kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Türkülerin öyküsü de türküler kadar güzel
Kıymık

Türkülerin öyküsü de türküler kadar güzel

Allah'tan ya da RTÜK'ten bir mani çıkmazsa Bu Toprağın Sesi türkü yarışması cumartesi gecesi atv ekranına gelecek. 18 genç finalist, 18 muhteşem türküyü yorumlayacak kısmetse. Peki bu kadar geniş bir hazineden nasıl seçildi bu 18 türkü derseniz anlatayım.
Arif Sağ üstadın kader torbası dediği torbaya binlerce türkü adı yazıp kondu. Ve her finalist heyecandan titreyen ellerini bu torbaya uzatıp belki de istikballerini belirleyecek türküleri çekmişlerdi torbadan. Yapımcı şirket olan "E-Plus" yetkililerine rica ettim. İlk hafta okunacak türkülerin listesini istedim. Sadece birkaçını söyleyip esas sürprizi bozmayayım. Mesela ünlü "Makaram Sarı Bağlar" türküsü okunacak o gece. Bir diğer kardeşimiz çıkıp "Çökertmeden çıktım da Halil'im" derken bir diğer finalist "Yoğurt koydum dolaba" diye çığıracak türküsünü.

Savrulup gelen

Aslında hemen her türkünün bir öyküsü var. Bunlar en az türküler kadar güzel öyküler. Zaman içinde otantik hallerinden acuk sapsa, esnese de yine zengin hayallere savuruyor bizi onlar.
Aklıma gençlik yıllarım, Türk Folklor Kurumu'ndaki nazariyat dersleri günlerim geldi. Yücel Paşmakçı, Mustafa Hisarlı, Sadi Yaver Ataman, Ömer Şan, Bilge Şan, Mehmet Özbek, Hasbettin Altınok gibi hocalarımız derslerde hem halk oyunu figürlerinin hem de türkülerin nerelerden, nasıl kaynaklandıklarını anlatırdı bize. Çoğu öyle keyifli öykülerle, olaylarla bezeliydi ki on yıllar geçmiş olsa da hâlâ o anların tazeliğiyle duruyor belleğimde. İzninizle size Yemen türküleriyle ilgili bir potpuri sunmak istiyorum. Bakın bakalım meğer herkesin bildiği okuduğu Yemen türkülerinin ardında meğer ne hikâyeler varmış...

Tarih baba diyor ki:

Tarihe meraklı olanlar bilir. Osmanlı Yemeni aldı çünkü Portekizliler özellikle Yemen ve Hindistan'daki Müslümanlarla, kutsal Mekke kentini tehdit ediyorlardı. Yavuz Sultan Selim zamanında fethedilen bu bölgeyi Osmanlı hükümdarları valiler atayarak kontrol altında tuttular. Yemen halkı kabilelerden meydana gelen küçük gruplar halinde yaşayan farklı insanlardan oluşmaktaydı. Çöller ve sarp yokuşlardan oluşan Yemen coğrafyasında özellikle Osmanlı'nın son dönemlerinde yerli halk zaman zaman isyan ederek Osmanlı yönetimine başkaldırdı.

Türküler yakıldı

Coğrafi olarak merkeze çok uzak olan bu beldeye isyanları bastırmak için uzun ve zorlu yolculuklarla Anadolu'dan asker sevk edildi. İşte bu uzun ve zorlu yolculuk sonrasında çetin coğrafi şartlarda Yemenli kabilelerle savaşan Osmanlı askerleri için Yemen türküleri yakılmıştır.
Yemen taşının, toprağının, kumunun her karışında bir Türk askeri gömülüdür. Suriye vb. Arap ülkelerinden Yemen'e savaşmak için giden askerler şartların zorluğundan savaşmadan geri çekilirler. Bu ülkeler Yemen'e asker göndermeyeceklerini Osmanlı'ya bildirirler. Bu yüzden Yemen'de isyanlar başlayınca Osmanlı Devleti Anadolu'dan asker toplamaya başlar.

