İşçi ve işveren yine karşı karşıya. Patronlar, Kıdem Tazminatı Fonu'ndaki yüksek katkı payının rekabeti azaltacağını savunuyor.
İşçi ve işveren kesimlerinin 2001'de vardığı mutabakat sonucunda üniversite hocalarına hazırlattırılan "Kıdem Tazminatı Fonu" taslağı, çalışma hayatında tartışmalara yolaçtı. İşçi kesimi, kurulacak Fon'a işverenlerin yüksek oranlı katkı sağlamasını isterken, patronlar rekabet gücünü azaltacak ek yük getirilmesine karşı çıktı. Çalışma Meclisi'nde de ele alınan Bilim Kurulu önerisi, mevcut kıdem tazminatı haklarının korunmasını, kurulacak Kıdem Tazminatı Fonu'na işverenlerin ücretler üzerinden yüzde 3 katkı yapmasını, Fon'a en az 10 yıl prim ödeyenlerin kıdem tazminatı almaya hak kazanmasını içeriyor. İşçi kesimi, Fon'a yapılacak kesintinin en az yüzde 6-8 oranında olmasını isterken, işveren kesimi kıdem tazminatına baz teşkil edecek sürenin 30 günden 15 güne çekilmesini savunuyor.
BİLDİRİDEKİ TAVSİYE 9. Çalışma Meclisi Sonuç Bildirgesi'nde, "Kıdem Tazminatı Fonu'nun, işçilerin kazanılmış haklarını ve işletmelerin rekabet gücünü koruyacak şekilde, sürdürülebilir bir aktüeryel denge içinde oluşturulabilmesi için, sosyal ortaklarca kapsamlı bir şekilde tartışılıp, değerlendirilerek kamuoyunun gündemine getirilmesinin uygun olacağı yönünde görüş birliğine varıldığı'' bildirildi. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türk-İş'in, kıdem tazminatı hakkının özüne dokunulmasının ve çalışanlar için geriye götürülmesinin karşısında olma kararlılığından vazgeçmeyeceğini söyledi. Kılıç, iş güvencesi ile işsizlik sigortası uygulamasının kıdem tazminatının karşılığı olamayacağını dile getirdi. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur ise "Bu Fon öyle edilmeli ki, işyeri kapanmamalı, başka yollara girilmemeli ve istihdam artırılmalı" dedi.