Maliye Bakanı Kemal Unakıtan sekiz aylık bütçe uygulama sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Paradan para kazanma döneminin bittiğini ve işsizliğin düşeceğini vurgulayan Unakıtan , Kamu borçları, cari açık, ve benzeri konulara değindi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan sekiz aylık bütçe uygulama sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında İşsizliğin azalacağını vurguladı. Ve şöyle konuştu:
"İstihdam artacak, periyodik olarak beklenenden geç olabilir ama işsizliğin azalması kesin. Çünkü büyüme var ve büyüme oldukça işsizlik azalacak. Kamu borç stokunun çevrilebilirliği sıkışmıştı. Kamuda çok ciddi bir tasarrufa başladık Sıkı maliye politikaları sayesinde kamu açığı için koyduğumuz hedefimiz 10.9'un altına düştü. Ama ben yine de Maliye Bakanı olarak hiç bütçe açığı görmemeyi arzu ediyorum. Allah inşallah o günleri de gösterir. Ancak disiplini bırakmazsak gösterir bırakırsak başka şey gösterir."
PARADAN PARA KAZANMA DÖNEMİ BİTTİ
Bakan Unakıtan konuşmasında paradan para kazanma döneminin bittiğini de vurgulayarak yatırımların artacağını söyledi. Bakan konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Borç stokunun dolar ve TL bazında düşme eğilimi de sergilemektedir. Türkiye bir geçiş dönemi yaşıyor. Artık paradan para kazanma dönemi bitti. Ekonomik istikrar geldikçe yatırımlar çoğalacak. Neticelerini de görüyoruz, artık her gün temel atmalarla uğraşıyoruz. Buna paralel olarak yurt dışından da yabancı sermaye akışı gelmeye başladı.
Reel faizler Türkiye'de hala yüksektir. Buralardaki hedefimiz yüzde 7lere indirmektir. Bunu sağladığımız zaman hiçbir güç Türkiye'yi o zaman engelleyemez. Türkiye'nin dış ticaret hacmi 141 milyar dolara ulaşmıştır.
Yatırım mallarının ithalatının artması bizim için sevindirici bir husus olsa da tüketim mallarının artışını dikkatle takip ediyoruz. Alınması gereken bir tedbir olduğu zaman hemen alacağız.
Dış Ticaret açığından bugünlerde çok bahsedilmeye başlandı. Cari açığın nereden kaynaklandığını bilirseniz ve önlemini alabilecek durumdaysanız bunun için endişelenecek bir şey yoktur. Ayrıca Türkiye'de ekonomik anlamda 2000-2002 yılları arasında istikrar yoktu, bugün tesis edilmiştir. Dalgalı kur sistemine devam edeceğiz ve bundan vazgeçmeyeceğiz."
Unakıtan'ın toplantıda yaptığı konuşmanın tamamı
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ağustos ayında bütçe açığının 2 katrilyon 71 trilyon lira, faiz dışı fazlanın ise 3 katrilyon 460 trilyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Maliye Bakanı Unakıtan, düzenlediği basın toplantısında 8 aylık bütçe uygulama sonuçları ile ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. Bakan Unakıtan'ın verdiği bilgiye göre Ağustos ayında bütçede, ret ve iadeler hariç net bazda 10.2 katrilyon lira gelir elde edilirken, buna karşılık 12.3 katrilyon lira harcama yapıldı.
Sekiz aylık harcamalar ise 88.9 katrilyon lira, gelirler 70.8 katrilyon lira olurken, Ağustos ayı itibarıyla 8 aylık bütçe açığı 18 katrilyon lira, faiz dışı fazla da 22 katrilyon 569 trilyon lira oldu. Bakan Unakıtan konuşmasında, tüm yıl için öngörülen bütçe açığının 45.8 katrilyon lira olduğu dikkate alındığında, 18 katrilyon liralık 8 aylık açığın, programın önemli ölçüde altında olduğunun görüldüğünü belirtti.
Unakıtan, bu olumlu tabloya rağmen asla rehavete kapılmayacaklarını, kendileri için aslolanın yıl sonu rakamları olduğunu vurguladı. Bakan'ın verdiği bilgiye göre Ağustos ayı itibarıyle bütçede öngörülen harcamaların yüzde 59'u kullanılırken, bu oran 2003 Ağustos itibarıyla yüzde 65.5 idi. Aynı şekilde Ağustos itibariyle bütçe gelir hedeflerinin de yüzde 68'i gerçekleşti. Geçen yıl aynı ayda bu oran yüzde 63 idi.
