapaktan yalan haber yapmıştı. Ardından Fenerbahçeli Serhat olayı var. Formdan düştü, takımdan kesildi bana çıktı faturası. * İkisi de milli futbolcu. Şimdi aralarında bir hırs, kin, öfke var mıdır senin yüzünden? Gerilim vardır. Ben böyle olsun istemedim, tesadüf bu. Kader diyelim. * Maç yapsalar sert girerler mi birbirlerine? Yoo olmadı hiç aralarında böyle şey. İkisi de milli takımda ama bir şey olmadı. * !!! Aslında ben eski futbolcu aşklarımdan söz etmek istemiyorum. * Tamam son soru bu konuda. Bu iki genç de her gün antreman yapıyor, fizik kondüsyonları güçlü, kıpır kıpır dinamik, sert adamlar. Bunlardan başka biri giriyor hayatına, o da muhtemelen son spor etkinliğini lisede beden dersinde yapmış. Yatakta, sokakta, evde etkilemiyor mu seni? Ben seversem adam 100 kilo olmuş 30 kilo olmuş fark etmez. Tipsiz sevgililerim de oldu. Ama cinsellikten filan da söz etmek istemiyorum. * Neleri konuşalım istersin. Konuları sen seç istersen, üstüne abanmış olmayayım. Hobilerin ne mesela? Spor yaparım ama öyle tenis filan değil fitnes mesela. Bir de tavla severim ama tavla oynayan doğru dürüst bir arkadaşım yok maalesef. Ben de deli gibi kitap okuyorum. * Deme. Bak buna sevindim. Evet mesela şimdi "Gecenin Sesleri"ni okuyorum Ayşe Kulin'den. Haşmet Babaoğlu'nun "Haydi Kıralım Hayallerimizi" var onu okuyorum. Bunalım, yani depresyon zamanlarımda giriyorum kitabevine, o günkü moduma göre 4-5 tane topluyorum. Felsefi, psikolojik kitaplar yani. Zaten psikolog okumayı çok istedim hep, bir de FBI ajanı olmayı... * !!!!! Çok merakım vardı ajanlığa. Küçükken bile çalma- gizleme-bulma oynardım. * MİT'te çalışsan mesela, ne görev almak isterdin? Bomba koysalar bir yere gidip onu bulmak imha etmek isterdim. Yani o ekibin başı olmak isterdim. * MİT Başkanı kim peki tanıyor musun? Yooo! * Aaaa!.. Şenkal Atasagun beyin adını bilmeden MİT'e nasıl gireceksin, olur mu hiç? (Gülerek) Gizli ya, ondan bilmiyorum abi. * Yaşaaa!.. Sırf iyi bölüm kazanayım üniversitede diye lisede matematik ve Türkçe dersi aldım özel olarak. Çünkü sosyalden giriyordum. * !!! Bir de tarihi çok severim. Tek 100 aldığım derstir tarih Bilgi Üniversitesi'nde. * Bak kendin kaşındın (siz de duyun ey ahali). "Tarihim kuvvetli" dedin soracağım çaresiz. Sor istediğini, nasılsa sağlamım. Mesela "Atatürk" diye bir kitap çıktı, kalın. Yabancı bir yazarın. Onu aldım son. Zaten klasik olacak ama en sevdiğim tarihi şahsiyet Atatürk. Çünkü o bir kere bir şeyleri... Şey yapmadan yani karşındakine... Ne denir ki ona? Yani "Türk halkı bu olsun da, diğerleri ölsün" dememiş. * ????? Yani "Şu köye girelim de, şunların karılarını, çocuklarını öldürelim!" dememiş hiç. * Osmanlı tahtında kim var o sıralarda? Kim?.. Vahdettin var... * Ne oluyor sonra ona? Vahdettin'e ne olduuu?.. Kaçıyor da.. Duuur. Ay iki sene oluyor okuldan ayrılalı ya, karıştı kafam. (El çırparak) Hayırrrr! Buldum buldum, halifelikle sadrazamlık var o zamanlar. * !!! Şimdi Atatürk... Hangisiniydi... Duuur.. Hah, halifeliği