Zenginimiz bedel verir

Osmanlı zamanında bedelli asker uygulaması vardır. Bedel veremeyenler buna içerleyerek bu uygulamayı da türküye konu yapmışlardır.
Yemen yolu çukurdandır/ Karavanam bakırdandır/ Zenginimiz bedel verir/ Askerimiz fakirdendir...
Anadolu halkı Yemen'e gidenlerin geri dönmeyeceğini iyi bilir. Seferberlikle birlikte analardan, genç kızlardan ağıtlar da yükselmeye başlar.
Kışlanın ardını duman bağladı/ Analar babalar kara bağladı/ Yemen'e gidene herkes ağladı...
Bu ağıtların arasından kurbanlık koç gibi süzülen genç yiğitler vatan için ve çarpışmak için gözyaşları ile uğurlanırlar. "Yemen Yemen şanlı Yemen/ Toprakları kanlı Yemen/ Ben Yemen'e dayanamam/ Nazlı yardan ayrılamam" diyen türkü bu yüzden yakılan bir türküdür işte.

Analar ve genç kızlar

Anadolu'nun değişik yerlerinden gelen askerlerden oluşan taburlar gemilerle Yemen'e doğru yola çıkarlar. Gitme Yemen'e Yemen'e/ Karışın toza dumana/ Bari mektubunu gönder/ Ananı koyma gümana...
Daha gemide iken kayıplar başlar. Uzun müddet bakımsızlığın tesirindeki askerlerin zayıf vücutları deniz yolculuğuna, şiddetli sıcağa karşı gelemez. Güneş vurmasından ve hummadan ölümler görülmeye başlar. Şehit olan askerlerin kaydı düşülürken Anadolu'da da anaların genç kızların yüreğine köz düşer ve ağıtlar yakılmaya devam eder:
Tarlalarda biter kamış/ Uzar gider vermez yemiş /Şol Yemen'de can verenler/ Biri Memet biri Memiş...

Sıcak ölümler!..

Hudeybiye Limanı'na gelen gemilerden askerler karaya çıkarlar. Gemiler açıkta bekletilir. Burada kışla olmadığından asker de geceyi dışarıda geçirir. Yorgun vücutları rutubet dolu bir gece beklemektedir. Hudeybiye'den Sana şehrine varmak için yola çıkılır. Bu yol beş günde kat edilir. Aşırı sıcak altında gerçekleşen uzun bir çöl yolculuğu başlar. Asker ağır elbiseleri ile sıcağın altında çölleri geçerken tükenmeye başlar.

Çok kayıp verdik

Bir çok kayıplar verilir. Yemenli bir askerin kaleminden dökülen şu satırlar bu acı gerçekleri dile getirir:
Ulu Mevlam attı bizi Yemen'e
Kaldık hasret güle bülbüle çemene
Bura Türk kabri gibi gel bi bak
Bir taşına altına girmiş beş ocak...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Can Etili'ye tepkiler artıyor!..   / 28-09-2004
 Genç kaymakamlar ülkenin de geleceği   / 27-09-2004
 Sivil adam sordu asker adam yanıtladı...   / 26-09-2004
 Kapı kırmadım ama ben kırıldım Ertuğrul Abi   / 25-09-2004
 Siirtliler ne istiyor?   / 24-09-2004
 Bu toprağın sesi aslında bizim sesimiz   / 23-09-2004
 Küçük pazar, büyük acı   / 22-09-2004
 Çocuklara şölen yeri gibidir sinemalar   / 21-09-2004
 Seç bir haber abi ama içinden insan geçsin!..   / 20-09-2004
 Batıklar yan yana karidesler anılara gömüldü   / 19-09-2004
MANSUR FORUTAN
Peki Hendrix mi, Mozart mı?
Rock'n Roll'da deha olmaz...
MEHMET BARLAS
AK Parti üzerinde liberal hegemonya mı var?
Türkiye'de...
REFİK DURBAŞ
Sotiriu'dan "selam" var...
SABAH dışında iki satır...
SAİT GÜRSOY
LES için başvurular başladı
2004 Aralık Dönemi...
SAVAŞ AY
Türkülerin öyküsü de türküler kadar güzel
Allah'tan...
HINCAL ULUÇ
Alaçatı'da sağlıklı günler..
Kazım dedi ki, "Bir daha...
EMRE AKÖZ
Yarasalar kötü değildir
Hayvanlara ne çok haksızlık...
Dahice hezimet: 6-2
Dahice hezimet: 6-2
İlk yarı tel tel dökülen sarı-lacivertliler, 28'de 3-0 yenik duruma...
En ufak hatayı affetmediler
En ufak hatayı affetmediler
"Yakaladıklarımızı atsak 6-5 bitecekti, mükemmel maç oldu diyecektik.
Bakandan itiraf: Belediye başkanları hapse girerdi
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, "TCK'da çevre ile ilgili düzenleme...
DYP lideri Ağar: Kimi koruyorlar?
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, İstanbul Çevre Konseyi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.