''HEDEFLER OLUMLU YÖNDE AŞILDI''
Maliye Bakanı Unakıtan, başarının sebeplerini 'faiz oranlarındaki düşmenin giderlere yansıması, diğer harcamaların hedeflerle uyumu ve gelirlerin ise beklenenin üzerinde artmasına' bağlarken, şu bilgileri verdi:
''2004 yılı bütçesinde öngörülen değişim oranlarıyla ilk 8 ayda gerçekleşen değişim oranları kıyaslandığında da, hedeflerin hem gelir hem giderde olumlu yönde aşıldığını görüyoruz. Buna göre faiz harcamalarında bütçe ile öngörülen artış yüzde 11.3 iken gerçekleşen artış (eksi 7.6) olmuştur. Böylelikle toplam harcamalar için öngörülen artış yüzde 11.3 iken, gerçekleşme yüzde 2.1 ile sınırlı kalmıştır. Faiz dışı harcamalar, öngörülen oranlarla uyumlu bir artış gösterdi. Vergi gelirlerinde de bütçe hedeflerini aşan bir performans sergilenmiş ve yüzde 15.58'lik artış hedefine karşılık yüzde 18.14'lük gerçekleşme performansı elde edildi. Vergi dışı gelirlerde de yüzde 3.1'lik azalma beklentisine karşın yüzde 34.6'lık bir artış gerçekleşti.''
Unakıtan, bu sonuçlarla faiz dışı fazlanın nominal olarak yüzde 10.7 artması beklenirken yüzde 45.3 artmasının, bütçe açığının da geçen yıla göre yüzde 11.5 artması beklenirken yüzde 58 azalması gibi bir başarıyı ortaya çıkardığını vurguladı.
GELİRLER, GİDERLERLE DAHA UYUMLU
Unakıtan, nakit dengesi bakımından önem arzeden göstergelerden ''gelir ve giderlerin' aylar itibarıyla uyumu''na bakıldığında da, 2004 yılında olumlu gelişmeler ortaya çıktığını belirtti. Unakıtan ayrıca, 8 ayda gelirlerin giderleri karşılama oranının, 1999 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarak yüzde 81'e ulaştığını, bunun, açığın finansmanında borçlanma ihtiyacının önemli ölçüde azaldığını gösteren olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.
''HİÇ BÜTÇE AÇIĞI GÖRMEYEN BİR BAKAN OLDUĞUMDA MUTLU OLACAĞIM''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, verimlilik artışıyla desteklenen büyüme rakamlarının, aşama aşama istihdama da yansıyacağını bildirdi. Unakıtan, ''mevcut politikaları tutarlılıkla sürdürdüğümüz takdirde, önümüzdeki aylardan itibaren işsizlik oranlarında da iyileşmenin başlayacağı kesindir'' dedi.
Unakıtan bu arada, borç stokunun milli gelire oranının 2004 yılı sonunda yüzde 10.9'a indirilmesi hedeflenmişken, bunun yüzde 8.5 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini açıkladı. Maliye Bakanı Unakıtan, düzenlediği basın toplantısında, 8 aylık bütçe sonuçları ile ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
Unakıtan, hükümetin enflasyonu düşürmeyi, borç stokunu azaltmayı, makul ve sürdürülebilir büyümeyi, gelir dağılımını düzeltmeyi, yüksek faize dayalı yapının sona erdirilmesini, devletin asli görevlerine çekilmesini ve Türkiye'nin AB'ne tam üyeliği asgari hedefler olarak belirlediğini kaydetti.
Bu hedeflere ulaşmak üzere, hükümet tarafından ortaya konulan programın ana hatlarını tekrarlayan Maliye Bakanı, bunlardan bazılarını, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrara dayalı 'geleceğe güven ortamı, güçlü ve sıkı maliye politikası ve dalgalı kur rejimi' olarak sıraladı.
ENFLASYON
Aralık 2002'de yüzde 30.8 olan enflasyonun, uygulanan program sonucunda artık yüzde 10 seviyelerine gerilediğini hatırlatan Unakıtan, Ağustos'daki yüzde 10.8'lik çekirdek enflasyonun da, düşen enflasyon trendleriyle uyumlu olduğunu vurguladı. Yıllık enflasyon hedefinin yüzde 12 olduğunun altını çizen Maliye Bakanı, bu hedefin altında bir gerçekleşme olacağına inandığını belirtti.