kaldırıyor... Yok yok sadrazamlığı... Yok... Allah Allaaah!.. Tabii tabii ilk Atatürk, ikisini birden kaldırmıyor. * !!!! Bak, Atatürk bütün savaşı yenmesine rağmen Vahdettin hala tahtta oturuyor... Dur bakayım, sonra ne oluyordu... Halifelik var, sadrazamlık vaaar!.. * Ne onlar? Halifelik babadan oğula geçiyordu. İşte onlar sadrazam mı oluyor? Ay, Erol Mütercimler hoca beni bulsa vurur valla. Ne kadar ezbere dayalı öğrenmişiz. Sonra Vahdettin işte o yüzden kaldı. Tabii son sadrazam Vahdettin olduğuna göre... Sonra Cumhuriyet kuruluyor. Dur bir dakika. Nasıl nasıl kuruyooor? Yavaş yavaş hatırlıyorum. Bak şimdi Atatürk, Vahdettin'le beraber ama, adam çok akıllı, karşı çıkmıyor hiç. Vahdettin onu bir şey için şeye yolluyor. Samsun'a yolluyor. Samsun'da Atatürk gizliden gizliye kongreler düzenlemeye başlıyor. * Samsun'a niye yolluyor onu Vahdettin? Oradaki halk ayaklanmış çünkü. (El çırpıp sevinerek) Buldum ohh! "Samsun'daki halk ayaklanmış. Git ayaklanmayı bastır!" diyor. * Nasıl gidiyor Atatürk oraya? Trenle gidiyor... * Ühüüüüüüü!.. Acıklı di mi? Hatta o trende bir telgraf hikayesi vardır. * Anlatsana gerçekler çıksın ortaya. Trene bir telgraf geliyor... Ya da telgraf mı geliyor bir şey geliyor da. Abi ne geliyordu trene? * Ben bana gelenlere yoğunlaştım şimdi.. "Geri çekil!" mi diyordu ne işte. Bir ip ucu versen anlatacağım. Neyse Samsun'da gizliden gizliye küçük Erzurum, Sivas, Amasra kongrelerini topluyor. * Amasra'da mesela nerede topluyor? Meydanlarda mitingler yapıyor, hatta yanında ünlü biri var. Kimdi o hatırlatsana... * Erkal Zenger mi? Sanmam. Yazar edebiyatçı biriydi. * Halide Edip mi? Hah o işte. Sinekli Bakkal'ı yazan. * Peki ayaklanma bastırılıyor mu Samsun'daki? Haaaah!.. Bak zaten oradaki halk ayaklanıyor önce. Padişah da buna diyor ki, "Git, orada ayaklanma çıkmış bastır gel!" diyor. Atatürk de bu ayaklanmayı güya bastırmaya gidiyor ama bir anda onların başı oluyor. (Rahatlayarak geriye yatar) Tamam ohh, şu anda çözdüm meseleyi. * Padişah ne oldu bu arada? Valla o da bir şeye binip kaçtı da, neye bindiğini tam hatırlayamıyorum. * Ulaşım araçları konusunda süpersin. Tarihim iyidir, boşuna demedim sana. * Başka iz bırakan padişah var mı aklında? İstanbul'u alan Fatih mesela. Bizans'tan almış. Yılı 1800'lü yıllarda ama tam tarihini çıkaramadım. * 19. yüzyıl yani. Bir de o gemileri getirme meselesi var zor yoldan hani? Evet bir gece vakti ansızın kuşatıyorlar. Gemiler Çanakkale'den yola çıkıyor, Boğazlar'a girip kuşatıyorlar. * Başka tarih gibi kuvvetli olduğun ne var? Günceli konuşalım istersen. Irak'ta olup biteni izliyor musun? ?????? * Kızım bakmıyor musun ne oluyor? Valla bilmiyorum. * Bir devlet başkanı vardı hani Irak'ın. Kaçtı, saklandı, yakaladılar hani. Diktatördü, asıp kesiyordu. Hani heykellerini yıktılar, terlikle dövdüler... Terlikle mi?..Valla bilmiyorum. Atsam da tutmaz. Depresyondaydım ya bir dönem, ona denk geldi herhalde. * Afganistan'da ne olduydu? ??????
|