Siyaset de başlangıç yaparken
TBMM, Türk Ceza Kanunu değişikliğini gerçekleştirmek için bugün gerçekleştireceği olağanüstü toplanmasıyla birlikte siyaset de yaz dönemi tatilini tamamlayacak. Havaların soğuduğu dönemde ısınan başkent siyasetinde partilerin durumuna gelince.. AKP.. İktidar partisinde, tren kazası ve zina tartışmasının yarattığı sıkıntı sürüyor. Seçim bölgelerinden Ankara'ya dönüş yapan milletvekillerinin soruları benzer: "Mükemmel bir Türk Ceza Kanunu hazırlamışken, ne gerek vardı zina tartışmasına?" "Soğutup bu işten vazgeçmek mümkün değil mi?" AKP Genel Merkez yönetimi bu yakınmalara hak verse de yaklaşımı farklı: "İmam Hatip ve türban meselelerinde de geri adım attık. Bunda da atarsak iktidarımız sorgulanır..." AKP'yi, 1 Ekim'de Meclis'in olağan yasama dönemi açılışı ile bekleyen sıkıntı ise Meclis ve komisyon başkanlıklarına yapılacak seçim. Meclis Başkanlığı seçiminde, Bülent Arınç'ın dışında, başka bir isimle yola devam konusunda herhangi bir sürpriz olasılığı şu aşamada görülmüyor. Komisyon başkanlıkları ve üyeliklerine yapılacak seçimlerdeki beklenti ise tam tersi... Nitekim, partinin etkin ismi Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat da dünkü sohbetimizde bunu açıkça ortaya koydu: "Geçen dönem biz milletvekillerini, onlar da birbirlerini çok iyi tanımıyordu. Bu dönem herkes birbirini tanıdı. Parti de milletvekillerinin özelliklerini içeren iyi bir veri tabanı hazırladı. Bu da dikkate alınarak, milletvekillerine de sorular yöneltip komisyon başkan ve üyeliklerini yeniden belirleriz..." Fırat'a kabine ve parti yönetiminde bir değişiklik olup olmayacağını sorduğumuzda yanıtı şöyle oldu: "Kabine Sayın Başbakan'ın takdirindedir. Parti yönetiminde (MYK) değişiklik olabilir. Yorulan, başka bir yere kaymak isteyen arkadaşlar bulunabilir. Ama meselenin komisyonlar, kabine ve başkanlık divanı ile bir bütün olarak ele alınmasında ben yarar görüyorum..." Her ne kadar Fırat herhangi bir tarih vermese de AKP'deki değişim ve "hareket" beklentisi 17 Aralık'ta AB'den müzakere tarihi alınmasından sonraki tarihe endekslenmiş durumda. CHP.. Ana muhalefet partisinin geçen dönem olduğu gibi bu dönemde de en büyük derdi parti içi muhalefet... Daha önce Genel Merkez yönetimine baş kaldıran ve Anadolu Hareketi adını alan muhalif kanat ile bütünleşen milletvekilleri, yeni dönemde de boş durma niyetinde değil. Taktikleri ise bu kez farklı.. Anadolu'da teşkilatı dolaşmak, bu kez Genel Merkez yönetimini şikayet etmeyi bir kenara bırakmak. Genel Merkez'in ağırlığının kısa sürede yok olmayacağının farkında olarak, Türkiye'nin sorunları ve hükümetin icraatlarına daha ağırlıkla yer vermek. Bir de iktidarı eleştirirken, çözüm ortaya koyan projeler üretmek... Parti içindeki bir diğer uğraş ise her girişimde yeni bir bölünmeyle biten merkez solda bütünlüğün sağlanması... Genel Merkez'in kararlılığı ise bu dönemde tren faciasında kendini bulan aktif politikalara bu dönemde fazlaca imza koymak... DYP.. TBMM'deki üçüncü parti DYP'deki sıkıntı, Genel Başkan Mehmet Ağar'ın kamuoyundaki ağırlığı ve cevvaliyetinin parti yönetimine bir türlü yansımamış olmasında. Bu yılın sonuna doğru büyük kongresini toplamaya hazırlanan DYP'de, Başkanlık Divanı'nda da dile getirildiği gibi parti yönetiminde gençleşme bekleniyor. ANAP.. Varlığını ve adını sorgulamayı sürdüren ANAP'taki durum da DYP'den farklı değil. Genel Başkan Nesrin Nas'ın bireysel çabaları ötesinde bir aktivite görülmüyor. Geçmişte parti kademelerinde görev almış olanlar her ne kadar, "Turşu kurmaya benzemiyor" bilincinde olsalar da yeni bir siyasi oluşumun nasıl sağlanacağı konusunda yoğun çaba gösteriyor. Arayış, genç bir kadro ile 1983 ANAP'ında olduğu gibi geniş yelpazeyi kucaklayan bir siyasi partiyi ilkbaharın ilk aylarında oluşturmak. MHP.. Genel Başkan Devlet Bahçeli, kalp ameliyatıyla tıkanan damarlarına by-pass ile çözüm bulmuş olsa da Genel Merkez ve teşkilattaki tıkanıklığı aşabilmiş değil. DSP.. Bülent Ecevit'in Genel Başkanlık görevinden ayrıldığı temmuz ayındaki Büyük Kurultay sonrası varlığı ve yokluğu konusunda, internet sitesi de olmasa herhangi bir veri yok.
|