BÜYÜMEYE ÖZEL SEKTÖRÜN KATKISI
Son iki yılda yüksek büyüme hızlarına ulaşıldığına işaret eden Unakıtan, büyümenin yüksekliği kadar, sürdürülebilirliğine de önem verdiklerini söyledi.
2004 yılının ilk yarısında hedefin oldukça üzerinde bir büyüme rakamı yakalandığını kaydeden Unakıtan, 2005 yılında da yüzde 5'lik hedef konduğunu, ancak bunun illa yüzde 5 olacak manasına gelmediğini, ekonomik gelişmelere pararlel bunun yüzde 5'in üzerine çıkabileceğini ifade etti.
Uygulanan programın toplumda yarattığı güven hissi ve yatırım güdüsünün, yılın ilk yarısında büyümenin öngörüleninin oldukça üzerinde gerçekleşmesini beraberinde getirdiğini kaydeden Maliye Bakanı, ''Bu büyümenin kısmen ihracat, kısmen tüketim ama önemli ölçüde özel sektör yatırımlarından kaynaklanıyor olması, kalıcı büyümenin altyapısının temellerinin atılması bakımından önemlidir'' diye konuştu.
Unakıtan, ilk 6 aydaki özel sabit sermye oluşumundaki yüzde 65'lik artışın, yatırımcı ve girişimcilerin yakın gelecekteki fırsatları algıladığının en temel göstergesi olduğunu vurguladı.
İSTİHDAM
''Verimlilik artışıyla desteklenen büyüme rakamları, aşama aşma istihdama da yansıyacaktır'' diyen Maliye Bakanı, belirli bir gecikmeyle dahi olsa, yeni iş olanakları yaratmayan büyüme ve yatırım artışının düşünülemeyeceğini belirtti.
Unakıtan, ''Yani burada şunu demek istiyorum, (büyüme var ama işsizlik devam ediyor) hayır. Çünkü bu büyüme artık yatırımlarla yapılan büyümedir, verimlilik de vardır bunun içerisinde. Belki önemli miktarda verimlilik önce geliyor ama muhakkak surette hem yatırım vardır hem de yatırımların daha fazla artmasına işarettir bu'' diye konuştu. Kemal Unakıtan, mevcut politikaların tutarlılıkla sürdürülmesi durumunda, önümüzdeki aylardan itibaren işsizlik oranlarında da iyileşmenin başlayacağının kesin olduğunu belirtirken, şöyle devam etti:
''(İşsizlik devam edecek) bu mümkün değildir...Bu büyüme sağlanırsa, bu yatırım ortamı iyileştirilirse bu işsizlikte düşer. Onun için hiç kimsenin şüphesi olmasın ki (hem büyüme olacak, hem işsizlik devam edecek) bu mümkün değil...Ha bu periyodik olarak beklediğimizden biraz geç olabilir ama sonunda işsizliğin azalması kesindir.''
BORÇ STOKU
Borç stokunu azaltmak amacıyla kamuda çok ciddi br tasarruf çabasına girildiğini kaydeden Unakıtan, bu sıkı maliye politikaları sonucunda 2001 yılında yüzde 16.5 olan bütçe açığının milli gelir içindeki payının 2002'de yüzde 14.6'ya, geçen yıl ise yüzde 11.3'e indirildiğini ifade etti.
Bu oranın 2004 yılının sonunda yüzde 10.9'a indirilmesi hedeflenmişken, hedefleri aşarak yüzde 8.5 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini açıklayan Unakıtan, tutarlı politikalar uygulandıkça, sıkı maliye politikaları devam ettikçe ve güçlü faiz dışı fazla verilmesine yönelik kararlılık sürdürüldükçe, nominal ve reel failerdeki düşme trendinin rtarak devam edeceğini vurguladı. Maliye Bakanı, 2005'te de bu düşüşlerin devam edeceğini, ancak fazla sevinilmemesi gerektiğini, bu oranın batı ülkelerinde yüzde 3 olduğunu kaydetti ve ''Demek ki bizim hedefimiz yüzde 3'lere indirmek'' dedi.
Maliye Bakanı olarak, hiç bütçe açığı görmeyen bir bakan olduğunda kendini mutlu addedeceğini kaydeden Unakıtan, şöyle devam etti:''O günleri de inşallah Allah gösterir ama bu disiplinle devam edersek. Allah gösterir göstermesine ama bu disipline devam edersen gösterir, yani mali disipline devam etmezsen başka şeyler gösterir.''
''2005, YILLIK BÜTÇE'NİN UYGULANACAĞI SON YIL OLACAK''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2005'in, yıllık bütçenin uygulanacağı son yıl olacağını bildirdi. Bakan Unakıtan, düzenlediği basın toplantısında, çok yıllı bütçeleme anlayışının, 3 yıllık olarak hazırlanacak 2006 bütçesi ile birlikte hayata geçirileceğini söyledi.
2005 yılı bütçesinin ise daha önceki yıllarda bütçe dışında yönetilen özel gelir ve giderleri de kapsayan ilk bütçe olacağını anlatan Unakıtan, ''tabii biraz hafif zorlandık ama aldık. Bundan dolayı ilgili arkadaşlara teşekkür ediyorum'' dedi. Böylece bütçenin kapsamının genişleyeceğini hem de bütçe birliği ve disiplininin kuvvetlendirilmesi açısından önemli bir adım daha atılmış olacağını belirten Bakan Unakıtan, ''Öte yandan bütçe takvimi işlemekte olup, genel ve katma bütçe kanun tasarıları 17 Ekim 2004 tarihine kadar TBMM'ne sunulacaktır'' dedi. Bakan Unakıtan, 2003 ve 2004 yılında tesis edilen mali disiplinin, '2005 yılında da, 2055 yılında da' aynen devam ettirileceğini bildirdi. Unakıtan bu konuda şöyle konuştu: MALİ DİSİPLİNİN ÖNEMİ
''Bu ülke AB'ye girmek, onlar gibi gelirlerini yükseltmek istiyorsa, o ülkelerin seviyesindeki milli geliri yakalamak istiyorsa, bu mali disiplini sürekli kılması gerekir.
IMF olsa da olmasa da, AB'ye girsek de girmesek de bu mali disipline devam edilmesi gerekiyor, ekonomik yönden bağımsızlığı devam ettirmek buna bağlıdır. Türkiye böylece kalkınmasını sağlam kuvvetli şekilde yapacak, dışarıda da sözü ona göre geçecektir. Böyle olduğunda Dışişleri Bakanımızın yürüyüşü bile değişecek.'' Diğer yandan yapısal reformlara devam edileceğini belirten Unakıtan, bundan asla vazgeçilemeyeceğini, eğitim, sağlık, adalet ve altyapı yatırımlarına önem ve öncelik verileceğini ifade etti.
Bakan Unakıtan, faiz giderlerinin vergi gelirleri içindeki payının, ilk 8 ayda önceki yılların ilk 8 ayına göre önemli gelişme gösterdiğini belirtirken, yüzde 63'ü olarak gerçekleştiğini belirtti. Yıl sonu itibarıyla faiz giderlerinin vergi gelirlerine oranının yüzde 53'e inmesinin beklendiğini ifade eden Bakan Unakıtan, artık verginin faize yetmediği dönemlerin geride kaldığını söyleyedi. Bakan Unakıtan, milli emlak faaliyetlerine ilişkin olarak da şunları kaydetti:
''Bakanlığımızca yürütülen gelir, yatırım ve istihdama yönelik faaliyetlerden birisi de, atıl durumdaki hazina arazilerinin ekonomiye kazandırılması çalışmalarıdır. Bu çerçevede 2004 yılında 1.411 adet gayrimenkulün tahsis işlemi, 1.300 adet gayrımenkulun devir işlemi, 155 adet gayrımenkulun satış işlemi, 62 adet gayrımenkulun üst hakkı, 27 adet gayrımenkulun de kiralanması gerçekleşti.''
FAİZ'DE HEDEFİMİZ DE YÜZDE 7'LERE İNMEKTİR''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hükümetin en önemli hedeflerinden birinin reel faizleri düşürmek olduğunu belirtirken, ''buradaki hedefimiz de yüzde 7'lere inmektir'' dedi. Maliye Bakanı Unakıtan, 8 aylık bütçe uygulama sonuçları ve ekonomideki gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, faizlerin düşmesinin hem kamunun borçlanma yükünü azaltacağını hem de sermayenin reel yatırımlara yönelmesini sağlayacağını vurguladı.
Hükümetin niyetinin 'faiz dışı fazlaya, istikrarlı ekonomi politikalarına, sıkı maliye politikalarına ve yapısal reformlara devam etmek' olduğunu kaydeden Unakıtan, ''Bunlara devam ettiğimiz müddetçe faizlerde düşüş kaçınılmazdır'' diye konuştu.
''ARTIK PARADAN PARA KAZANMA DÖNEMİ BİTTİ''
Türkiye'nin şu anda bir geçiş, transformasyon dönemi yaşadığı söyleyen Bakan Unakıtan, ''Artık paradan para kazanma dönemi bitti'' dedi.
Kamu borcunun milli gelire oranı konusunda da önemli adımlar atıldığını, 2001 yılında yüzde 91'lere ulaşan bu oranın 2003 sonunda yüzde 70'lere indiğini hatırlatan Maliye Bakanı, orta vadedeki hedefin Maastricht kriterlerine uygun olarak yüzde 60'lara inmek olduğunu vurguladı.
REEL FAİZLERDE HEDEF YÜZDE 7
Reel faizlerin hala yüksek seviyelerde olduğunu kaydeden Unakıtan, ''En önemli hedeflerimizden biri, bu reel faizleri düşürmektir. Buradaki hedefimiz de yüzde 7'lere inmektir. Reel faizleri Türkiye yüzde 7'lere indirdiği zaman, Türkiye'nin önü açıktır. Hiç bir güç Türkiye'yi engelleyemez. Ama Türkiye'nin bu mali disipline riayet etmek suretiyle reel faizlerini yüzde 7'lere indirmesi lazım'' diye konuştu.
DIŞ TİCARET
Türkiye'nin Temmuz 2004 itibariyle dış ticaret hacminin 141 milyar dolara çıktığını kaydeden Unakıtan, son 12 ayda 60 milyar dolar ihracat ve 81 milyar dolar da ithalat gerçekleştiğini belirtti.
Maliye Bakanı, TL'nin yabancı paralar karşısında değer kazanmasına rağmen, ihracatta görülen artışın önemli ölçüde verimlilik artışı ile alakalı olduğunu, aynı zamanda ihracatta yapısal bir değişimin söz konusu olduğunu vurguladı.
''DIŞ TİCARET AÇIĞI, DİKKATLE İZLENİYOR''
Artan dış ticaret açığının 'dikkatle izlendiğini' vurgulayan Unakıtan, açığın büyümesinde önemli ölçüde otomobil ithalatı kaynaklı tüketim harcamaları ve ülkenin ham petrol faturasının büyümesi yanında, yatırım malları ithalatının artmasının da etkili olduğunu kaydetti.
Yatırım malları ithalatı artışından korkmadıklarını, hatta sevindiklerini kaydeden Unakıtan, şöyle devam etti: ''Ancak tüketim mallarının ithalatının artması üzerinde de dikkatle durmamız lazım. Ekonomi yönetimi olarak bunu gayet hassas şekilde takip ediyoruz. Bu konuda alınması gereken bir önlem olduğu takdirde, bunu da hiç düşünmeden hemen alacağız. Bu tedbiri de hemen alırız bundan kimsenin şüphesi olmasın.''
Son dönemde dış ticaret açığının fazlaca konuşulmaya başlandığını, fazla abartılarak dış ticaret açığının 2001 yılı seviyesinin üzerine çıktığı yönünde yorumlar yapıldığını hatırlatan Unakıtan, ''Bunun için endişe edilecek bir durum söz konusu değil...Hiç kimse bir takım yorumlara kalkışmasın. Türkiye'yi eski günlerle de kıyaslamaya da kalkmasın'' dedi.
ERTELENMİŞ TALEP DEVREDE
2000-2001 yıllarıyla kıyaslandığında, Türkiye'de tek parti hükümeti olduğunu, dalgalı kur rejiminin uygulandığını, kısa vadeli borçlanma oranının düştüğünü, ihracatta büyük artış yakalandığını, ithalatta da artış yaşandığını anlatan Unakıtan, şöyle konuştu: ''Toplumda bekletilmiş talep vardı. Nedir bekletilmiş talep? Kriz dönemlerinde bu millet, gıda harcamalarını bile kıstı... Ama şimdi güven ortamını gördüğü için, o beklettiği talepleri birden bire hareketlendirdi. Herkes arabasını değiştirmeye başladı. Faizlerin düşmesi, güven ortamının gelmesi herkesi bir hızlı harcamaya itti ve o hızlı harcama yapılırken bilhassa ithalattaki tüketim harcamaları da arttı.''
VATANDAŞA UYARI
Faizlerin düştüğünü ama bunun önümüzdeki yıllarda daha da düşeceğini kaydeden Unakıtan, ''Vatandaşlarıma sesleniyorum; bilhassa ithalata dayalı tüketim harcamalarında harcamayı yaparken borçlanarak harcama yapıyorsa, bunu iyice düşünmesi lazım. Bugün borç alıp da herhangi bir mal almak istiyorsa, bunu iki defa düşünmesi lazım çünkü gelecek sene bu faizler daha düşük olacak...
Borçları öderken sonradan pişman olmaması için, şimdi bilhassa ithale dayalı tüketim harcaması yaparken vatandaşın iyi düşünmesi lazım, bazı harcamalarını ötelemesi icap ediyor...Harcama eğilimini hızlandırdığı zaman, gelecek seneye göre çok daha fazla yüksek faizle borçlanmış oluyor. Gelirinde o kadar büyük artış olmayacağına göre, o yüksek faizler onu sıkıntıya sokabilir.''
TURİZM GELİRLERİ
Turizm gelirlerinin ödemeler dengesine etkisine de değinen Unakıtan, Avrupa'nın 2010 yılında Türkiye için 17 milyon turist tahmini yaptığını, şimdiden bu hedefe yaklaşıldığını kaydetti. Turistlerin harcama eğiliminde de artış olduğunu kaydeden Unakıtan, kişi başına turizm gelirlerinin de arttığını kaydetti.
YABANCILARA MÜLK SATIŞI
Bakan Unakıtan, yabancılara mülk satışı konusunda ise şöyle konuştu: ''Bilhassa muhalefet partisinden bize tepkiler geliyor, benimle ilgili sorular sorular geliyor, belki önergeler veriliyor, (sen memleketi satıyorsun) diye. Ben şimdi bütün millete soruyorum eğer bir İngiliz gelip de Kuşadası'nda, Marmaris'te, Bodrum'da, Antalya'da bir Rus, bir Alman, bir Hollandalı, bir İranlı gelip de bir şey alırsa, mal alırsa, orda bir daire, ev, villa alırsa kötü mü olur yani? Kimse o villayı sırtına alıp da götürmeyecek. Kimse bizim toprakları alıp da sırtına götürmeyecek, gelsinler alsınlar.''
Ev alan yabancıların Türkiye'ye devamlı geleceğini, inşaat malzemelerinin de Türkiye'den alınacağını, dolayısıyla bir katma değerin olacağını kaydeden Unakıtan, aynı zamanda bunun ülkeye duyulan güvenin kanıtı olduğunu kaydetti.
Bundan mutluluk duyulması gerektiğini söyleyen Unakıtan, ''Keşke bunları daha fazla artırabilsek. Bakınız 6-7 ayda 1 milyar dolara yakın ev alınmış Türkiye'de ve bu kanunu çırdığımızdan dolayı da ben büyük bir memnuniyet duyuyorum'' dedi.
Buna karşı gelenlerin çağdışı kalmaya mahkum olduğunu savunan Maliye Bakanı, ''Gelip bizi işgal mi edecekler?... Dolayısıyla memleketin menfaati nerede onu iyi bilelim, ona göre hesap yapalım'' dedi.
''VATANDAŞIN ARTIK ESKİ VERGİ ALIŞKANLIKLARINI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMESİ İCAP EDİYOR''
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, vatandaşın artık eski vergi alışkanlıklarını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini belirtirken, ''Bizim ülkemizi, bizim evimizi biz düzenleriz. Dışarıdan kimse gelip düzenlemez. Başka kimseden beklemeyelim. Önce biz kendimizi değiştirmemiz lazım'' dedi.
Bakan Unakıtan, düzenlediği basın toplantısında vatandaşlara bazı uyarı ve önerilerde bulundu. Eski vergi alışkanlıklarının artık bırakılması gerektiğini bildiren Bakan Unakıtan, kayıtiçi ekonomiye girilmesi, belgeli ve kayıtlı sisteme geçilmesi gerektiğini belirtti. ''Vergi devletin hakkıdır. Vergi ödemeyen devletin hakkını ödemeyen kimsedir. Vergini öde. Lütfen bütün vatandaş ve şirketlerden tekrar bu vergi alışkanlıklarını gözden geçirmelerini istiyorum. Kimsenin canlarının yanmasını istemiyorum, herkesin mükellefiyetini yerine getirsin istiyorum'' diyen Bakan, şu örnekleri verdi:
''Beyanname üzerinden en fazla vergiyi yeminli mali müşavirler ve muhasebeciler ödüyor. Neden? Kaçıramıyorlar da onun için. Yok mu senden daha fazla veren, bu kadar sanayici var? Yok. O garip çıkıyor vergi şampiyonu, bir de ödül veriyoruz. Sonra mükellef başına en fazla vergiyi verenler de noterler. Garipler herşeyi yazıyor ne yapsın. Ondan sonra vergiyi alıyoruz. Bu çok kötü bir durum. Yine 2003 yılında gelir vergisi müktelleflerinin aylık ortalaması 510 milyon lira. Yani asgari ücretin altında bu. Ortalama bir diş hekimi ayda 310 milyon lira kazanmış yani evini geçindirebilir mi?...
Arabasının benzinini verebilir mi? Turizm işletmeleri ayda 284, lokantacılar da 183 milyon lira kazanmış. Bu yapıyla, bu dengesizlikle devam etmemiz mümkün değil.'' Bu durumu değiştirmek ve düzeltmek için ayrıntılı çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Unakıtan, yakında bazı kanunları değiştireceklerini ve cezaları da artıracaklarnı sözlerine ekledi. Bakan Unakıtan, yatırım ortamının düzeldiğini ve gerçek girişimcilerin yatırım için hazırlanmasını istediklerini de ifade etti. Vatandaşların, ''faiz düştü'' diye harcamalarını artırmamalarını isteyen, Türkiye'nin yurtdışına son derece kaliteli mallar ihraç ettiğini belirten Unakıtan, buna karşılık Çin ve diger bazı ülkelerden Türkiye'ye kalitesiz mallar geldiğini belirtti.
''Vatandaş, bu mallara fazla yüz vermesin''diyen Unakıtan, Türkiye'nin çok daha kaliteli mallara sahip olduğunu ifade etti. Arabalarda da aynı durumun söz konusu olduğunu söyleyen Maliye Bakanı buna karşılık Türkiye'de üretilenlerden çok daha kalitesizlerin Türkiye'ye getirildiğini kaydetti. Unakıtan, şöyle devam etti: ''Kolay mı kazanılıyor para. Vatandaş memleketini sevecek, memleketin mefaatini düşünecek şekilde hareket ederse o ülke kalkınır. Ne diye dışarıdan alıyoruz getiriyoruz? Kimseye emredecek halimiz yok. Serbest piyasa ekonomisi uygulanıyor ama bir Japon, bir Alman nasıl kendi ülkesini düşünüyorsa bizim de düşenmemiz lazım. Kendi ülkemde üretilenin çok daha kalitesizini dışarıdan alıyorsam ona da yazık derim.''
VERGİ KAÇAĞI
Unakıtan, merkezi denetim elemanlarının Temmuz sonu itibarıyla 24 bin 48 mükellefi denetlediğini vurgularken, ''11.3 katrilyon lira matrah beyan eden bu mükelleflerin, inceleme sonunda bir 11.1 katrilyon lira daha beyan etmesi lazımmış, yani yüzde 100'e yakın'' dedi ve şunları kaydetti:
''Buradan şöyle bir sonuç çıkarmayın yani bugün yüzde 100 matrah farkı bulunduğuna göre Türkiye'deki kayıtdışı yüzde 100. Böyle bir şey yok, çünkü biz risk analizleri yapıyoruz risk analizlerin de en riskli sektörleri seçiyoruz. O seçimi yaptıktan sonra ondan sonra incelencek mükellefi seçiyoruz, bunu artık bilgisayar ortamında bazı formüller kullanarak yapmaya başladık. O seçimlerin başarılı olduğunu gösteriyor ama kayıt dışının bu kadar olduğu şeklinde yorumlanmamalı, yanlış tespit olur.'' Bu incelemelerde 800 trilyon lira da vergi farkı bulunduğunu, bunun dava safhası olduğunu ama bu arada uzlaşmak isteyenlerin başvurusu sonucu ceza indirilerek 135 trilyon lirası uzlaşma yapılarak alındığını bildiren Bakan Unakıtan, şu bilgileri verdi:
''Ayrıca bir de ülke çapında yaygın ve hızlı denetim yapıyoruz. Bu yapılan denetimlerde de 1 milyon 628 bin mükellefle ilgili denetim yapılmış. Orada da 35.5 trilyon lira vergi cezası kesilmiş. Bu arada 24 bin 747 mükellefte vergi dairesine uğramamıştır. Bunlara da vergi dairesinin yolunu öğretmişiz. (Buradan gidiliyor) diye yeni mükellefiyet tespit etmişiz.''
YAPISAL REFORMLAR
Kamu Maliye Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun bazı maddelerinin yürürlüğe girdiğini, bir kısmının da 2005'den itibaren yürürlüğe gireceğini belirten Bakan, ''bu, harcama kaleminde önemlidir. Bu kanun hükümleri gereği İç Denetim Koordinasyon Kurulu kurulması lazımdı. Bu kuruldu, üyeleri atandı ve çalışmaya başlandı. İkincil mevzuatı da hızla hazırlanıyor bu senenin sonunda da bu tamamen tamamlanmış olacak'' şeklinde konuştu.
Bakan Unakıtan, YTL ile artık sıfırlardan kurtulunduğunu, bu duruma sorunsuz başlamak için ilgili birimlerin gerekli çalışmaları yaptığını söyledi. Vergi idaresi reformuna ilişkin tasarının halen Başbakanlıkta olduğuna işaret eden Unakıtan, bu düzenlemenin TBMM açıldığında gönderileceğini vurguladı. Unakıtan, tasarıyla politika ve uygulamanın birbirinden ayrıldığını, gelir idaresinin daha fonksiyonel çalışması hedeflendiğini bildirdi.
VERGİDE E-BEYANNAME DÖNEMİ
Bakan Unakıtan, beyannamelerin elektronik ortamında verilmesi uygulamasının 1 Ekim 2004'de başlayacağını hatırlatırken, ilk aşamada ihtiyari (isteğe bağlı) olacak uygulamanın, 2005'den itibaren bazı büyüklüklere göre tam olarak hayata geçirileceğini bildirdi. Uygulamayla birlikte damga vergisinin de ortadan kalkacağını söyleyen Unakıtan'a, Gelirler Genel müdür Vekili Osman Arıoğlu, damga vergisinin düşeceğini tam olarak kalkmayacağını ifade etti. Bunun üzerine Bakan, ''düşük alma alma hiç alma.. mühim olan para gelsin...''diyerek Arıoğlu'na talimat verdi.
DEĞERLENDİRME
Konuşmasının sonunda genel bir değerlendirme yapan Bakan, son büyüme gerçekleşmelerinin sıkı maliye politikalarının genişleme yönünde etki yapabileceğini gösterdiğini, istikrar, AB umudu ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin girişimcilerin yatırım kararlarını da harekete geçirdiğini kaydetti. Bakan Unakıtan, şunları söyledi:
''Sabit sermaye yatırımlarının yapısı, ekonominin de bir transformasyondan geçtiğini ve önümüzdeki dönemlerde de yüksek büyüme hızlarına ulaşabileceğini göstermektedir. Tüketim patlamasının cari açıkta sebep olduğu artış geçicidir ve verimlilik artışları bu tüketim patlamasının enflasyona yansımasını engellemektedir. Milli gelirimiz artıkça, borcun milli gelir içindeki payı azalmakta ve bu da borç dinamikleri açısından çok olumlu katkı yapmaktadır. Petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi, dış piyasalarda durgunluk gibi gelişmelere hazırlıklıyız. Artık şoklara karşı çok daha dirençliyiz. Bu başarının arkasında, kamunun faiz dışı harcamalarda milli gelirin yüzde 6.5'ine varan ölçüde yaptığı tasarruflar var.
Önümüzdeki dönemde reel faizler daha da düşecektir. Tasarruf ve yatırımın mantıklı olduğu bir döneme girmekteyiz. AB ile müzakere sürecine girilmesiyle, olumlu gelişmeler hızlanarak artacak. Bu programı IMF ile anlaşmak uğruna değil kendi halkımız adına, onun için yapıyor ve uyguluyoruz.''